Ölüler de konuşur...

19 Ekim 2015 Pazartesi

10 Ekim 2015. Ankara’da yasal bir yürüyüş ve toplantı için hazırlanan kalabalığa yapılan bombalı saldırıda 99 kişi öldü, yüzlerce yaralı tedavi altına alındı. Ülke yasa boğuldu.

***

Cumhurbaşkanı: Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan: Ahmet Davutoğlu
İçişleri Bakanı: Selami Altınok
Adalet Bakanı: Kenan İpek
Hükümet Üyeleri Bakanlar
MİT Müsteşarı: Hakan Fidan
AKP ileri gelenleri yetkililer

***

Öğrenci: Ne oldu anlamadım? Biz öldük mü?
Genç kız: Öldük galiba. Evet öldük. Yaşamıyoruz.
Baba: Öldük baksanıza. Bomba patlatılmış.
Genç: Bomba yanımda patladı. Sonrasını bilmiyorum. Ölmüşüm.
Yaşlı kadın: Hadi biz yaşlıydık, gençlere çok yazık oldu.
Genç kız: Size de yazık anacığım, size de yazık.
Öğrenci: Baksanıza, IŞİD bombacıları yapmış. Araştırıyorlarmış, onlarmış.
Yaşlı adam: Bunlar IŞİD’e yardım etmiyorlar mıydı? Silah falan, cephane.
Öyleydi. Gazete resimlerini de basmıştı da, soruşturma açmışlardı.
Öyleydi de, bu bombacıları nasıl haber almamışlar ki?
Belki de haberleri olmuştur da ses çıkarmamışlardır.
Öyle şey olur mu hiç? Yaparlar mı?
Yaparlar, neden yapmasınlar?
Yapmazlar baba, böyle şeyi neden yapsınlar?
Bak evlat! Neden yapsınlar değil mi? Şundan yaparlar. Bir kötü iş yaparsın. Ya senin adamlarındır ya da yapacaklar vardır, bilirsin. Onu yaptırırsın ya da göz yumarsın. Sonra da bu olayı rakiplerinin üstüne atarsın. Dünyanın en eski numarası.
İyi de “Bak, sen yaptırdın ya da göz yumdun” demezler mi?
Derler elbette. Ama yapan, yaptıran ya da bilen neyse işte, basar yaygarayı. Vay hainler bunu yaptılar da, daha da üste çıkıyorlar diye yaygarayı koparır.
Yaygarayla olur mu dayı?
Öyle bir olur ki. Zaten tarafları bölmüşsün. Birbirine hasım etmişsin. Senin tarafın ne desen inanır. Hasım taraf ne desen inanmaz.
Demek ki bu yaygaraya inanmayanlar da olacak.
Olacak elbette ama bu işi tezgâhlayanlar, kotaranlar da boş durmayacak. Olayı kapatmaya çalışacak. Konuşulmasını önleyecek.
Nasıl önleyecek ki?
Yayın yasağı koyar. Kendi yandaşlarını bağırtır. Yaygara, gürültü. Bir yandan da üzülmüş gibi yapar.
Doğru. Baksana, bizim ailelerimize para veriyorlar, işe koyacaklarmış.
Evet evet. Üzülecekler elbette. Ben de üzeceğim onları.
Nasıl yani?
Rüyalarına gireceğim. Rüyalarında gezineceğim. Beni öldürdünüz diye bağıracağım. Yakalarına yapışacağım. Beni öldürdünüz. Beni öldürdünüz.
Hep “Ölüler Konuşmaz” diye bir şey söylenir.
Yanlıştır o. Asıl ÖLÜLER KONUŞUR.
Bak, şunu da söyleyeyim. ÖLÜLER KORKMAZ. Ölenin korkacak bir şeyi yoktur.
Doğru söylüyorsun. Canlılar korkar. Ölüler korkmaz.
ÖLÜLER CANLILARDAN DAHA ÇOK YAŞAR. Canlının ömrü vardır, biter ama ölenin ömrü sonsuza kadar sürer.
Öyleyse asıl ölülerden mi korkmalı?
Evet. Asıl ölülerden korkmalılar. Asıl ölülerden korkmalılar...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları