Demokrasi ve Kürdistan Sorunları

22 Temmuz 2013 Pazartesi

- Türkiye’de 75 milyon içinde çok büyük bir çoğunluk olaya (ve sürece) “demokrasi sorunu” olarak bakmaktadır.
-
“Kürdistan sorunu” olarak bakanlar ise azınlıktadır. “Kürt milliyetçiliğinden federal yapı ya da yerel özerkliğe kadar” geniş bir açı söz konusudur.
-
“Zurnanın zırt dediği” durum ise olaya “Kürdistan ya da büyük Kürdistan” olarak bakma hadisesidir; ancak “Kürt sorunu ve Kürdistan sorunu” olasılıkları, birbirlerinden ayrılmayacak bir biçimde iç içe geçmiştir. Yerel ve küresel konjonktüre göre, süreç içinde bütünleşecektir.
Hatta bugün (2013), bütünleşmeye başlamıştır bile. 1990’dan sonra başlayan süreç, emin adımlarla yavaş yavaş gerçekleşmektedir.
Herkes bunun farkındadır, ama üç maymunu oynamak herkesin işine geliyor. Karşı çıkan çevreler bile,
“hem ağlarım hem giderim” diyen gelin misali misyonlarını sürdürmektedirler.

\n

Neden mi?

\n

- Çünkü 1990 sonrası ABD ve AB’nin yürütmekte olduğu politika ve uygulamalar, tutarlı bir biçimde bu yönde bütünleşmektedir. Türkiye’de Batı’dan esen bu güçlü rüzgâra ne sosyal demokratlar, ne de İslamcılar karşı çıkabiliyorlar; Çünkü “Batı’ya rağmen Türkiye’de iktidar olamayacaklarını çok iyi biliyorlar”.
Her iki kesim de, farklı nedenlerle Batı ile işbirliği yapmak zorundalar; sosyal demokratlar ve laik kesim
“Batılı yaşam tarzı ve Batılı küresel değerler açısından buna muhtaçtırlar”; İslamcıların ise Ortadoğu’da güçlü olup iktidarda kalmak için Batı ile yakın işbirliğine gereksinimleri var.
İşin ilginç yanı, Türkiye’deki her iki kesim de,
“Batı ile kapitalizm üzerinden bütünleşmek zorunda kalıyorlar”.
- Sosyal demokrat ve laik kesim
“Batı’nın demokratik değerlerini ve çağdaş yaşam biçimini öne çıkararak” yakınlaşma ve destek istiyor;
- İslamcı kesim ise Batı’nın Ortadoğu politikalarına destek vererek Batı’yı arkasına alma çabasında.

\n

İki sorun var

\n

İslamcıların da laik kesimin de Batı ile ilişkilerinde bazı sorunlar önemini arttırdı;
1) Batı, Mısır’da karşılaştığı İslami sorunlarla Türkiye’de de karşılaşır mı? Bu riski ortadan kaldırmanın yollarını arıyor.
2)
“Kürdistan sorununu” kiminle ve nasıl yürüteceğinin arayışı içinde.
- ABD ve AB, Irak ve Libya’da istediklerini başardılar. Irak Kürdistanı kuruldu.
- Suriye Kürdistanı için koşullar hazırlandı.
- Ancak Güneydoğu Anadolu’da sorunlar çıkabilir.
- İran işi şimdilik ertelenmiş durumda.
1990 sonrasında ABD ve AB, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da istediklerini büyük ölçüde elde ettiler. Ankara hükümetleri de
‘Çekiç Gücü’nden bu yana Ortadoğu’da sorun çıkarmadılar. Her türlü desteği, bir iki istisna dışında verdiler.
Batı şimdi
“Hangi Türkiye” ile birlikte “kiminle” sorusunun yanıtını bulmaya çalışıyor.
Bir bakıma
“Gezi Gençliği” ile Müslüman Kardeşler arasında sıkışmış durumda.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları