Demokrasicilik Oyunu

16 Mayıs 2011 Pazartesi
\n

\n

28 gün sonra sandığa gidip oy atılacak; çeşitli siyasal partilerin listelerine ve bağımsız adaylara oy atılacak, seçilecek milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi oluşturacaklar, sonra Türkiyeyi bir yasama dönemi boyunca yönetecek olan hükümet kurulup güvenoyu alacak.

\n

Bu işlemler/eylemler bütününün işleyişine dünyanın her yerinde parlamenter demokrasiadı veriliyor. Bizdeki adı da aynı, biçimsel olarak bakıldığında seçme ve seçilme özgürlüğü, çoğulculuk, gizli oy açık tasnif gibi tüm koşullar mevcut. Ne var ki Türkiyede hukuk ve yasalar 12 Eylül faşizminin torna tezgâhından geçtiği için parlamenter demokrasinin özünü oluşturan temsiliyetilkesi iğdiş edilmiş, temsili demokrasinin özü boşaltılmıştır.

\n

***

\n

Yüzde 10luk baraj gibi antidemokratik bir engel, bırakın gelişmiş Batı ülkelerini, ekonomileri gibi demokrasileri de azgelişmiş, yarı diktatörlüklerle yönetilen ülkelerde bile yoktur.

\n

Faşist-darbeci mantığıyla Siyasal Partiler ve Seçim Kanununa montajlanmış bu olağanüstü yüksek baraj engelinin amacı iki partili parlamento ve istikrarlı iktidardır. Yüzde 10luk baraj küçük partilerin TBMMye girmelerini önleyecek, yasama görevi dönüşümlü olarak biri iktidarda, öbürü muhalefetteki iki büyükparti tarafından yerine getirilecektir. İktidarın iki ya da daha çok parti tarafından paylaşılması istenmeyen bir modeldir.

\n

Ne var ki ABD özentisi bu model yürürlüğe sokulmasından bu yana uygulanma şansı bulamamıştır. TBMMye 1983te üç, 1987de üç, 1991de beş, 1995’te beş, 1999’da beş, 2002’de iki ve 2007de üçtür. Bu seçimlerde TBMMye girmeyi başaran 26 bağımsız milletvekilinden 22si bir araya gelerek Demokratik Toplum Partisi/Barış ve Demokrasi Partisi grubunu kurmuştur.

\n

1999 yılında kullanılan 31.184.496 oyun 5.714.202si, 2002de 31.510.007 oyun 14.243.659u, 2007de 36.056.293 oyun 5.544.354ü seçmenlerin istemedikleri, oy vermedikleri partiler arasında bölüşülmüştür.

\n

Düşünebiliyor musunuz, siz bir sosyalistsiniz ve oyunuzu sosyalistpartilerden birine veriyorsunuz, fakat o parti yüzde 10luk ülke barajını aşıp TBMMye milletvekili sokamadığından verdiğiniz oy bir dincipartinin kazanç hanesine yazılıyor. Böyle bir tuhaflık dünyanın neresinde görülmüştür?

\n

***

\n

Farklı toplumsal sınıf ve kesimlerin temsiliyeti anlayışına taban tabana zıt, milyonlarca seçmenin siyasal eğilimleriyle alay eden bu modele demokrasidenilebilir mi?

\n

Buna olsa olsademokrasicilik oyunuadı verilir.

\n

Gerçek demokrasi toplumda azınlık konumunda olan kesimlerin temel hak ve özgürlüklerini, siyasal temsil haklarını güvence altına alan, farklı eğilimlerin parlamentoda seslerini duyurmalarına olanak sağlayan bir rejimdir.

\n

Çeşitlilik parlamentoya canlılık kazandırır. TBMMde sıkça tanık olduğumuz hakaretleşmelerin, küfürleşmelerin, kavgaların, toplumun zekâ düzeyiyle alay anlamına gelen içi boş nutukların yerini verimli tartışmalar alır.

\n

Örneğin, 2002 seçimlerinde toplam 302.801 oy alan 8 bağımsız aday ortalama 37.850 oyla TBMMye girerken toplam 3.004.949 oy alan Doğru Yol Partisi, 2.629.808 oy alan Milliyetçi Hareket Partisi, 1.933.680 oy alan DEHAP tek milletvekili çıkartamamıştır. 2007 seçimlerinde ise toplam 1.864.971 oy alan 26 bağımsız aday ortalama 71.729 oyla TBMMye girerken 1.898.873 oy alan Demokrat Parti tek milletvekili çıkartamamıştır. Bu, olacak şey midir?

\n

Ne var ki Adalet ve Kalkınma Partisi bu çarpık düzen sürsün istemekte, barajı aşağıya çekmeyi aklına bile getirmemektedir. Düne kadar AKP ile aynı kafada olan CHP ise yeni yönetimiyle birlikte barajın yüzde 5e çekilmesini öngörmektedir.

\n

Demokrasimiz bir an önce bu antidemokratik uygulamadan kurtarılmalı, demokrasicilik oyunuson bulmalıdır.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları