Elçin Poyrazlar

Büyük Birader mutlu olmanızı istiyor

06 Mayıs 2019 Pazartesi

‘‘Hayal ettiğiniz her şey gerçektir.” İngiliz yazar George Orwell 1984 isimli kitabını yazarken ressam Pablo Picasso’nun yukarıdaki sözünü düşünmüş müdür? Dünyanın kalıcı bir psikolojik savaş içinde olduğu, devlet gözetiminin ve propagandanın insanların yatak odalarına kadar sızdığı, lider Büyük Birader’in ideolojisinin dayatıldığı distopyanın bir türünün bugün yaşandığını görse Orwell ne derdi?

Hatta kendi ülkesinde sadece güvenlik bahanesiyle değil, kâr etme amacıyla büyük reklam ve teknoloji şirketlerine esin kaynağı olduğunu öğrense?

İngiltere’de kamu alanlarındaki reklam panoları Orwell’ı şaşırtacak derecede ileri bir teknoloji kullanmaya başladı; tüketicilerin yaşlarını, cinsiyetlerini hatta ruh hallerini bile tespit eden bir sistem bu. Dijital reklam panolarına yerleştirilen kameralar sayesinde çevredeki potansiyel tüketiciler belirleniyor ve yüz tanıma teknolojisi kullanılarak ekranlarda o kitleye uygun reklam yayınlanıyor.

Yüz tanıma teknolojisi

Arka planda tüketicileri analiz edenler elde edilen görüntülerle ekranlarda insanların başlarının yanında beliren bir balonun içinde cinsiyet: kadın, yaş: 20-30, ruh hali: gülücük emojisi ya da üzgün surat emojisi şeklinde bilgiler derliyor. Sunday Times gazetesinin yaptığı araştırmaya göre ülkede bu teknolojiyi kullanan 50 ekran var. Bunlar genellikle alışveriş merkezlerine ya da kalabalık alanlara yerleştirilmiş. Bu sistemleri kuran ve satan firmalar ise verilerin korunmasına yönelik yasaları ihlal etmediklerini savunuyorlar, çünkü onlara göre gözetlenen kişilerin kimlikleri ya da özel verileri işlenmiyor.

Sadece yüzlerinden mutlu olup olmadıkları analiz ediliyor. Bu sistemi ilk kullanan firmanın ismi de bir çeşit sözcük oyunu. Orwell’ın kitabında süper-devlet Oceania (Okyanusya) anlatılır. Şirket Orwellyan eğilimlerini saklama gereği duymuyor ki kendisi için Ocean Outdoor ismini seçmiş. Şirketin üst düzey yöneticisi Tim Belakey, “Biz insanların yüzlerinden ruh hali, cinsiyet, duyguları algılayan bir yüz tanıma teknolojisi geliştirdik. Mutluluğun ve üzüntünün düzeyini ölçebiliriz. Hatta reklama bakma ve tartma sürelerini bile” diyor.

Örneğin bu teknolojiyi kullanan bir süpermarket Noel döneminde mağazanın içinde alışveriş edenlerin üstüne sahte kar yağdırılmasından sonra tüketicilerin mutluluk düzeyinin arttığını öğrenmekten oldukça memnun kalmış.

Hep gülümseyin!

LookOut (Dışarı Bak) ismi verilen bu teknoloji ayrıca etkileşimli reklamlar da yaratabiliyor. Reklamın önünde duran bir kişi, kaydedilerek, dijital ekranda bir sonraki reklamın öznesi haline gelebiliyor. Teknolojiyi satan şirketlerden Fransız Quividi firması ise profil yaratmak için çocukların bile görsellerinin işlendiğini ve analiz edildiğini açıkladı.

Firma daha sonra bu malzemelerin silindiğini ileri sürüyor. Quividi cinsiyetleri ayırma konusunda sistemin yüzde 90 başarıya ulaştığını ve yaş aralığında ise beş yıllık hata payı olduğunu söylüyor. Teknoloji sadece yüzlere yönelik değil. Otoban kenarlarındaki reklam panoları, kullandığınız arabanın marka ve modelini belirleyerek pahalı ya da ucuz, bütçenize uygun tatil reklamlarını o anda sunuveriyor.

Kısacası reklamları bilinçli seyretmemek gibi bir kararın artık önemi yok. Çünkü ailenizle dolaştığınız tembel bir pazar günü bir anda kendinizle ilgili bilgileri casus bir sisteme kaptırabilirsiniz. Yaşınız, cinsiyetiniz, duygularınız bir teknolojinin malı haline gelebilir.

Fakat hep gülümseyin. Çünkü Büyük Birader sizin mutlu olmanızı ve daha çok alışveriş yapmanızı istiyor.

 

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları