Dikmen Gürün

Genco Erkal ve ‘İmparator’

07 Şubat 2023 Salı

Genco Erkal, Polonyalı savaş muhabiri ve yazar Ryszard Kapuscinski’nin 1978’de basılan İmparator: Bir Otokratın Düşüşü adlı kitabı ve de İngiliz oyun yazarı Colin Teevan’ın bu kitaptan yola çıkarak 2016’da yaptığı uyarlama üstüne gerçekleştirdiği dramaturji çalışması ile yeni uyarlama koyuyor ortaya. Geçtiğimiz günlerde perde açan oyunun yönetmeni de Erkal. İzleyiciyi salt Afrika kıtasında bir imparatorlukta yaşanan gerçeklerle değil, dünle ve bugünle, oralarla ve buralarla yüzleştiriyor... 

SORGULAMALAR

Evet, insana ve insan hallerine dair gerçekleri mizahi bir dille çarpıyor yüzümüze usta sanatçı. Bu dilin altında yatan düşünce, bu dili çevreleyen eleştiri evrensel dinamikleri yansıtıyor. Genco Erkal’ın yorumunda sorgulamalar zinciri dikkat çekiyor. Yıllarca baskıcı yöntemlerle erki elinde tutan İmparator Haile Selasie kadar onun bendeleri de bu sorgulamanın muhataplarıdır aslında... 

Öğrenci hareketleri, sosyal protestolar... “Adalet! Reform!” seslenişleri... Demokrasilerde asla yaşanmayacak askeri darbenin ayak sesleri ve darbe... Sonun başlangıcı. Başlangıcın sonu... Oyun başlarken ortada şaşkın ve telaşlı dönen İmparatorun oda hizmetçisinin sözleri dikkat çekiyor: “Şimdi her şey olup bittiğine göre durup düşünüyorum ve hayret ediyorum biz bu adama bunca yıl nasıl inandık?” 

BELGESEL ÇAĞRIŞIMLAR

2007 yılında ölen Kapuscinski’nin Afrika üstüne başka çalışmaları da var. Kimi Latin Amerika, Ortadoğu, Uzakdoğu ülkelerini de sosyal ve siyasal açılardan irdelemiş. Etiyopya’ya 1974 yılında, darbe sonrası gitmiş. 44 yıl (1930-1936 ve 1941-1974) ülkeyi yöneten Krallar Kralı Haile Selasie yeşil bir Volkswagen içinde meçhule doğru gönderilirken, onun adeta savrulan, ölümden dönen ve korku içinde yaşayan kimi hizmetlilerini bularak gizlice yapmış röportajlarını. Dolayısıyla, belgesel bir karakteri var İmparator: Bir Otokratın Düşüşü adlı kitabın. Selasie öznesi kitabın ama gerek Kapuscinski gerekse Colin Teevan’ın ve tabii Genco Erkal’ın çalışmalarında bir zamanlar gözlerinde at gözlükleriyle Selasie çevresinde koşuşturmuş olan insanların ağızlarından dinleriz İmparatorun yüceliğini, ülkesi için yaptıklarını! Bir tür geriye sarış...

AKIŞ

Genco Erkal, tek perde ve üç bölümden oluşan oyunda “Taht”tan başlayarak, “Geliyor, Geliyor” ve “Çöküş”e doğru yol alırken farklı çizgilerde hayat verdiği kişilere özgü giysilerle, davranışlarla, tonlamalarla akışı sağlıyor. Örneğin; bir yerde “Efendisi”ni 27 arabasından oluşan filosuyla “Yeni Saray”dan alıp “Eski Saray”a götüren Baş Şoför oluyor, bir başka yerde Üçüncü Kapının Bekçisi olarak kabul salonunun en önemli görevlisi oluveriyor. Ya da Kese Taşıyıcısı... Hani şu başkentin en büyük meydanında kurulan platformdan İmparatorun halka bozuk para fırlatmasını düzenleyen kişi... Efendinin istihbarat nazırı ya da kalem müdürü veya yastıkçıbaşı vs. Hepsi de sadakat timsalleri olarak alıyorlar yerlerini... Bu süreçte, genç oyuncu Enes Sarı girdiği kısa rollerle bölümler içindeki geçişleri vurgularken uyumlu bir bütünlük sağlıyor Genco Erkal ile. 

VE YAPIM

Çölün gölgeli renklerini, desenlerini çağrıştıran panolar Duygu Sağıroğlu’nun bir çalışmasından. Değerli sahne tasarımcımıza bir selam sanki... Nazım Çınar’ın Afrika tınıları ise oyunun yalın atmosferini tamamlıyor. Aynı şey Hakan Özipek’in ışık tasarımı için de geçerli. Ve böylesi bir yalınlık içinde bir zamanların debdebesini dillendiriyor Erkal temsil ettiği kişilerle... Özlem Kaya’nın tasarladığı giysiler, saray nazırları dışında, solgun renkler. Uğurcan Ataoğlu, Tülay Ulukılıç’ın çarpıcı renklerle göz alan portre afiş tasarımı ise bana Haile Selasie ve çevresindeki onca insanın kendi içinde dönen dünyalarını çağrıştırdı...

Özenle kotarılmış, dikkatle izlenesi bir oyun “İmparator”. Usta sanatçının diğer oyunları gibi..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları