Büyük resimdeki senaryo

09 Şubat 2016 Salı

-K.Irak’ta Barzani “tam bağımsızlığa gidiyor”, ona en büyük ekonomik desteği Ankara verdi. Barzani aşiret yönetiminin iktisadi olarak güçlenmesi için Türk firmaları seferber edildi, 6 yıl içinde, “eşit bir komşu devlet gibi” muamele gördü.
- Barzani yönetiminin başarısında Ankara büyük katkı yaptı, Bağdat’ı dışladı, Irak’ın bölünüşü ortaya çıktı.
- Suriye’de Ankara Esad (ve rejimi) ile güllük gülistanlık giderken bu durum, Suriye’nin bütünlüğü için en büyük güvenceydi. Laik ve üniter bir Suriye vardı.
Ankara “durup dururken” Esad ile kavgaya başlayarak Suriye’nin bölünmesine ve Suriye Kürdistanı’nın yaratılmasına neden oldu. Yalnız IŞİD ve Nusra değil Kuzey Suriye Kürdistanı da bu sayede yaratıldı. Ankara Suriye’de Batı tarafından yaratılan iç savaşın, aktif bir tarafı haline gönüllü olarak geldi. Suriye Kürdistanı yapay bir biçimde inşa edildi.
PKK’nin Suriye uzantısı PYD bu sayede güçlendi. Hem de ABD ve AB desteğini arkasına alarak. Bir Hollywood senaryosu bile bu kadar mükemmel olamazdı.
Bedeli Suriye halkı ve Türkiye ödüyor.

Ve Güneydoğu
Kandil, Barzani, PKK, PYD stratejik hatalar sonucu “entegre edildiler”.
Ankara bir yandan Güneydoğu’da başkaldırı provaları yapmaya çalışan PKK terör örgütü ile savaşırken öte yandan son 5-6 yılda yaptığı Suriye ve Barzani uygulamaları ile, PKK’nin silah ve insan kaynaklarına ortam yarattı.
ABD, AB ve Rus silahları (ve örgütler) Irak ve Suriye sınırı üzerinden Güneydoğu’ya aktı. Türkiye Cumhuriyeti bunu asker, polis ve korucu şehitleri ile ödüyor.
Barzani ile barıştırılıp Esad ve Rusya ile kavga ettirilen Ankara’ya uygulattırılan politikalar, ülkenin bu kaos ortamına sürüklenmesine yol açtı.
- AKP Esad’la kavga yerine güllük gülistanlık geçinmeyi sürdürse,
- Barzani’nin Irak Kürdistanı’na iktisadi destek vermese,
- Uçak kavgalarına girmeyip tek adam Putin’le eskiden olduğu gibi “örtülü stratejik ortak çıkarlar düzenini korusa” bütün bu felaketler başımıza gelmeyecekti.
Şimdi S.Arabistan gibi bir ülke ile stratejik ortaklığa itelenen bir ülke durumuna düşürüldük. İşin ilginç yanı, bütün bunlar göz göre göre oldu; Suriye politikasının yanlışlığı 5 yıldır herkes tarafından yazıldı, çizildi, söylendi, sağır sultan duydu.
İkazlara rağmen yanlış politikaları kendi özel hedefleri doğrultusunda hesap edenler, bugün yanıldıklarını görüyorlar. Bütün çevresi ile ilişkileri tıkanmış ve krize dönüşmüş bir duruma geldik.
Kendi özel hedefleri doğrultusunda hesap yapanlar yalnız ülkeye değil kendilerine de zarar verecekler.
Gemi batınca yalnız alt kamaradakiler değil üst kamaradakiler de gider. Tarih bu değişmez gerçeği hep göstermedi mi?
Kürt meselesini çözmenin yolu ABD, AB ve Rusya’dan geçer. Çünkü silahı da, siyasal desteği de, örgütsel katkıyı da sağlayanlar onlar. Ankara’nın anlaşarak bir orta yol bulması gerekir.
Bunun için en başta, ulusal iradeyi yansıtacak bir yönetimin oluşması kaçınılmaz. Çünkü içimizdeki zaaflar, onların Türkiye aleyhine operasyonlarına yardım ediyor.
CHP’de “Atatürk posteri tartışması”, PYD’ye silah verilmesi ve “tek adam anayasasının” dayatılma çabaları arasındaki ilişkiyi kavrayamayanlar hiçbir şeyi anlayamazlar.
Birbirleriyle tamamen ilişkisiz görünen bu hareketler Lozan’ı ve Cumhuriyet’i çözmeye yönelik hareketlerdir. Bir bilge insan ne demiş: “Kazanın amacı, içindeki eti pişinceye kadar kaynatmaktır”. Kazan kaynıyor...
Atatürk onun için karalanmak isteniyor; PYD ve PKK’ye onun için silah yardımı yapılıyor. Siz de oturun, Avrupa üç kuruş verecek de 2.5 milyon göçmenin sorununu çözeceğiz diye kara kara düşünün...
Önce büyük resmi ve yazılan senaryoyu görelim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları