Kargalar ve Suriyeli Kız

06 Ekim 2014 Pazartesi

Eylül ayının son günleri, Yalova Vapur İskelesi’nde hızlı feribotu bekliyoruz, arabanın içindeyiz.
En ön sırada olduğumuz için geleni geçeni de görüyoruz. Bir ara, gözleri hariç her tarafı siyah çarşafla kaplı bir kadın önümüzde belirdi.
Tel örgünün arkasında bir metre kadar uzanan beton zemine elindekileri koparıp koparıp atmaya başladı. Ekmek parçaları atıyordu, kargalar yesin diye.
Kadın ayrılınca kargalar üşüşüverdiler ekmek parçalarına. Bir yandan da uçmakta, konmakta zorlanıyorlar, yağmurdan ve rüzgârdan savruluyorlar.
O da ne? Biraz önce arabalara dilencilik için gelen Suriyeli dokuz on yaşlarındaki kız, çit telin üzerinden öbür tarafa kargalara doğru atlayıverdi.
Ekmek kavgası bu kolay değil, çelimsiz bedeni ile kargaları kovmaya çalışıyor. Onun da ekmek kırıntılarına ihtiyacı var. Başına sardığı bez parçalarının içine ekmek kırıntılarını doldurmaya başlıyor.
Bu korkunç manzarayı beş metre önümde izlerken donakalıyorum, boğazımda bir şeyler düğümleniyor.
Dokuz yaşındaki Suriyeli kız kargalarla ekmek kavgası yapıyor. Bir zengin Körfezli Arap turistin kargalar yesin diye doğradığı ekmek parçalarını fırtınanın ve yağmurun altında toplamaya çalışıyor. Çelimsiz kız belki Arap, belki Kürt, belki de Türkmen. Ama bir insan her şeyden önce çelimsiz, bağrı yanmış ve aç.
İki karelik tablo; ekmek atan Arap turist ve kargalarla kavgaya girişmiş genç kız, hatta çocuk.
Bu iki karelik fotoğraf Ortadoğu’nun geldiği son noktadır.
? Petrol zengini Arap ülkeleri, yüz milyarlarca dolar silah alımları, mücevherler, yüzlerce milyon dolara düzenlenen tenis turnuvaları ve ekmek kırıntılarını kargaların elinden almaya çalışan bir çocuk.

Kavga başka
Bu aslında büyük kartalların Ortadoğu’daki petrol savaşı. Sonunda gele gele Suriyeli kızın kargalarla ekmek savaşına dönüşmüş. Büyük dişliler arasında ezilip giden insancıklar, çocuklar, kızlar.
Suriye yeni askeri operasyonlara açılıyor. Tezkereler, müdahale kararları ve yeni göçler;
? Ankara 2003’te Irak bataklığına askeri ile birlikte gömülmekten zor kurtulmuştu.
? Bugün gırtlağımıza kadar Irak ve Suriye bataklığının içine gömülmüş durumdayız.
Suriye’den kaçıp Türkiye’ye gelenlerin sayısı iki milyona ulaşmış durumda.
Atatürk’ü sevmeyen “dahili ve harici bedhahlar” onun “yurtta barış, dünyada barış” görüşüne ve felsefesine de karşıdırlar.
Bugün Türkiye’de (ve bölgede) Lozan’ı tartışmanın altyapısı hazırlanmaktadır.
Kargalarla ekmek kavgası yapan Suriyeli kız Büyük Ortadoğu Projesi ve “Yeni Türkiye’nin” bir ürünüdür.
Tepede ise dev kartallar petrol savaşlarını sürdürüyorlar. Ortadoğu’da milyonlarca insanın ölmesi, sakat ve aç kalması bu paylaşım kavgasının somut sonuçlarıdır.
Kimse kendi kendini kandırmasın...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları