Savaş budur!

23 Ekim 2023 Pazartesi

Erich Maria Remarque ünlü kitabında “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” diyen savaş bülteninin yayımlandığı gün vurularak ölen askerin öyküsünü anlatır.

Savaşın bitmesine yakın günlerde cepheler sakindir. Ama işte tam da o gün asker bir kurşunla yaşamını yitirir.

Savaş budur.

Savaş, ölen asker için bitmiştir.

Yönettiği bütün savaşları kazanan büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk, onun için şu sözleri söylemiştir: “Eğer vatanın kurtuluşu için değilse savaş cinayettir.”

“Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı” elbette kutsal savaştır.

O savaşı kazanan Başkomutan Mustafa Kemal, bütün dünyaya “büyük devletlerin” de yenileceğini kanıtlamıştır.

Asya ve Afrika sömürgelikten kurtuluş savaşlarının hepsinde de örnek, bizim Kurtuluş Savaşımız olmuştur.

PEKİ, YA ORTADOĞU?

Ortadoğu’nun emperyalist devletler tarafından paylaşılması daha eski tarihlere dayanır.

1916 yılında Sykes-Picot antlaşması olarak bilinen Osmanlı İmparatorluğu’nun paylaşılmasını öngören İngiltere-Fransa-Rusya arasındaki sözleşmedir.

Suriye toprakları Fransa’ya verilmekte, Irak da İngiltere’ye bırakılmaktadır. 

Rusya 1917 Ekim Devrimi’nden sonra antlaşmadan çekilmiştir.

O günden bugüne kadar “Ortadoğu” emperyalist paylaşımdam kurtulamamıştır.

Ortadoğu’nun petrolleri ve doğal zenginlikleri gündemden hiç düşmemiştir.

O günün İngiltere’si bugün yerini Amerika’ya bırakmış görünmektedir.

Amerika için İsrail, kendisinin Ortadoğu’daki bekçisi, kalesi, vekilidir.

İsrail, bütün dünyaya dağılmış vatansız Yahudilerin ilk devleti olarak 1948 yılında kurulduğunda varlığını kabul ettirme uğraşını aralıksız sürdürmüştür.

Ortadoğu’daki Arap ülkeleri İsrail devletinin kuruluşundan beri bu yerleşimi kabul etmemişler, çatışmalar aralıklı olarak sürmüştür.

İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında yapılan anlaşma da Hamas başta olmak üzere öteki örgütler tarafından kabul edilmemiştir.

FAUDA-KAOS

Bir Netflix dizisi olan Fauda, bir Yahudi yapımı olduğu halde bölgedeki olayları çeşitli açılardan ekrana getiren bir dizi.

İsrail istihbarat örgütü Mossad’ın dışında özel bir ekibin öyküsü olan dizide Arap örgütleri arasındaki birbirinden farklı oluşumlar da yer almaktadır.

Hamas, atak yapısıyla bölgede etkin kuruluştur. Ancak daha da radikal Arap örgütlenmeleri kendi eylemlerini yürüterek bölgedeki kaosu artırmaktadırlar.

Emperyalist güçler de başta Amerika olarak bölgedeki vekili olan İsrail eliyle bölgeyi kontrolü altında tutma kararını sürdürmektedir.

Bu son çatışmada Hamas bir baskın saldırı yapmış, başarılı da olmuştur. Birlikleri İsrail’e girmiş, esirler almayı başarmıştır.

Hamas bu baskın saldırıyla İsrail’i yok edeceğini ya da teslim olacağını düşünmüş olabilir mi? 

Bu sorunun yanıtı “Elbette ki hayır” olmalıdır. Çünkü, İsrail her şeye hazırlıklı bir donanımdadır.

Öyleyse, İsrail acaba Hamas’ı bir tuzağa çekmiş olabilir mi?

Bunu bilemeyiz. 

Netanyahu’ya karşıt İsrail içi gruplar bile işin içinde olabilir.

Hamas’ın bu hamlesi, içeride sıkışık durumda olan Netanyahu’nun işine yaramış, “savaş ilan ederek” kendini sıkıntıdan kurtarmıştır.

Ama işte, ölçüyü kaçırınca İsrail’in “nefsi müdafaa” refleksi saldırgan bir zulüm savaşına dönmüştür.

Başlangıçta desteklenen İsrail uluslararası desteğini kaybetmiş, yayılmacı bir emperyalist kimliğine dönüşmüştür.

Bu kaosun bütün yükü Gazze’deki Filistin halkının üzerine çökmüş, ölenler, yaralananlar, göç ederek yerlerini yurtlarını kaybedenler bu insanlık dramının kurbanları olmuşlardır.

ÇOCUKLAR VE KADINLAR

Savaş her zaman çocukların ve kadınların felaketi olmuştur.

Genç erkekler cephelerde savaşırken halkın geri kalanı nasıl bir sonla karşılacaklarını bilememenin azabını yaşar.

Savaşa giden oğulları, eşleri, babaları dönebilecek midir?

Döndüğü zaman nasıl bir insanı karşılayacaklardır?

Savaş dehşetini yaşamış bir insan sonraki yaşamına nasıl uyum sağlayacaktır?

Arkadaşlarını kaybetmenin acıları dinecek midir?

Savaşı durdurmak için her şey yapılmalıdır.

Barış, uğrunda mücadele edilmesi gereken en kutsal değerlerden birisidir.

Ama bu barış “teslim olarak değil”, “eşit koşullarla sağlanan” bir hedef olduğu zaman değerlidir.

Ey büyük Atatürk;

Savaşın da kutsaldı, barışın da kutsal oldu.

Sana minnetimiz hiç bitmeyecek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları