‘Ah’lar ‘vah’lar

11 Temmuz 2023 Salı

Basketbol 19 Yaşaltı Dünya Şampiyonası’nda gençlerimiz ABD’yi yenip 3. oldu. 7 maçta 6 galibiyet ve bronz madalya. Büyük başarı. Tek yenilgiyi, şampiyon İspanya’dan aldılar. Daha önce belirttim; altyapılarda genelde başarılıyız çünkü yetenekli gençlerimiz ve çalışkan antrenörlerimiz var. Ama sonrasında bu başarıyı bir türlü A Milli Takım seviyesine taşıyamıyoruz. ‘Ah’larla ‘vah’larla geçiyor yıllar; sayısız yetenek heba olup gidiyor.

2015 Dünya Gençler Şampiyonası’ndan da çocuklarımız boyunlarında bronz madalya ile dönmüştü. Furkan Korkmaz, o turnuvanın en çok konuşulan oyuncularındandı. Furkan, profesyonel kariyerini NBA’de sürdürüyor ama milli takım formasıyla bir daha kürsüye çıkması mümkün olamadı. Bırakalım kürsüyü, çeyrek finallerin bile dışında kaldı. 2015’in yıldızı Furkan’ın yanında yardımcı rollerdeki Berk Uğurlu, Doğuş Özdemiroğlu, Egemen Güven, Tolga Geçim, Ege Arar gibi ümit bağladığımız gençler “Olacağı kadar olamayanlar” listesine yazıldı. Bugün uluslararası alanda tanındıklarını ve takdir edildiklerini söylemek güç, ne yazık ki...

Bu listeleri uzatmayalım, yine ‘ah’lar ‘vah’larla dizimizi dövmeyelim diye somut öneriler sıralamak istiyorum. Federasyon, dünya 3.’sü bu kadroyu temel alarak ve kulüpleri ikna ederek hemen bir proje başlatabilir. 17-21 yaş aralığında olup bu kadroya eklenmesi uygun görülen başka oyuncuları da bir araya getirerek, bir takım kurulsun. Bu takım, TBL’ye katılsın. Özel bir pilot takımdan söz ediyorum, Fransa’daki INSEP örneğinde olduğu gibi. Bu takım yabancı oyuncu oynatamaz, küme düşemez ve yukarı çıkamaz. Kadroda 21 yaşından büyük oyuncuya da yer verilmez. Yaşı dolan oyuncular tekrar yetiştirici kulüplerine döner. Bu gençler ilk profesyonel kontratlarında menajerler tarafından temsil edilemez, yalnızca kariyer danışmanlarından destek almalarına izin verilir.

Yetenekli gençlerin kaybolup gitmesini önlemek istiyorsak, onlar yolun başındayken en doğru adımları atmaları için elimizden geleni yapmalıyız. Berke Büyüktuncel’in UCLA yolcusu olduğunu, hem eğitimini hem basketbol hayatını ABD’de sürdürmek istediğini öğrendim. Ona başarılar dilerken, Tan’ın, Karahan’ın, Kerem’in, Samet’in, Emir Arda’nın, Özgür’ün bol sıfırlı kontratlara imza atmış birer antrenman oyuncusu durumuna düşmesine göz yumamayız. Kulüpleri, federasyonu yönetenler, bu oyunculara emek verenler, yapılacak ilk işin gençlerimize ihtiyaç duydukları fırsatları vermek olduğunda birleşecektir. Bunun yolu da belli: Oyuncularımızın süre alacağı, kendilerinden yaşça büyük ve fiziksel olarak daha güçlülerle mücadele ettiği sert bir ligde bol bol maç oynaması. Bu öneriyi hayata geçirmek çok zor değil. Yeter ki, federasyon harekete geçsin.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Nefes nefese 5 Mayıs 2024
Final Four'un anahtarı 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları