Tarikatlar ve siyasal sorumluluk

12 Aralık 2022 Pazartesi

Geçen hafta toplumdaki bir yara deşildi ve ortaya saçıldı.

 Altı yaşındaki “masum” (suçsuz) ve “mazlum” (zulüm görmüş) kız çocuğunun başına gelen cinsel istismar rezaletiyle ilgili çok şey söylendi, yazıldı.

 Yine aynı savunma: “Bir münferit olaydan yola çıkarak tarikat ve cemaatleri cezalandırmayın.”

 Peki sadece son iki yılda bu kaçıncı olay?

 Açıkça bir “rezalet” olan son olay karşısında siyasal iktidar, açık ve net bir pozisyon alamıyor. Bu durum AKP siyasal iktidarının tarikatlara ne derece sıkı bağlanmış olduğunun göstergesidir.

Dehşet verici cinsel istismar olayları karşısında AKP yetkilileri zor durumdalar. Üstelik kendisi bir kadın olan Aile ve Sosyal Politikalar bakanı, “Çocuğa yönelik istismar olayları siyasetin konusu değildir” diyor.

Sayın bakan, pekiyi bu rezalet neyin konusudur? Bu tarikatları koruma telaşı, sayın bakanın yakasına önce bir insan, bir kadın ve yetkili bir bakan olarak ömür boyu yapışmış olarak kalacaktır.

Bakanın önceki gün Meclis görüşmeleri sırasındaki tutumu, bu çarpık yaklaşımın hiç değişmeyeceğinin göstergesiydi. 

Daha önce de bir kadın aile bakanı yine vicdanları yaralayan birden fazla çocuk istismarı konusunda “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek bir başka tarikatı korumuştu.

Olayın üzerinden birkaç yıl geçti, acaba sayın bakan bu sözün utancını benliğine sindirebilmiş midir?

Son 20 yılda AKP bir cemaatler ve tarikatlar koalisyonu oldu. Binlerce Kuran kursu ve hafızlık kursu açılması, bu kursların sonunda yapılan törenlerde devlet görevlilerinin katılımıyla diploma dağıtmaları, bütçesi birçok bakanlıktan daha da güçlü olan Diyanet İşleri Başkanlığı...

Her konuda anında bildiri yayımlayan Diyanet İşleri başkanı son olayda konuşamıyor, açıklama yapamıyor. Vicdanları sızlatan bu olaya Saray’dan da henüz bir tepki gelmedi.

Milli Eğitim Bakanlığı, TÜRGEV, TÜGVA, Ensar, İlim Yayma Cemiyeti gibi vakıfların ve cemaatlerin denetimi altına girmiş bulunuyor. Şimdi bir de “Hiranur Vakfı” ortaya çıktı.

Deşilmemiş, ortaya çıkmamış kim bilir kaç rezalet olay daha var...

AKP, oy almak için tarikat şeyhleri ile yakın koruma ve kollama ilişkisi içindedir.

Bakanlar tarikat liderlerini ziyaret ediyor, onların ellerini öpüyor, çekilen fotoğraflar sosyal medyada dolaştırılıyor. 

Din sömürüsü 70 yıllık çok partili siyasal yaşamımızda en üst düzeyine ulaştı.

İçinde bulunduğumuz karmaşa çok ciddidir. Sadece AKP değil tüm siyasi partiler bu olaydan ders çıkarmalıdır. Laiklik ilkesinin “kadük” olduğunu savunanlar, “Tarikatlar sivil toplum örgütüdür” diyenler kendilerine çekidüzen vermek zorundadır.

Tüm bu sorunlar ancak laik, demokratik Cumhuriyet ilkelerine dönmekle çözülür. İşte tüm bu nedenlerle önümüzdeki seçimler çok önemlidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son Kale Cumhuriyet 24 Ocak 2024
Sonsuza dek 10 Kasım 2023

Günün Köşe Yazıları