Gülengül Altınsay

Ben De Maçı Yazmıyorum

07 Nisan 2015 Salı

Böyle saçma şey olmaz. Madem maçların ertelenmesine karar verildi o zaman bu maç niye oynanıyor? Neymiş geçen haftanın maçıymış. Ne fark eder ki? Ha geçen hafta, ha bu hafta. Ülkede maç yapılacak ortam ya vardır ya da yoktur. O kadar işin özünden uzaklaştık ki önlem diye yaptığımız her şeyi anında anlamsızlaşıyor.
Ben zaten yıllardır “İş çok kötüye gidiyor bir duralım evimizi temizleyip düzene sokalım ve futbolu yeniden inşa edelim” deyip durdum. Hatta bunları tekrarlamaktan da bıktım, usandım. Çünkü öylesine kulüpçülüğe batmışız ki hiçbir şeyi görmek istemiyoruz. İnsanları ya bizden ya da düşman olarak sınıflıyoruz.
Şimdi gelinen durumdan herkes şikâyetçi görünüyor. Hatta işin garibi sürekli ortam gerenler, iktidarlarını düşman yaratarak sürdürenler bile bugün insanları barışa davet ediyor.
Ama ne yazık ki her şeyin arapsaçına döndüğü bu ortamda geriye dönüş o kadar zor ki. F.Bahçe’ye geçmiş olsun. Ekmeğinin peşindeki otobüs şoförü Ufuk Kıran’a acil şifalar.
F.Bahçe’nin olay aydınlanana kadar maçlara çıkmama kararına tam destek.
Evet, Kulüpler Birliği alelacele işi ‘taraftarlık’a bağladı ama olayın gerçekten aydınlanması gerek. İnsanın aklına seçim öncesi ortalığı karıştırma provokasyonu bile geliyor. Zaten barut fıçısına dönmüş futbol ortamına bir kıvılcım çakmak, böylece ortamı ve ülkeyi tutuşturmak o kadar kolay ki.
Günün sabahında maç oynama koşullarının olmadığı açıklanmışken akşam oynatılan bu maçı ben de yazmayacaktım.
Ancak futbolcuların ve teknik adamların emeğine saygısızlık olmasın diye kısaca şunları söyleyeceğim: Taktik açıdan da pozisyon açısından da zengin ve seyri güzel bir maçtı. Tek eksik goldü. Bu da kalecilerin eseriydi. Taraflar 2’şer puan kaybederken ülke futbolu ve Beşiktaş, Günay adında bir kaleci kazandı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hakkıyla 24 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları