Yeni bir ‘yargı darbesi’ daha geliyor

26 Ocak 2024 Cuma

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç 8. Yargı Paketi’nin “Şubat ayı sonu gibi” TBMM’ye sevk edileceğini açıklamıştı.

Selda Güneysu, 22 Ocak tarihli haberinde, bu konuda çok önemli ipuçları açıkladı.

Bunlar hiçbir yerde doğru dürüst değerlendirilmedi.

***

AYM’ye bireysel başvuru hakkı kısıtlanıyor.

Yargıdaki en büyük sorunlardan birinin sanıkların “makul yargılama süresinin” aşılması olduğu, hatta kimileri beraat eden tutuklu sanıkların, karardan önce, çok uzun süre hapiste kaldığı biliniyor. 

Selda Güneysu’nun haberine göre, 8. Yargı Paketi’nde, “makul yargılama süresinin aşılmasından” doğan hak kayıpları hakkındaki başvurular, geçici bir düzenleme sürekli hale getirilerek AYM yerine Adalet Bakanlığı’ndaki “Tazminat Komisyonu”na yapılacak.

Ancak komisyon reddederse, AYM’ye bireysel başvuru yapılabilecek.

Böylece KHK mağdurlarına ilave olarak haksızlığa uğramış bir başka grup mağdur hakkındaki karar süreleri daha, iktidarın oluşturacağı bir komisyonun merhametine terk edilmiş olacak.

***

İki yıl cezalarda en az beş ay hapis öngörülüyor.

Habere göre, Adalet Bakanı Tunç, “toplumdaki cezasızlık algısını kaldırmak” üzere, pakette iki yıl ceza alan birinin “en az beş ay cezaevinde kalabileceği” bir düzenlemenin de yer alacağını açıkladı.

***

Hakaret suçlarında uzlaşma kaldırılıyor, hapis yolu açılıyor.

Güneysu’nun haberinde, 8. Yargı Paketi’nde yer alan bir diğer düzenlemenin de “hakaret suçlarında uzlaşmanın kaldırılmasına yönelik olduğu” belirtiliyor.

Uzlaşmanın kaldırılması, “bu suçu işleyen herkes için de cezaevi yolunun açılması” anlamına geliyor. 

***

Sevgili okurlarım, Türkiye’de insanlar haksız ve hukuksuz kararlarla yıllarca hapis yatırılıyor.

Sulh Ceza Yargıçları hemen hemen önlerine gelen herkesi tutukluyor, tutuklular karar verilene kadar hapis yatıyor.

Muğlak ceza maddeleri insanların hayatlarını karartıyor.

Medya müthiş bir baskı altında.

Yargı bağımsızlığı, sadece Anayasa’daki bir temenni maddesi halinde kaldı.

AYM dahil, bütün üst ve yerel mahkemelerin yargıç ve savcıları iktidar tarafından atanıyor.

Böyle bir ortamda, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, uluslararası uzmanların hazırladığı bir “Hukukun Üstünlüğü” endeksinde Türkiye’nin yeri hakkında şunları söylüyor:

“Özellikle Türkiye’nin önünde gösterilen ülkelerde bırakın hukuk, bırakın yargı, demokrasi yok bir kere.

Bir kere serbest seçimler yok. Yani o ülkelerin gerisinde Türkiye’yi göstermek; Türkiye’ye büyük bir haksızlık olacağına inanıyorum.

Eleştirelim, eksiklikleri ortaya koyalım ama, Türkiye’nin de özellikle hukukun üstünlüğünde Zambiya’dan geri olduğunu söylemek de bir kere kabul edilebilir bir şey değil.

Türkiye, Angola’dan geri olabilir mi? 

Mümkün değil.”

Bu sözler Türkiye’nin, sadece “Hukukun Üstünlüğü” açısından değil, “Demokratik” olduğu iddia edilen rejimi açısından da, büyük bir sapma ve kriz içinde olduğunun kanıtıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları