Barış Doster

Soldan geçinen müflis enteller

23 Eylül 2020 Çarşamba

Kalpaksız Kuvayi Milliyeci Uğur Mumcu, ülkemizde Kemalist, Atatürkçü, Cumhuriyetçi olmadan, sosyalist olunamayacağını vurgulardı. Aydınlanma bilgesi İlhan Selçuk, tatlı su entelleri” olarak nitelerdi, eskinin hızlı solcusu dönekleri. “Ali Kemalistler” dediği bu tipler arasında, geçmişte tanıdığı tipler de vardı; “günahlarımız” diye anardı. Cumhuriyet şehidi Ahmet Taner Kışlalı ise aydın ile entel arasındaki farka dikkat çekerdi. “Aydın, kendini toplumundan sorumlu sayar. Gerçeği arar. Entel için ise toplum, sadece araçtır. Amaç, kendi kendini tatmindir. Entel, moda olan düşüncenin peşindedir” derdi.  

Üç büyük ustamızı, birlikte çalıştığımız, el almaktan, talebesi olmaktan gurur duyduğumuz üç seçkin Cumhuriyet aydınını anmamızın nedeni, ideolojik. Güncel bir tartışmadaki saflaşmayla ilgili. Liberal solculara, soldan geçinen siyaset esnafına ilişkin. Çünkü hayatında kendini bir kez olsun Atatürkçü - Kemalist olarak tanımlamamış, kariyeri ve cebi söz konusu olduğunda Atatürkçülük - Kemalizm karşıtları ile aynı ekranlarda yıllarca düzenli program yapmış bazı kişilerin, Atatürkçülüğü tanımlamaya ve sınıflandırmaya çalıştığını görüyoruz.  

Pek çok çelişkisi, tutarsızlığı var sol liberallerin. Sosyal demokrasiyi de, komünizmi de, liberalizmi de, Kemalizmi de, milliyetçiliği de kendilerine göre tanımlıyorlar. Demokrasi adına mangalda kül bırakmıyor, ama kimine sahte Atatürkçü, kimine faşist, kimine darbeci, kimine militarist deme hakkını, yetkisini, imtiyazını kendilerinde görüyorlar. Kendileri gibi düşünmeyenleri sermaye yanlısı, konfor düşkünü olarak yaftalıyorlar. Lakin hiç aynaya bakmadan, yakın geçmişte, büyük sermaye kanallarında kaç yıl programcı olduklarını, kaç belediye başkanına danışmanlık yaptıklarını, bu amaçla kimleri araya soktuklarını unutuyorlar.  

Her kuşun eti yenmez. 

Karga görünce kaçılmaz... 

Ustalarımızdan Özdemir İnce, “ana rahmine haklı düşenler” diyor bu zevat için. Kendilerini siyasetten iletişime, tiyatrodan romana, sosyolojiden gazeteciliğe, televizyon programcılığından tarihe dek her alanda otorite sayan sol liberallerin, gerçekte bir hiç olduklarını yüzlerine vuruyor sıklıkla. Utanmıyorlar.  

Pusu kuruyor bu tipler. Düşünsel anlamda düello yapmaktan korkuyorlar. Yüzünüze konuşmuyor, arkanızdan konuşuyorlar. Başarılı, saygın, yetkin insanları kıskanıyorlar. Onların emekle, özveriyle kazanılmış mesleki başarılarını ve unvanlarını çekemiyorlar. 

Sözün özü; geçmişi yanılgı ve yenilgilerle dolu sol liberallerin, müflis entellerin, 2. Cumhuriyetçilerin gürültüsü çok, yaşamda karşılıkları yok. Çünkü bunlar Kemalizmi ancak Kenan Evren kadar anlıyorlar.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları