Bağış Erten

Sporu seven basket izler

12 Ekim 2016 Çarşamba

Biz izlemeye devam edelim ülke futbolunu hali pürmelalini. Spor Toto Keçi Boynuzu Ligi’nin gündelik telaşesinde heba olmakta bir beis görmeyelim. O kedi-kuyruk ikilemine sıkışmış tartışmalarla mutlu olalım. Bomboş tribünlerle depresyona girelim. Milli Takım’la yatalım, büyük başkanlarla kalkalım, aynı çirkinliği her gün yeni versiyonlarıyla bize servis edenlerle hemhal olalım. Yalanlarla yaşayalım, kavgamız eksik olmasın… Ama diğer tarafta da basketbol alsın yürüsün! Bizim de gıkımız çıkmasın. Öyle mi?
Gözlerimizi açma zamanı! Bu ülkede futbolun önündeki en büyük tehlike basketboldur. Hem de ne güzel bir tehlike! Avrupa’nın en iyi ligi burada, değil Avrupa’nın dünyanın belki de en etkileyici bazı koçları burada. Potaların en parlak yıldızları burada. Mücadele burada. Harika tribünler burada. Tüm ülkeye yayılmaya başlamış bir spor sevgisi burada! Ama biz görmeyelim. Öyle mi?
İlk hafta nasıl başladı farkında mısınız? Muratbey Uşak’ın savaşçı takımı ve harika atmosferiyle Fenerbahçe’yi nasıl alt ettiğini gördünüz mü? Peki, Best Balıkesir’in ilk hafta direncini?.. Demir İnşaat Büyükçekmece’nin Trabzonspor Medical Park’ı yerle bir edişini?.. Daha bunun Yeşil Giresun’u var, Gaziantep’i var, Ufuk Sarıca’lı Beşiktaş Sompo Japan’ı, her daim Pınar Karşıyaka’sı, sıkı deplasman Banvit’i, Orhun Ene’li Tofaş’ı var. Tepedeki “büyük” dörtlüye girmiyorum bile. Bu takımların herhangi birini alın koyun başka bir lige tepeye oynar. Şimdi playoff telaşındalar. Dengeli, mücadeleci, güçlü bir lig. Daha ne olsun?
Ama dahası da var. Türkiye’de bu sezon tepeye oynayan dört koça iyi bakın. Böyle sofistike, böyle kaliteli, böyle saygın, böyle bilgili kaç spor insanı geldi ki bu ülkeye. Uğur Ozan Sulak Socrates’te hepsiyle röportaj yapmış. Okuyunca insan başka bir dünyaya gidiyor. Buradan çok uzak bir dünyaya... Yandaki alıntılara bir göz atın, siz de neden bahsettiğimi anlarsınız.
Buradan spor basınına çağrımdır. Futbolun dominantlığından vazgeçin. Basketbola sayfa açın. Büyük maçlara özel bölüm ayırın. Basketbol yazarlarını takıma katın. Bunu hak ediyorlar.

Ayın karanlık yüzü
Tabii ki burada da her şey tozpembe değil. Bu ülkede olanlar basketbolu da haliyle etkiliyor. En büyük sorun: Akıl almaz para harcanan bir ligimiz var ve genç oyuncular pek yer bulamıyor. Yerli oyunculara büyük takımlarda artık çok az forma var. Basketbol milli takımı eski gücünü ve profilini arıyor. Yetmiyor, her yerde olduğu gibi iktidarın sopası burada da sallanıyor. Bir basketbol efsanesi olan Harun Erdenay gidiyor, Saray’a herkesten daha yakın diye Hidayet Türkoğlu basketbolun başına geçiyor. Yetmiyor, Passolig belası seneye basketbolu vuracak diye dedikodular dolanıyor. Tüm bunlar tabii ki can sıkıcı. Ama can sıkıcılıkla mücadele de boynumuzun borcu. Yeter ki mücadele etmeye değer bir şey olsun.

ZELJKO OBRADOVIC
- Bir kulüple yaptığım tüm görüşmelerde aynı soruları sordum. Neden beni istiyorsunuz? Ben size ne verebilirim? Neyi değiştireceğimi düşünüyorsunuz? Niye ben?
- Panatinaikos bana güvendi. Ben de onlara güvendim. Bu güven, oyuncular değişse de takımın kimliğinin korunmasını sağladı. 13 yıl, 27 final, 22 şampiyonluk. Başarının anahtarı? Karşılıklı güven.
- Hayatım boyunca daima insanların saygısını kazanmaya ve onlara saygı göstermeye gayret ettim. Çünkü insanların benim nasıl çalıştığıma, çabaladığıma saygı duymasına ihtiyacım var.
- Başka ülkelerde çalışan antrenörler benim antrenmanlarımı ziyaret etmek için izin istiyor.
- Kazansan da kaybetsen de… Ertesi sabah, idman. Çünkü yaşamında bundan daha önemli bir şey yok.

VELIMIR PERASOVIC
-Dream Team’e karşı Kukoç ve Petroviç’le birlikte forma giydim. Drazen farklıydı. En yetenekli oydu. En çalışkan da oydu. Hep onun gibi olmak istedim.
- Para her şeyi çözmüyor. Büyük bütçeye sahip olmak elbette birçok problemi giderir ama sorunların mutlak çözümünü başka yerde aramalısınız.
- Obradovic’i şöyle tanımlarım: Dürüstlük, samimiyet, saygı. Bence bu üç kelime Zeljko’nun vazgeçilmezleri. Çok sinirlenip kıpkırmızı bir suratla yanınıza geldiğinde dikkat edin. Kızar, bağırır, çağırır ama asla saygısızlık etmez.
- Kulüpte iyi satranç oynayan biri yok. Rakip bulamıyorum. Zaman geçtikçe belki biri çıkar. Şimdilik bilgisayara karşı oynamakla yetiniyorum.

DAVID BLATT
- Ben işimde başarısız olmadım, işimi korumakta başarısız oldum. Bir de… çok şey öğrendim.
- Harvard beni istedi ama Princeton’ı basketbol kariyerim için daha iyi bir tercihti.
- Sonuç tabii ki önemli ama esas olan gidiş yolu. Yani süreç.
- 13 yaşında bulaşıkçıydım. Kibutz’larda komün hayatı yaşadım. Pamuk tarlalarında çalıştım. Profesyonel yöneticilik yaptım.
- Princeton’da İngiliz edebiyatı okumuş olabilirim ama ilk kahramanım Aşil, en sevdiğim kitap da Homeros’un İlyada’sıydı. Hatta birbirimize gereğinden fazla bağlanmış olmalıyız ki basketbol kariyerimi bitiren de aşil tendonu sakatlığı oldu.

ERGİN ATAMAN
- Oyunculara kapasiteleri oranında inisiyatif verme taraftarıyım. Sınırlamamak lazım.
- Messina, Ivkovic, Obradovic gibi efsaneleri örnek almaya çalıştım.
- Herhangi bir kulüpte sıra dışı bir başarı kazandıysanız sadece teknik adamlık değil, bir organizasyon, adam yönetme kabiliyetiniz var demektir.
- Keşke altı değil de yedi yabancı kadroda olsa ama parkede en azından bir yerli oyuncu görebilsek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları