Tempo rubato/ Geniş bir nefes

05 Ekim 2022 Çarşamba

Nefes: Yaşadığımızın başlıca göstergesi. Bir müzisyen müziği yorumlarken tıpkı bir sporcu gibi nefesini kontrol etmeyi bilir. Yoruma renk getiren önemli özelliklerden birisi de nefes kontrolü kadar nefesi kontrolsüz bırakıp kısacık genişlemeler yaratmaktır. Böylece “rubato” deyişi ortaya çıkmıştır. “Rubato” müzik tarihi için çok önemli bir dönemeçtir. 19. yüzyılda, özellikle Chopin’in ardından Schumann’ın yapıtlarında yer alan bir tekniktir. “Zamanı çalmak” anlamına gelir. Yapıtın başında yorumcuya verilen tempoyu metronomun katı düzeninden kurtaran, yorumcuya nefesini daha derinden, daha genişleyerek aldıran ve böylelikle yoruma bir şiirsellik, bir “romans” katan terimdir. Yorumcu “tempo rubato” yazan pasajda kendi içgüdüsüne göre tempoyu gevşeterek çalacaktır. Sonra da o ruh halinden kurtulup baştaki tempoya dönecektir. Her şey kısacık bir sürede olup biter. Tekrar “a tempo” komutuyla baştaki tempoya döndüğünde kulakta kalan şiirsel ifade yapıtı zenginleştirmiş, rengarenk bir ortama sokmuştur. Bu anlattıklarım rubatonun şekerlendirilmemiş, müzik cümlesine anlatım kazandırmış hali. 

Rubato uygulaması aslında romantik dönemden önce de vardı. Örneğin 18. yüzyılda, Mozart’ın kimi yapıtında da ritmik özgürlük sergilendi. Ama rubato anlatım, 19. yüzyılda birçok ezgiyi daha duygulu ve derin ifadeyle sunmak için rubato kullanıldı. Anlatıma (ifadeye) ruh katmak için. Bu kulanım da 19. yüzyılda doruğa çıktı. Tıpkı zamanın derin duygular barındıran şiirleri, hayallere dalıp giden resim sanatı gibi.

Uzun yılların piyano eğitimcisi, değerli bestecimiz Ali Darmar’a soruyorum: Öğrencine rubatoyu nasıl anlatırsın? “Her yorumcunun kendine has bir stili, notanın arkasında saklı bir nefesi vardır.” Chopin ile Schumann aynı zaman diliminde yaşasalar da nefesleri kendilerine özgüdür. Chopin ağırlaşma ve çekme yöntemiyle dinleyicinin imgesinde bir hikâye yaratıyor. Besteci nota üstündeki işaretle rubatoyu hatırlatsa da onun enerjisini yine yorumcuya bırakır. Çalacak kişi bir imaj yaratmak zorundadır. Örneğin “Aşk acısının ifadesi adamına göre değişir.” Zamanı çalıyorsun bir rubatoda. Besteci yorumcuya destek olmuş. Geniş bir kavram, yorumcu çalarken zevk alıyor. Konuşurken bile “rubato” yapıyoruz. Sesimiz inişli çıkışlı, yavaş hızlı. Ressamın paletinde önüne serilmiş renkler var. Piyanist ise renk ararken önünde somut bir palet yok. Renk arayan besteci, yorumcudan Rubato ile renkleri bulmasını ister. Rubatonun yapıldığı sürece “nazlanma süresi” de diyebiliriz. 

Nereden mi çıktı “rubato”dan söz etmek! Birden fark ettim ki tekdüze günler yaşıyoruz. Sürekli aynı şeyler rutinleşmiş. Rubato ile yavaşlatabiliriz. Aynı tempoya dönene kadar kendimize bir izin verip geniş nefes almanın yollarını arayabiliriz. Zira bu gidişle hepimiz ruh hastası olacağız.

Son günlerde Ankara’da müzisyen Onur Şener’in vahşice öldürülmesi sosyal medyayı sarstı. Bu müzisyen üç gerilla tarafında istedikleri şarkıyı çalmadığı için öldürüldü. Hem de korkunç bir şekilde. Bir müzisyen kolay mı yetişir? Onun her gece üstlendiği işi devam ettirmesi kolay mıdır? Basındaki resimlerde çocuğuyla sarmaş dolaş bir ailesi olan bir Onur Şener bir daha dünyaya gelir mi? 

Geniş bir nefes alıp tekrar işimize döneceğiz. Başka seçeneğimiz yok.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları