Barış Doster

Seçimler ve pazarlıklar

29 Mart 2023 Çarşamba

Seçimlere 1.5 ay kala, partilerin vitrinleri, adaylık önerdikleri ünlü isimler, siyasal iletişim kampanyasında neleri öne çıkaracakları netleşmeye başladı. Önümüzdeki günlerde daha da belirginleşecektir.

Bu arada anket şirketleri arasındaki sert tartışmaları izliyoruz ibretle. Partilerin ve liderlerin oy oranlarına ilişkin açıkladıkları tahminler arasında büyük farklar var. Kimisinde Cumhur İttifakı’nın adayı 5 puan önde görünüyor, kimisinde Millet İttifakı’nın adayı 14 puan önde koşuyor.

HDP’nin öncülük ettiği Emek ve Özgürlük İttifakı ve Sosyalist Güç Birliği, cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak Millet İttifakı’nın adayını destekliyorlar. Bu yönde açıklama yapan partiler de söz konusu.

Bu tabloda konuşulmayan tek bir konu var, o da sınıf kavramı. Acı, çok acı.

Demokrasinin sınıf ilişkilerinden bağımsız olmadığı hiç konuşulmuyor. Özgürlüklerin üretim, mülkiyet, bölüşüm ilişkilerinden bağımsız olmadığı hiç konuşulmuyor. Sömürü hiç konuşulmuyor.

Muhalefette, “Hele bir iktidardan kurtulalım, sonrasına bakarız” havası egemen. “Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıracağız” gibi, sanki Cumhuriyet ülkemizde demokrasinin zemini değilmiş, demokrasinin temelini atmamış, bu yönde çok güçlü bir birikim, deneyim oluşturmamış, siyaset bilimindeki demokratik devletin hukuktaki karşılığı ve tamamlayanı olan hukuk devletini ülkemize getirmemiş gibi, anlamsız bir slogan atılıyor. Muhalefetteki liberallerin, numaracı cumhuriyetçilerin, feodal ilişkilerin, yetmez ama evetçilerin etkisini yansıtıyor bu durum.

İktidar; 21 yıllık yönetimin ardından, bir yandan bürokrasideki, iş dünyasındaki gücüyle, bir yandan da yarattığı ve çözemediği sorunların ağır yüküyle seçime giriyor. Dahası, iktidarın ekonomiden eğitime, sağlıktan dış politikaya, hukuktan çevreye dek karnesindeki kırıklar ortadayken, yaşadığımız son depremler ve sel de karnesine yeni kırıklar ekledi.

Muhalefet; parçalı görüntüsünün yarattığı soru işaretleri yanında, iktidar karşıtı geniş cephenin kerhen de olsa desteğini alarak seçimlere asılıyor. Bu kerhen destek çok önemli. Çünkü Millet İttifakı’nın adayını seçtirmekten çok, Cumhur İttifakı’nın adayını seçtirmemek temelinde bir oy verme davranışına dayanıyor.

Bu koşullarda, şimdiden şunu öngörmek mümkün; seçimlere katılım yüksek olacak. Seçim kampanyası sert geçecek. Seçimlerde yüzde 0.1 bile çok önemli olduğundan partiler ve adaylar, son güne kadar açıktan veya kapalı kapılar ardında, desteklerini artırmak için pazarlık yapacaklar. Bu da maalesef ilkeyi, ideolojiyi, tutarlılığı geriye itecek. Millet İttifakı’nı HDP’ye, Cumhur İttifakı’nı ise HÜDA PAR’a daha da mahkûm, mecbur, muhtaç hale getirecek. Bu durumun ne getirip ne götürdüğü ise seçim gecesi anlaşılacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları