Maç skandalla başladı diyebiliriz. Böyle bir şeye ilk defa tanık oldum; karşılaşma başlayalı daha 5 dakika olmuştu ki otomatik çim sulama aletleri çalışmaya başladı. Ve tabii maç sulama bitene kadar bir süre durdu. Böylesine ciddi bir maç için biraz ‘sulu’ bir hareketti bu. Club Brugge’un başarısı takım savunmasını iyi yapmasında. Avrupa’nın Napoli’yle birlikte en az gol yiyen takımı olmaları boşuna değil. Bunu da rakibe yakın oynayarak ve çabuk çoğalarak yapıyorlar. Artılarını eksilerini iyi bilip kapasitelerini en üst düzeye çekebiliyorlar.
Ne var ki özellikle ilk yarım saatte Kartal topa daha çok sahip olan taraftı. Ama bunu oyunu yavaşlatmak için kullandı. Bunda da başarılı oldu. Ancak ilk yarının sonlarında Brugge’ün Beşiktaş kalesini yokladığını gördük.
Bilic Atiba’nın yokluğunda arka dörtlünün önüne Oğuzhan’ı koymuş. Fakat Oğuzhan Tolgay’la birlikte daha ileride Veli biraz geride olunca geriye yığılmadan oyunun kontrolünü ele geçirdi Kartal. Buna Gökhan ve Olcay’ın ileri geri hareketli oyunu da eklenince ataklarda da daha etkili oldu.
Nitekim ikinci yarıya golle başladılar. 46’da sağ kanatta dört rakip oyuncunun arasından kurtulup ceza alanına dalan Gökhan düzgün bir vuruşla Kartal’ı öne geçirdi. Gökhan zaten o kanattan daha önce de denemeler yapmıştı.
Tam “Bu iş tamam” diyorduk ki bu kez Brugge’un golü geldi ne yazık ki. 62’de Gedoz’un sert şutuna dokunan Sutter, Ersan’ın ağır kalması sonucu beraberliği sağladı.
Ve ardından Beşiktaş karşılayan pozisyonuna düştü, oyunun hakimiyetini kaybetti. Bu ise gole davetiye çıkarmak gibi bir şeydi. Beraberlik golü öncesi o kadar iyi paslaşan takım gitmiş tamamıyla başka bir takım gelmişti sanki. Oyun Kartal’ın onsekizi önünde oynanmaya başladı.
Biliç’in önlem olarak Oğuzhan’ı çıkarıp Kerim’i alması orta alanı zayıflattı bence.
Ve korkulan başa geldi. Hızlı Gedoz karşısında ağır kalan Serdar penaltı yapınca 2-1 yenik duruma düştük. Bu da fena bir sonuç değildi ama Beşiktaş hâlâ mahkûm oyununu sürdürüyordu. Yüreklerimiz ağzımızda geçti son dakikalar.
Gol yiyene kadar Avrupa Ligi seviyesinde top oyna sonra birden bire ayağında top tutamayan bir takıma dön. İnanılır gibi değil. Sonuçta ilk 60 dakika oynanan oyuna yazık oldu. Ama Liverpool’u İstanbul’da yenen Beşiktaş bu Brugge’yi haydi haydi geçer…