Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Garantör
ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail’le dayanışma için savaş bölgesine gitmesi bu vahşi ve uzun vadeli çatışmanın dinamiklerini şekillendirmek için yapılan bir hamleydi.
ABD’nin Akdeniz’e gönderdiği uçak gemileri, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Hamas’ın saldırılarının hemen ardından yaptığı İsrail ziyaretinde “Bir Yahudi olarak da buradayım” açıklaması en tepeden gelen bu güçlü hamlenin ön işaretleriydi.
Biden’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi savaş karşıtı Yahudi topluluğunun ve Gazze ablukasındaki sivillerin öldürülmesine öfke duyan dünya kamuoyunun tepkisini çekti.
ABD’nin müttefiki bazı Arap ülkeleri, Biden ile görüşmeyi reddederken Müslüman dünyası bunu Batılı güçlerin gaddar bir savaş yürüten İsrail’in yanında cephe alması olarak yorumladı.
ABD’NİN MOTIVASYONU
Biden tüm bu tepkileri, öfkeyi ve suçlamaları göze alarak İsrail’e geldi. Bu sadece stratejik anlamda vazgeçilmez, çok yakın bir ülkeye destek gösterisi değildi.
Biden aynı zamanda Afganistan, Irak ve Suriye iç savaşından sonra ABD’nin hâlâ Ortadoğu’da, hatta diğer dünya krizlerinde aktif bir güç olarak kalma çabasını canlı tutmak da istiyordu.
Suriye iç savaşında geç kalan ABD etkinliğine yönelik eleştiriler ya da “bölgenin Rusya ve Çin’in oyun alanına dönüşmesine izin verdiği” yorumları bu hamlede derin bir motivasyon da olabilir.
Ama ABD korumakla yükümlü olduğunu düşündüğü İsrail’e söylemleri, askeri gücü ve yüksek riskli savaş bölgesine başkanını göndererek kuşku bırakmayacak net bir destek sergilemeyi seçti.
Şimdi ABD’nin bu seçiminin bölgeye olan etkilerini dalga dalga göreceğiz.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın İsrail ziyareti bu kamplaşmanın sınırlarının genişleyeceğine işaret ediyor.
MOSKOVA’NIN TERCİHİ
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Türkiye’nin Filistin adına garantörlük rolüne hazır olduğunu söylemiş, “İsrail için de başka ülkeler garantör olsun. Her iki tarafın da mutabık kalacağı bir antlaşmaya varıldıktan sonra, bunun gereklerinin yerine getirilmesi hususunda garantör ülkeler sorumluluk üstlensin” demişti.
Fidan’ın bu açıklamasına Rusya, sıcak bir yanıtla karşılık verdi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin önerisi çerçevesinde işbirliği yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Ortadoğu’da aktif bir ABD görmek istemeyen Rusya, yönlendireceğini umduğu Türkiye ve diğer bölge ülkelerinin bu krizde rol oynamasını tercih edecektir. Öte yandan Ukrayna savaşı tüm hızıyla devam ederken ABD’nin başka bir savaş cephesiyle dikkatinin dağılması da Rusya’nın işine gelebilir.
ABD, bu krizde İsrail’in en güçlü garantörü konumunda. Ancak bölgedeki işgallerinden sonra savaş yorgunu bir ABD bu krize ne tür pozitif bir katkı sağlayabilir orası açık değil.
Özellikle de 2024 ABD başkanlık seçimleriyle gelecek bir lider değişikliği, yıllara yayılabilecek ve diğer ülkeleri içine çekebilecek bu savaş ortamının dinamiklerini doğrudan etkileyebilir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Kayyum rektörün paylaşımına tepki
- Kadınları 'çarşaf'a çağırdılar
- Metin Külünk'ten, Şimşek'e 'fotoğraflı' uyarı
- Altın fiyatları güne nasıl başladı?
- Taksim bombacısı için karar çıktı
- Mükemmel koca olan 4 burç
- Mersin’de hasat başladı: 150 bin ton rekolte bekleniyor!
- Özgür Özel 'kırmızı motosiklet' sözünü tuttu
- Nihal Candan için yeni karar
- Perinçek’in danışmanı Adanur tutuklandı