Bir An Önce Gönderilmeli Bunlar

05 Ocak 2009 Pazartesi

Korkunç bir şey, üniversite öğrencisi genç insanlar bir apartman dairesinde, yılbaşı eğlencesi sırasında gaz zehirlenmesinden ölüyorlar. Yedi kişiler. Ölüm olayı doğalgazla ilintili olduğundan ertesi gün Başkent Doğalgazın müdürü Veysel Karani Demir bir basın toplantısı düzenliyor ve dağarcığında konuyla ilgili ne varsa ortaya döküyor. Dağarcığı boşalmaya yüz tutunca da sıra olayla ilgisi olmayan konulara geliyor.

Bu durum, Anayasa Mahkemesi tarafından laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğuna karar verilen AKPye bağlı kadroların sıkça içine düştükleri bir zafiyeti yansıtıyor.

Ankaranın doğalgaz müdürü de bu kadrodan; basın toplantısının sonuna doğru Star TV habercisinin,niçin kravat takmadığısorusunaBir kravat hediye et bana da takayım. Özel bir tutumum yokdiye aklınca espri yapmaya çalıştıktan sonra beynindeki irini boşaltıyor. Hadiseyi hiçbir insanın görmesini istemem. Gençlerin her biri bir tarafa düşmüş. Kimisi yerde, kimisi yüzükoyun, kimisi belden üstü yarı çıplak ve o yaşta benim üç çocuğum var. Ben bir babayım. Bu travmayı uzun süre atlatamam.

Oysa böyle bir görüntü ortada yok, gençlerden hiçbirinin belden üstü çıplak değil, olay yerine ilk giden polisler Veysel Karani Demirin sözlerini doğrulamıyorlar, üstelik çektikleri fotoğraflar da var.

***

Bunlar kafalarında birtakım görüntüler resmediyorlar, sonra da kendi resmettikleri görüntülerin gerçekliklerine inanıyorlar. Bu durumun inançla, gelenekle, görenekle, töreyle, adapla falan hiçbir ilişkisi yok, tamamen psikiyatrik bir durum. Ankaranın doğalgaz müdürü de kafasında kızlı-erkekli bir yılbaşı eğlencesi yaratmış, o eğlencede gençlerin mutlaka soyunmuş olmaları gerekiyor, başka bir şey düşünemiyor çünkü!

Bu kafadaki yaratıkların uzun süreli tıbbi gözlem altına alınmaları gerekirken tam tersine aramızda normal insanlar gibi dolaşmalarına izin veriliyor, bu bir yana, bir de altlarına makam koltukları sürülüyor.

Halüsinasyon malulü Veysel Karani Efendiye de Ankaranın doğalgazı teslim edilmiş, Tanrı başkentlileri korusun!

Bu kadrolarda doğal ki balık baştan kokuyor; Moda İskelesindeki içki yasağına karşı semt sakinlerinin protesto eylemlerini anımsıyorsunuzdur. Bu eyleme katılanlara tepkisini, Bunlar dünyayı şişenin içinden görenlerdirdiyerek göstermemiş miydi Sayın Başbakan?

Ona göre içki yasağına karşı çıkmak için insanın ille de ayyaş olması gerekiyordu, çünkü kendisi içki içmekten dünyayı şişenin içinden görmeyi anlıyordu.

Yaşamında ağzına içki koymamış bir insanın da salt birey hak ve özgürlüklerini korumak anlayışıyla o eylemlere katılabileceğini aklına getiremiyordu.

***

Bir ülkenin Başbakanı her içki içeni dünyayı şişenin içinden gören ayyaş”, onun bürokratı bir yılbaşı eğlencesiniseks orjisiolarak algılıyorsa, algılarını da gerçekmiş gibi dillendiriyorsa durum gerçekten vahimdir.

Hatta Sayın Cumhurbaşkanının yol arkadaşı Sayın Başbakanın aile doktorunu İstanbul Üniversitesine rektör olarak ataması kadar vahimdir.

Vahimdir, çünkü Başbakanın her sözüne inanma gafletindeki cahil yurttaşların toplanıp içki içenlere saldırıp dövmeleri, hatta öldürmeleri; kızlı-erkekli eğlenen gençlerin evlerini basmaları karşısında suçluyu nerede arayacağız?

Önümüzdeki yerel seçimler bir olanaktır. Bu olanak akılcı kullanılıp bu iktidar yerel yönetimlerden başlayarak bir an önce gönderilmeli, Türkiye yeniden normalleştirilmelidir.

[email protected]

www.denizkavukcuogluyazilari.blogspot.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları