RTÜK kararları ve İmamoğlu olayı: Karanlık 5. viteste

22 Aralık 2022 Perşembe

RTÜK, İmamoğlu olayının ardından Halk TV, TELE 1 ve Fox TV’ye ceza yağdırdı! Ayrıca sansür karanlığının literatürüne yeni bir kavram eklemeyi de başardılar: “Mimikle terörün övülmesi”. Bu savla gelen cezaların hedefi tabii ki seçime giderken muhalefete müdahaleleri can havliyle 5. vitese çıkararak gözdağı vermek.

Atasözleri sihirli bir şekilde asırlar üstünden güçlerini ve vazgeçilmez yüklerini kanıtlarlar. “Tarih tekerrürden ibarettir” ve Mehmet Akif Ersoy’un devamıyla Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başına örülmeye çalışılan çoraplara bakıyorum da, gülsem mi ağlasam mı... Kıyaslamak doğru değil ama, Tayyip Erdoğan kendi başına gelen olayda “tam demokratik Türkiye” konusunda mangalda kül bırakmamıştı.

Yine ne deriz? “Bir deli bir kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış.” Olmayacak gerekçelerle hapsedilen siyasilerin sonrasında ok gibi yükseldiklerini herkes bilir. Yargıdan gelen bu akıl almaz hamle de, sonuçta İmamoğlu’nun kariyeri için kötülük değil, iyilik olarak geri dönecektir. Ama iktidar açısından hayırlı sonuçlar doğuracağını sanmıyorum!

13.729 oy farkla kazanılan bir seçimde mızıkçılık yapıp, sonrasında 806.426 oyla kaybedeceksin, aradan 3 yıl geçtikten sonra da kaybettiğin kalelere başka yöntemlerle dışarıdan el koymaya çalışacaksın! Ardından komedi programı diyaloglarıyla, Levent Kırca’yı bile “Yahu bu adamlar bizi de bayağ aşmış” dedirterek mezarında kahkahaya boğup muhalif medyayı susturmaya kalkışacaksın! Ondan sonra, demokrasi endeksinde 167 ülke arasında 103. sırada; basın özgürlükleri endeksinde ise 180 ülke arasında 149.’yuz diye çok şaşıracağız, öyle mi?

İmamoğlu zaten kredilerinin sonsuza dek onayda bekletilmesinden tutun da AKP grubunun mecliste her hamlesine taş koymasına, yetkilerinin kapsama alanının sürekli azaltılmasına kadar her şeyi en başından beri yaşıyor.  Bence bunu da bekliyordu… Çünkü grup toplantısında Kılıçdaroğlu’nun dile getirdiklerini aslında kendisi de ifade edebilecek kadar yaşanmışlık biriktirmişti 3 yıldır: “İhtiras, doymak bilmeyen bir canavardır. İhtirasının esiri olma, ihtirasına teslim olma. Kin kusma ve öfke kusma. Adaletli olmaktan, adil olmaktan ayrılma. Sana öğretmediler mi adaletin ne olduğunu? Sana öğretmediler mi dürüstlüğün ne olduğunu? Sana öğretmediler mi kucaklaşmanın ne olduğunu? İhtirasına teslim olma. Kendisine her an düşmanlık gösterenlerin ihtiraslarına teslim olduğunu çok iyi biliyordu.

Canlı yayında bana “İmamoğlu’nun aldığı cezayı haklı buluyorum, çünkü ahmak dedi” deme cüreti gösterenlere, iktidar kanadının kullandığı ağır hakaretleri saymaya başlıyorum; kanun önünde herkes eşit olduğuna göre birilerinin böyle fütursuzca “ağır” kelime kullanma hakkı olamaz! Ama moderatör acilen “aman bunları söylemeyelim” diye araya giriyor, yani o kadar kötü laflar! Ama bu lafların failleri ceza almıyor ve “İmamoğlu ceza almalıdır” diyenler, onların da ceza alması gerektiğini bile söyleyemiyor! Halbuki “ahmak” her basın organında rahatça kullanılabiliyor, demek ki o kadar ağır değil! Çünkü o kadar alışmışlar ki suç ve ceza ilişkisinin muhalefet ve iktidar yandaşları arasında tamamen farklı şekillerde uygulanmasına, daha doğrusu bir kesime hiç uygulanmamasına!   

Neler duyduk İmamoğlu kararı açıklandıktan sonra… sahte mağduriyet yaratıyormuş, çok sevinmiş, bu hükümet aleyhine bir komploymuş… İşin kötüsü yandaş basında bunları o kadar çok tekrarlıyorlar ki sonunda kendileri de inanıyor! Sanki mağduriyet yaratıp seçmenlerde sempati toplamak gibi akıl almaz bir planı devreye sokabilmek için CHP veya İmamoğlu’nun yargı, hakimler ve savcılar üzerinde baskı güçleri var!

Fakat itiraf edeyim, beni en çok üzen yandaşlardan gelen bu çıkışlar olmadı. Sözde muhalif veya Kemalist gruplar arasından buna benzer senaryolara prim verip İmamoğlu’nun Akşener’le beraber verdikleri pozu “fazla mutlu bulma” gafletine düşebilenler oldu! Lütfen biraz insaflı olun! Ne isterdiniz? Böyle ağır bir haksızlıktan sonra İBB Başkanı’nın gözü yaşlı çaresiz bir çehre ile basının karşısına çıkmasını mı? Veya muhalefetin diğer kanatlarının hiç topa girmemesini ve kendisini desteklememesini mi? Bu yüzden Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nu grup toplantısına çağırması çok akıllı bir hamle oldu, senaristler şık bir gol yediler.

Komplo teorisyenlerimize göre, “hırsızın hiçbir suçu yok”! Aynı kişiler benzer ters mantıklarla Rusya-Ukrayna savaşında her türlü hikayeyi yazıp Putin’i aklayıp Zelensky’yi ebedi suçlu masasına oturtmaya çalışıyorlar! Amerikan Emperyalizmi’ne o kadar tek yanlı takmışlar ki, emperyalist ve savaş yanlısı

başka hiçbir ülkenin suçu ciddi olamaz veya olsa olsa o ülke bu işlere mecbur edilmiştir! Allah akıl fikir versin…

Sözde herkesin demokrat ve büyük çoğunluğun “Atatürk sever” olduğunu iddia ettiği ülkemizde ne yazık ki gerçekler başka türlü yaşanıyor. Biraz daha sabır, çoğu gitti, azı kaldı dostlar…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erken seçim mi dediniz? 18 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları