Elçin Poyrazlar

Kadın saçı

29 Eylül 2022 Perşembe

Bir kadının saçı kime aittir?

O saçları görmek isteyenlere mi, görmemek için yasa çıkaranlara mı?

Bir kadının mahremiyeti, ahlakı, namusu ve geleceği bedeninin neresinde saklıdır?

Ona dayatılan yapıya uyum sağlamak için hangi uzvunda, hangi organında, hangi hücresinde kendini kısıtlaması gerekir?

Bir kadının bedeni doğduğunda ailesine, büyürken mahallesinin ve dinin emrettiklerine, yetişkin olduğunda erkeklerin arzularına ve yasalarına mı tabidir?

Bir kadın daha çocuk yaşta kadınlığın ne olması gerektiğini öğrenmek zorundadır. 

O ‘kadınlık’ en başta bedende başlar. 

Kadının bedeni politiktir ve erkeklerin söylemiyle o siyaset şöyle kurulur:

“Öyle giyinme, öyle oturma, öyle bakma…

Neredesin? Kiminlesin? Hesap ver…

Dondurma yalama, az makyaj yap, çok makyaj yap, bakımlı ol, hanım hanımcık davran, dikkat çekme…

Popon büyük, memen küçük, bacakların ince ya da kalın, boyun kısa, çok sıskasın ya da şişmansın…

Saçın görünüyor, niye başın kapalı, dekolten çok derin, biraz güzelliğini göster…

Mini etekle gezemezsin, şort giyen kız aranıyordur, estetik yaptırma, burnun yamuk, estetik yaptır…

Ben senin kızın fahişe olmuş dedirtmem, ya benimsin ya toprağın, başkasına bakarsan gebertirim…

Sen namusumsun, sen bana aitsin, her şeyinle benimsin…

Bir kadının başına erkek lazım, baba evinden koca evine gitmeyen kadın kötü yola düşer…

Annelik kutsaldır, çocuk yap, en az 3 tane yap, analıktan başka bir şey yapma.

Vajinal doğum yap, acı iyidir, çocuklarını emzir, doyur, temizle, pakla, hep başlarında ol. 

Regl günleri kadının ‘kirli’ mahremidir, bundan asla konuşma, gizle, erkekleri bununla ajite etme.

Menopoza girdiğinde bunu kendine sakla, bize ne.

Belli bir yaşa gelince, göbeğini, bacağını, kollarını, göğsünü, oranı buranı gösterme.

Cinselliğini bastır, zevk alma, zevkten konuşma, fantezi, tatmin, yeni arayışlara girme, günaha hiç girme.

Eşcinsel olmaya kalkarsan bir erkek bul, tedavi ol.

Kendi bedenin üstüne sakın söz söyleme, o söz hakkı erkeklere ait. 

Arzularından, cinsel tercihlerinden, erkeklerin yetersizliğinden söz edecek olursan linç edilmeyi göze al. 

Evdeki, sokaktaki ve iktidardaki erkek ‘efendilere’ baş kaldıracak olursan, tacize, tecavüze, cinayete hazır ol.

Kadın olmayı en iyi erkekler bilir, hayata giriş aşamasında onlara sor.”

Uzun saçlar, kısa saçlar, kazıtılmış ya da kapatılmış saçlar, yüz, kollar, bacaklar, meme, popo, göbek… 

Hepsi, hepsi kadının bedeni üstünden ona karşı kurulan şiddet iktidarının araçlarıdır.

O araçları geri almak, kendimizi baştan kurmak için öğrenilmiş kadınlığı yıkmamız gerekiyor. 

İran’daki mesele bir rejimin siyasi sembolleri falan değil, düpedüz kadınların kendi bedenlerine sahip çıkmasıdır. 

Kadına ait olanı kadınlar sahiplendiğinde değişecek her şey. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları