Anayasa Kavgası..

17 Kasım 2008 Pazartesi

Osmanlı İmparatorluğu 600 yıllık bir tarihi vurgular, devlet zamaneye göre kurulmuştu, doğal olarak dinciydi, fetihçiydi; son dönemlerde kendi içinde büyük tartışmalara sahne oldu, 1912den 1922ye dek 10 yıl süren savaşlardan sonra yerini Türkiye Cumhuriyetine bıraktı.

Ancak biliniyor ki bugünkü dünyada Osmanlı var olamazdı, çağın dışına düşmüştü, tükenmişti.

Türkiye Cumhuriyeti, 10 yıl süren yıpratıcı harplerin son döneminde, olağanüstü bir çabayla, Milli Kurtuluş Savaşı vererek kurulmuştur.

Hiç unutulmaması gereken bir nokta var.

Eğer Batının, daha doğru deyişle emperyalistlerin iradesi üstün gelseydi bugünkü Türkiye Cumhuriyeti kurulamaz ve var olamazdı.

*

Bugün anayasamızın değiştirilemez diye nitelenen ilk maddelerinde işte bu varoluş tarihimizin gerçekleri vurgulanıyor.

Anayasamızın ilk dört maddesinde yazılı cumhuriyetçilik, laiklik, bölünmezlik ilkelerine karşı kim çıkabilir? Bayrak, resmi dil, ulusal marş, başkentin Ankara olması konularında değişiklik söz konusu olabilir mi?

Demokratik ve sosyal bir hukuk devleti güvencesi altında yaşamak istemeyen var mıdır?

Peki, bu maddelerin değişmezliği üzerine koparılan kıyametin anlamı nedir?

*

İster istemez aklı başında bir kişinin aklına şu olasılık geliyor:

21’inci yüzyıla girerken Türkiyedeki dinci-İslamcı siyasal akımla stratejik müttefikimiz Amerika arasında yeni bir yaklaşım gerçekleşti.

Bugünkü iktidar bu yaklaşımın ürünü sayıldığına ve Ilımlı İslam Devleti Modelinin çok lafı edildiğine göre değiştirilemez anayasa maddesi için Mecliste şöyle bir öneri yapılamaz mı:

Türkiye Cumhuriyeti şeriata dayalı bir İslam devletidir.

Değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerin değiştirilebilir olmasını isteyen ve bu yolda büyük bir tartışma açarak kıyameti koparanların muradı bu mudur?

Yoksa bölünmezlik ya da resmi dil vb. konularda dertlerimiz mi vardır?

*

AKP iktidarının üstüne, giderilemeyen bir şaibe yapışmış bulunmaktadır.

İşin başından beri, bugün Mecliste çoğunluğu elinde bulunduran partiyi yönetenlerin takıyyeci olduğu iddiası gündemdedir.

Şimdi anayasanın değiştirilemez maddeleri üstüne koparılan kıyamet, şüpheyi yoğunlaştırmaktadır.

Anayasayı değiştirmek elbette ulus çoğunluğunun değer yargılarında destek bulabilecek bir girişimdir.

Ama bu işe değiştirilemez maddeler üzerinden başlamak mı gerekiyor?

Cumhuriyet



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son Kale Cumhuriyet 24 Ocak 2024
Sonsuza dek 10 Kasım 2023

Günün Köşe Yazıları