Arif Kızılyalın

Kalecilik ve adamlık dersi

14 Nisan 2016 Perşembe

Derdi kelimesi ezeli rakipler arasındaki müsabakalar için kullanılır genelde.
Ne var ki dünkü maç, F.Bahçe’yle G.Saray kalecisi Fernando Muslera arasında oynandı. Yani derbi değil ‘Merbi’ydi dünkü oyunun adı!.. Eğer Uruguaylı gününde olmasa ya da Volkan - van Persie - Nani biraz daha dikkatli son vuruş yapsa, daha doğrusu adı değil ‘sanı’yla oynayan ezeli rakip karşısında biraz istençli olsalar, belki de son yılların en farklı skorunu izleyecektik.
Pozisyon bulan F.Bahçe, futbolun temel unsurlarını yerine getiren taraftı. Kenarları iyi kullandı, rakip stoperleri çizgiye çekip araya oyuncu sarkıttı ama gol gelmedi. İlk yarıda 5 net pozisyonları var. Hele Volkan bir tane kaçırdı ki evlere şenlik!..
İkinci yarıda da görüntü değişmeyecekti. Sadece golleri kaçıranların isimleri değişti. RVP çıktı, Fernandao girdi, o da kaçırdı.

G.Saray can havliyle
G.Saray ise 90 dakika boyunca aynı çizgideydi; can havliyle mücadele... Yasin’in ortasını yarım voleyle tamamlayan Selçuk’un Volkan’da kalan şutu dışında gözükmediler ön bölgede!
Taktikleri, pozisyonları, üretkenlikleri yoktu. Sadece yüreklice ve biraz da sertlikle direndiler. Vasatın çok altındaki Donk’un 90 dakikayı tamamlaması, inanılmaz kayıplar yapan Podolski’nin uyarılmaması, teknik direktör zaafiyetinin sonucu! G.Saray bu kadar kötüydü dedik ama maçı da kazanabilirdi. Örneğin santimle ofsayt olup olmadığını tartıştığımız pozisyonda Poldi’nin ağlara giden şutu geçerli sayılsa bugün çok değişik bir derbi senaryosu yazacaktık hepimiz! Evet, 0-0’ın kazananı yok gibi dursa da Beşiktaş kârlı çıktı bu işten. Bir de Muslera. Hem rakibe geçit vermedi hem de aile boyu küfür yiyen meslektaşı Volkan’ın koluna girip soyunma odasına dönmesini sağladı. Adamlık bu olsa gerek!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce milli! 3 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları