Geçen hafta Bodrum Kalesi’nin kapısı önündeki alanda 1. Opus Müzik Festivali başladı. Bu festivalin gelecek yıllarda da zenginleşerek devamını dileriz. Bu yıl festivalin sadece iki etkinliği vardı: Birincisi üç genç kızımızın, kemancı Naz İrem Türkmen, piyanist Ayşe Cemre Ağırgöl ve piyanist İlyun Bürkey’in katıldığı bir oda müziği dinletisiydi. Ne yazık ki ben o konseri kaçırdım! 

İkincisi Gürer Aykal yönetimindeki Berlin Deutsche Oper Kammer Orkestra ve opera solistlerimiz soprano Burcu Hancı ile basbariton Burak Bilgili’nin solistliğindeki konserdi. Bunlar Bodrum Belediyesi ve Denizbank gibi kurumların desteği ile yapılan etkinliklerdi. Konserlerin asıl amacı farkındalık yaratmaktı: Bodrum çevresinde yetişen ve nesli tükenmek üzere olan “frenkkaktüs”ünü yaşatmak gerektiğini öğrendik. 

Sahne ve izleyicilerin konumu, kalenin dış cephesine kurulmuştu. Açık havada olduğu için ses yükselticiler gerektirmişti. Ancak inanılmaz yükseklikteki ses titreşimleri müziğin önüne geçiyor, “güzel sesler” yerine rahatsız eden bir gürültü oluşturuyordu. Neyse ki konserin yarısından sonra bir düzenleme yapılabildi. Elimizde yine program notları yoktu. Böylece bu çok yönlü konseri dinleyici de nasıl izleyeceğini ve hangi yapıtı dinlediğini bilemedi. Yaklaşmakta olan konser sezonu için konser salonlarının yöneticilerine yine aynı dileklerimi gönderiyorum: Lütfen ya program notu basılsın ya da mutlaka şef veya solist, çalınan yapıtlar hakkında bilgi versin. 

GÜRER AYKAL’DAN KÖROĞLU

Gürer Aykal ismi bir etikettir. Onun yöneteceği konserlerin farklı olacağını dinleyiciler bilir. Hemen her konser programına da mutlaka bir Türk bestecisi katar. İlk önce Ferit Tüzün’ün, orkestranın tüm renklerini kullandığı “Esintiler” başlıklı yapıtı çalındı. Bundan sonra solist soprano Burcu Hancı ve basbariton Burak Bilgiliydi. Bir zamanlar Metropolitan Operası’nda, LaScala’da, Grand Teatre del Liceu’da oynamış; Zehra Yıldız Opera Vakfı’nın bursiyeri olarak Katia Ricciarelli ile çalışmıştı. Gür sesiyle yeri göğü inletmişti. Onu bu festivalde sopranomuz Burcu Hancı ile izledik. Burcu son derece kontrollü sesi, sahnedeki zarif duruşu ile bir kez daha övgülerimizi kazandı. 

Gençliğimden beri bas Ayhan Baran’ın o gür sesinden hayranlıkla dinlediğim Saygun’un “Köroğlu” kantatını Gürer Aykal yeni bir orkestra yazısıyla zenginleştirmişti. Burak Bilgili de Ayhan Baran söylemini dile getirdi. Bu, konserin en önemli sürprizlerinden birisiydi. 

Aykal’ın Çaykovski tutkusu da bir başkadır. Konser, yine bir Çaykovski yapıtı, Romeo Juliet Uvertür’ü ile sonlandı. Opus Müzik organizasyonunu kutlarız. Yineliyorum, temel aldıkları ilkeler doğrultusunda devam ederlerse, bu festivali uzun yıllar ayakta tutabilirler. 

Başlayıp da yarım kalmış “festival” adı altındaki etkinlikleri çok gördük. Dilerim öyle olmaz. Frenkkaktüsü de daha uzun yıllar yaşatılır.