Başbakan Davutoğlu, koalisyon görüşmeleri için iki ayrı komite kurdu.

Biri CHP ile kurulacak koalisyon için altyapıyı hazırlayacak.

Öteki de MHP ile koalisyon için altyapıyı hazırlayacak.

Haliyle komitelerde de CHP ve MHP’ye yakın isimler yeraldı.

Ancak her iki komitede de Yalçın Akdoğan ve Efkan Ala yoktu.

Biliyorsunuz ikisi de Saray’ın Hükümet’teki iki önemli temsilcisi, ya da “Saray komiserleri”.

Komitede ikisi birden olmayınca, elin ağzı torba değil ki büzesin, konuşup durdular.

Allahtan komitelerden birinde Erdoğan’ın “Sır küpü” Mücahit Aslan yer aldı da, Davutoğlu “Erdoğan’ın adamlarını sıfırlamış” demeye kimse kalkışmadı.

 

Artık kimse 'Türkler başaramaz' demesin

Hafta sonunda Turabi, Acun’un Survivor’ında birinci oldu, 500 bin lirayı kaptı.

Turabi’yi birinciliğe, SMS’ler, yani halkımız taşıdı.

İçtenliği, samimiyeti, dobralığı Turabi’yi zafere götürdü.

Benzer özellikler Arda’da da vardı.

O da Bayrampaşa’dan çıktı, hem Turabi gibi, hem de ona bu zafer için ortamı hazırlayan Acun gibi belli kesimlerin sempatisini topladı.

Sonunda da Barcelona’ya kadar tırmandı.

Aldığı para ise, büyük bir servet.

Artık hiçbir Türk, başarısızlığa bahane falan aramasın.

Artık başarının çıtası Arda ve Turabi’dir.

 

Karadenizlinin Karadeniz'e ettikleri

Ağaca balta vurmuşlar, “Sapı bendendir’ diye inlemiş ya…

Karadeniz’inki de o hesap…

Karadeniz’i Karadenizliden koparan, güzelim plajlara kıyan otoyol projesini başlatan Rizeli Mesut Yılmaz’dı; bitiren,Rizeli Tayyip Erdoğan oldu.

Karadeniz’den ülke sathına yayılan çirkin yapılaşmanın mimarları da Karadenizli…

Kuzey nehirlerine aşırı HES yüklemesi yapanların çoğu Karadenizli işadamları…

Ve nihayet dünyanın cennet mekanlarından Cerattepe’yi maden hırsı için yok etmeye hazırlanan Mehmet Cengiz de Karadenizli…

“Milletin a. koyma” idealine Karadeniz’i dahil etmiş gibi görünüyor.

Neyse ki rant yağmasında çırpınan Karadeniz’i yok etmeye ant içmiş Karadenizlilere karşı duran Karadenizliler de var.

Karadeniz’i daha büyük bir yağmadan koruyup kollayan onlar…

 

CHP 3'e 5'e bakmıyor

Akif Hamzaçebi Kısa bir süre öncesine kadar CHP’nin grup başkanvekiliydi. 7 Haziran sonrası görevinden ayrıldı. Parti yöneticiliğinden sıradan vekilliğe geçer Geçmez de önceki gün Meclis’e bir kanun teklifi verdi. Teklif Türkiye demokrasisinin en büyük ayıplarından birine seçim barajına aitti. Hamzaçebi Barajın yüzde 10’dan yüzde 5’e çekilmesini öneriyordu. Buraya kadar herşey normal. Tuhaf olana gelince. Aynı günlerde CHP Genel Başkanı Sezgin Tanrıkulu imzasıyla “toplumsal barış ve demokrasi için; TBMM içtüzüğünde ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması” kanun teklifi Meclis’e sunuldu. 70 maddelik teklifte seçim barajı ile ilgili bir bölüm de vardı: seçim barajının yüzde 3’e indirilsin. Şimdi insan düşünüyor Tanrıkulu’nun yüzde 3’ü mü, Hamzaçebi’nin yüzde 5’i mi? Ya da CHP 3’e 5’e bakmıyor, Meclis’e laf olsun diye teklif mi veriyor? Hamzaçebi ile Tanrıkulu’nun birbirinden habersiz olma ihtimali de var ki. E o da CHP yönetiminin sorunu...