‘Milli gururumuzu’ hazmedemeyenler

05 Eylül 2023 Salı

Ne yazık ki bu iktidar bütün ortak değerlerimizi yok etti: Artık ne yurtseverlikte, ne özgürlükte, ne demokraside, ne adalette, ne milli bayramlarımızda, ne dini bayramlarımızda, ne de milli başarılarımızda duygudaşlık kaldı!

Örneğin, Kadın Milli Voleybol takımımızın Avrupa Şampiyonluğu gibi gerçekten “Milli Gururumuz” olan, Türkiye’nin çağdaşlığını, kadın özgürlüğünü ve spordaki başarısını simgeleyen bir zaferi bile hazmedemeyen, karalamaya çalışanlar var.

***

Önce olayı anımsayalım: Brüksel’deki maçta Kadın Milli Voleybol takımımız, finalde son Dünya Şampiyonu Sırbistan’ı 3-2 yenerek Avrupa Şampiyonu oldu.

Bu şampiyonluğun anlamını, yarı final maçını Cumhuriyet Gazetesi’nde anlatan gazetemizin Avrupa’daki gözü kulağı, başarılı mizah yazarımız Erdinç Utku, Pazar günkü yazısında şöyle belirtiyordu:

“Laf döndü dolaştı ve ‘Türkiye’de kadınların voleybol oynamasının ve başarılı olmasının aslında normal bir voleybol maçı ya da şampiyonasından çok daha fazlasını’ ifade ettiğine geldi.

Kadın takımımız çağdaşlığın ve Cumhuriyetin sembolüydü ve bu nedenle de Türkler için bu maç bir voleybol maçından çok daha fazlasıydı! Başımızdaki gerici ve baskıcı rejime bir tepkiydi.”

***

Yorumlara “Gurur Duyanlar” ile başlayalım.

Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ:

“Voleybol bu ülkeye tarihinde ilkleri yaşatıyor.

Almadığmız tek bir kupa kaldı, o da olimpiyat şampiyonluğu.

İnşallah bu takım olimpiyatta da derece alacak.

Bu ülkenin gururu olduysak ne mutlu takımıma.

Bu ülkeye inanılmaz bir tablo yaşattık.

Bütün paydaşlara teşekkür ediyorum.

Kulüplerimizin, antrenörlerimizin camiamızın büyük payları var.”

Takım kaptanı Eda Erdem:

“Cumhuriyetimizin 100. yılında çok iyi bir sezon geçiriyoruz. Çok iyi bir ekibiz.

Tüm ülkeyi arkamızda birleştirdiğimiz için çok mutluyuz.

Çok güzel bir maç oldu Sırbistan’la ve yoğun duygularla kazandık. Önce olimpiyat kotasını almak istiyoruz.”

***

Kupayı 2003’te Polonya’ya, 2019’da da Sırbistan’a finalde kaptıran kadın voleybolcularımız bu yıl Sırbistan’ı yenerek 2019’un rövanşını aldı.

Ama “Milli Gurumuzu” hazmedemeyenler de vardı.

Medyaya, “Milli başarıyı hazmedemediler: Gericiler de tek ses oldu” başlıklarıyla yansıyan tepkiler şöyle özetlenmiş:

“Daha önce pek çok kez kadınları hedefine alan, AKP’ye yakınlığıyla bilinen İlmi ve Fikri Araştırmalar Merkezi Başkanı İhsan Şenocak, şu paylaşımı yapmış:

“Hilaliyle ‘La ilahe illallah’ı, yıldızıyla ‘Muhammedurrasullah’ı remzeden BAYRAĞIMIZIN renginde ceddimiz Alparslan’dan Hüdavendigar’a bütün şehitlerin kanı var. BAYRAK bize ne için yaşayıp, hangi gaye uğrunda öleceğimizi hatırlatır. LGBT’cinin üzerinde olması şeref değil, zillettir.”

“Daha önce üniversiteler için ‘fuhuş yuvası’ diyen Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu da şu ifadeleri kullanmış”:

“Hani sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olması önemliydi? Lezbiyenlik ahlaklılık mıdır? Yavrularımızı tehdit eden lezbiyenliğe bulaşmış bu kupayı reddediyorum. Lezbiyenlik şampiyonlukla meşrulaşacaksa, dünya çapında başarılı bir hekim de organ mafyası ile çalışabilir öyle mi?”

“Müdafa-i İslam Hareketi Başkanı Erdem Özveren de şöyle demiş”:

“Bizim Neye Sevinip Neye Sevinmeyeceğimizi, Neyi Tebrik Edip, Neyi Hoş Görmeyeceğimizi ALLAH ve Rasulü (Sav) Belirler, İslam Belirler. ALLAH’ın Haram Kıldığı Eşcinselliği-Çıplaklığı veya Herhangi Yasakladığı Birşeyi Hoş görmekten, Tebrik Etmektense Canımızı Al Ya Rabbi..”

***

Cehalet, kör inanç ve çıkarcı siyaset buluştukları zaman birbirlerini destekliyor ve başta özgürlük, eşitlik ve adalet olmak kaydıyla, önüne çıkan bütün milli ve manevi değerleri yok ediyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları