Bağış Erten

Bayramlık yarı finaller olsun

06 Temmuz 2016 Çarşamba

Hep söylüyoruz, ama bir türlü anlatamıyoruz. Bazı şeylerin iyisine, kötüsüne bakılmaz. Adeta bir ibadet gibi ifa edilir. Nasıl gittiğini umursamayın, büyük şampiyonalar her zaman esin kaynağıdır. Gol kısırlığını falan da boş verin, maçların temposuzluğuna da takılmayın. Gene neler öğrendik neler... Daha uzun uzun konuşur, yazarız. Ama yarı finaller öncesi aklımızdan çıkmaması ve bu turnuvadan çıkması gereken üç temel derse tekrar bir bakalım ve yarı finaller için kısa izleme kılavuzu verelim.

Alınması gereken ilk dersler
• Sık sık yinelenen bir tartışmadır. Teknik direktörler bir takıma ne kadar etki eder? Oyunu futbolcular mı oynar, yoksa teknik adamlar mı tasarlar? Gene ufuk açıcı bir turnuva geçirdik ve gene teknik adamların kıymeti harbiyesini gördük. Muhafazakâr olan hep kaybetti. Planını yenilemeyen, arayış içinde olmayan, cesaret gösteremeyenler takımlarını da çuvallattılar. Pek çok iyi takımı en çok bu mahvetti. Belçika o kadroyla darmaduman oldu. İspanya kafasını kaldıramadı. İngiltere bir iyi bir kötü gitti. İsveç yerle yeksan hale geldi. Kadrolarından bağımsız bir kötülükleri vardı. Bunun en büyük nedeni de maçtan maça inisiyatif alamayan, ‘takım’ yaratamayan koçlarıydı. Buna tabii ki tanıdıkları da dahil edebilirsiniz.

Her yerde pres
 İyi defans gene kazandı. Ama kimse kendi yarı alanına gömülmedi. Bu sefer siperin koordinatları değişikti. Herkes önde bastı. Rakibi rakip alanda bozmak sağlam savunmanın anahtarı oldu. Neredeyse herkes Simeone’ye bir selam gönderdi. İtalya yaşını başını almış kadrosuyla 120 km’lik koşu mesafelerini zorladı. Her yerde pres vardı ve bu şunu gösterdi. Mücadele etmeyene ekmek yok. İnanmayan İzlanda’ya sorsun.

Ada kahramanı
• Büyük yıldız nedir, neye benzer, neye yarar? İşte bunun er meydanı oldu turnuva. Belçika’nın kâğıttan kaplanları bir vuruşta devrildi. İspanya’nın top cambazları takım oyunu aksayınca bir şey ifade etmedi. İngiliz gol vuruşu ustaları top gelmeyince kalakaldılar. Ama Gareth Bale aldı takımını, ta yarı finallere taşıdı. Ona 100 milyon Avro verildiğinde bunu saçma bulmayan yoktu. Ama görüldü ki kahramanlık şerbetinde varmış. Aynı esnada uzak diyarlarda Messi’ler, Neymar’lar nal toplarken Bale bir Ada kahramanı olduğunu gösterdi. Yarı finallerdeki takımlara bakın. Bir maçı almaya muktedir ne kadar çok isim var farkındasınız değil mi?

Yarı final izleme kılavuzu
Kabul edelim, Almanya-Fransa maçını kazanan finalin de favorisi olacak. Ev sahibi takımlar her zaman bir iticilik barındırır. Bir şekilde kollanıyorlar gibi hissettirirler. Ama Fransızlar buna gerek kalmadan yürüyor. Kura şansları da iyi. Önce görece rahat bir gruptan kolaylıkla çıktılar. Sonra İrlanda’yı geçmeyi bildiler. İngilizlerle oynarlar, tarihi bir rekabet olur dedik. Onun yerine turnuvanın en şampiyonanın en güzel takımı İzlanda’yla eşleştiler. Ama tam da pilleri bittiği anda yakaladılar Buz Ülkesi’ni. Şimdi ise asıl maça çıkıyorlar. Evlerinde bir kez daha şampiyon olmak için günümüzün en iyi takımını elemek zorundalar. Düşünün son yedi büyük turnuvada yarı final oynadı Almanlar. Bakmayın sakatlıklara falan, Panzerler ellerindeki geniş spektrumlu kadrodan her an bir yeni yıldız çıkarabilir. Tek sorun Löw’ün bazen anlaşılması zor tercihleri. Orta sahayı iyi izleyin derim. Turnuvanın en efektif iki takımı sahada olacak ve sadece Pogba-Kroos ikilisi bile seyre değer.
Diğer taraftan ise finale bir sürprizin geleceği kesin. Portekiz de süpriz evet, çünkü hakikaten buraya nasıl geldiklerini anlamadığımız tek takım. Ne Ronaldo sürüklüyor, ne de diğer yıldızlar. Doğru düzgün futbol da oynamıyorlar. Hiçbir maçın doksan dakikasını önde kapatamadan yarı finale geldiler. Mümkünse burada kalsınlar. Evet, tarafımı açıkça beyan ediyorum, Bale ve Galler. Hiç değilse İzlanda’dan eksik kalan peri masalını devam ettirirler. Başta Premier Lig olmak üzere tüm dünyaya da bunun mümkün olduğunu ispat ederler. İyi maç olur mu peki? Sanki bu sefer çok ümitlenmemek gerekebilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları