Çiğdem Toker

Trabzonspor HES yapacak!

06 Kasım 2013 Çarşamba

Mademki Başbakan Tayyip Erdoğan tartışmayı başlattı. Katkıda bulunmanın zamanıdır.
Fenerbahçe Başkanlığı’nı yeniden kazanan Aziz Yıldırım’ın, banka kurma, AVM yapma vaatlerini sert ifadelerle eleştiren Erdoğan, şöyle diyor:
“Futbol kulüplerinin şirketleşmesine sıcak bakmıyorum.” 
Bankacılık faaliyetinde bulunma koşulları belli. Özellikle yeni başlayacakları, zorlu bir onay-izin süreci bekler. 
Dahası, bankacılık lisansı verme yetkisine sahip BDDK’nin, -2001 krizinin sonuçlarını gözeterek- yeni lisans başvurularında sergilediği “muhafazakâr” tutum, verilerle sabit.
Bu yanıyla, Aziz Yıldırım’ın banka vaadinin gerçekçi olmadığı doğrudur... 
Ne var ki, futbol kulüplerinin şirketleşmesi ve mali desteğe geldiğimizde, işler değişiyor. 
Önümüzde bir Trabzonspor gerçeği var. 
Arşivler henüz taze. 
Aşağıdaki alıntı, eski Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’in Futbol Ekstra dergisindeki (Ağustos 2013 sayısı) röportajından.

20 trilyonun 5-6’sını Başbakan verdi’
Şener, Yavuz Atalay’ın “Trabzonspor başkanı olduktan sonra, Başbakan ile konuşmalarınız ne çehrede olmuştur” sorusunu, şöyle yanıtlamış: 
“Daha çok yatırım ile ilgili konuştuk. Stat ile ilgili konuştuk. O yönde bize yardımları oldu. 20 trilyon para harcadım Avni Aker’e. (...) Bunun 5-6’sını Başbakan verdi. Sağ olsun. (...) Diyorsun ki 170 trilyon borç var. Bunlar öpücükle olmuyor. Bunlar parayla oluyor, parayla.”
İlgilisi hatırlayacaktır.

Şener’in bu sözleri medyada geniş yankı uyandırarak “örtülü ödenek” tartışmasını yeniden gündeme taşıdı. 
“Yeniden” diyorum; çünkü tartışmanın başlangıcı, çok daha ayrıntılı iddiaların yer aldığı WikiLeaks belgelerinin kamuoyuna yansıdığı Kasım 2010’a dayanıyor. 
Gerçi o dönem Trabzonspor iddiaları, “Muhasebe departmanımızda belirtilen tarihe yönelik yapılan incelemede Başbakanlık örtülü ödeneğinden hesabımıza para aktarıldığı yönündeki dedikodunun doğru olmadığı tespit edilmiştir” açıklamasıyla yalanlamadı değil...
Örtülü ödenekten bir banka hesabına açık transferin, işin doğasına (!) aykırılığı bir yana... Üç yıl sonra, eski başkan Şener’in, WikiLeaks’i doğrular nitelikteki ifadelerine doyurucu bir yanıt da gelmiş değil. 
Sonuçta, Trabzonspor’un özellikle 2004’ten sonraki futbolcu transferi ve mali kaynaklarına dair şüphe bulutu olanca ağırlığıyla duruyor.

Futbol kulübü HES yapacak 
Konunun diğer ayağı daha somut...
Başbakan, futbol kulüplerinin şirketleşmesine sıcak bakmazken, Trabzonspor’un resmi sitesinde bir hidroelektrik santralı (HES) projesi haberi yanıp sönüyor... 
Kulübün büyük ortağı olduğu Bordo-Mavi adlı şirket, EPDK’den üretim lisansını 2012’de aldı. Trabzonspor, doğa harikası Uzungöl üzerinde kurduracağı ve yılda 10; 49 yılda 500 milyon dolar gelir hedeflediği 28 megavatlık HES için ihale aşamasında... 
Derelerin Kardeşliği Platformu tepkiliymiş; Uzungöl halkı, “Bizler HES’ten aldığı parayla milyonlarca Avro’luk futbolcu transfer eden Trabzonspor’u değil, Şenol’ları, Turgay’ları, Cemil’leri yetiştiren Trabzonspor’u sevdik. Öyle sevmeye de devam edeceğiz” diyormuş, ne gam...


Futbolda kara para raporu 
Futbol kulüplerinin, küresel ölçekte şirketleşme aşamasını çoktan geçerek, devasa bir sektöre dönüştüğünü, bununla da kalmayıp kara para aklama faaliyetlerinde bulunduğunu ben söylemiyorum. Türkiye’nin de üyesi bulunduğu OECD’nin Mali Eylem Görev Grubu, “Futbolda Kara Para Aklama” başlıklı araştırma raporunu bundan dört yıl önce yayımladı.

Acı Emanet
Bakmayın söylerken asil duruşuna; “emanet”, soyut bir kavramdır.
“Bu ülkede ebeveynlerin çocukları bize emanettir” diyen Başbakan’ı dinlerken, 
üniversiteli gençlere değil, Pozantı Cezaevi’ne gitti aklım.
Seslerini güç bela duyurabildikten sonra, biri intihar eden, tecavüze uğramış çocuklara..
Bu satırları yazarken, ülkenin cezaevlerinde hiçbir çocuğun tecavüze uğramadığından emin değilim.
Devlet dili “sorumluluk” der; varın siz muhafazakâr demokratlığın dilinden “emanet” deyin.
Ve söyleyin, bütün tutuklu ve hükümlüler devlete emanet;
çocukların cezaevinde tecavüze uğradığı bir sistem emanete hıyanet değil midir?

  
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları