Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kosova can simidi
Aziz Nesin, “Bir insan ne kadar çok bir şeyden bahsederse o konuda bir sorunu vardır. Hatta soyadlarını tespit ederken de en fazla eksik oldukları konuya vurgu yaparlar” demişti, tabii mealen. Ne bileyim mesela hantalsa atik, fakirse zengin soyadını almak gibi.
Tabii ki bire bir tespitler olamazdı bunlar ama insan davranışlarını, eğilimlerini anlamak için çarpıcı örneklerdi.
Bence haklıydı da Aziz Nesin.
Başka bir açıdan bakarsak günümüzde insanlar şereften, ilkeden, dürüstlükten, vatan-millet sevgisinden ne kadar bahsediyorlarsa bunun altında o oranda kişisel bir çıkar ve iktidar meseleleri yatabiliyor. En azından böyle bir şüphe uyanıyor. Öyle ya, kimsenin itiraz etmeyeceği yukarıda sıraladığım değerleri sürekli başımıza kakmalarının başka sebebi olabilir mi? “İlkelilik, şereflilik, dürüstlük” gibi değerler birinci tekil şahısta söylendiğinde, bunun altında bir “gocunma olayı” aramaz mısınız?
Terim-Arda çatışması
“Şeref ve milletten özür” üzerinden yürüyen Arda-Terim çatışmasının da bir memleket meselesi olmadığı, sadece iktidar çatışması olduğu Kosova maçı sonrası tarafların yaptığı açıklamayla anlaşıldı.
Medyadaki insanların bilip de gayri resmi söylediğine göre, kim daha yukarılara daha yakın, kimin yukarısı nezdinde itibarı daha fazla tartışmasıydı bu aslında.
Nitekim yine sorun ilkeler doğrultusunda değil kişisel ilişkilerle çözüldü mesela. Hatta medyada kulağı kesiklerin yazdığı gibi yukarıdan gelen bir talimatla kadroya alındı bu futbolcular.
Açıklama kabahatten beter
Ne ki konu basına başka biçimde sızdırıldı. Emre Belözoğlu,Terim’i aramış, telefonu Arda’ya vermiş, o da “hazırım” demiş falan.
Aslında bu açıklama işin vahametini daha da ortaya seriyor.
Emre Belözoğlu gibi şu anda Milli Takım’la alakası olmayan bir kişi Milli Takım üzerinde nasıl bir konuma sahip ki açılmayan telefonları açtırabiliyor, ilişkileri düzenleyebiliyor?
Milli Takım’a futbolcu seçimi, ya da seçilmemesi böyle ilgisiz kişilerin telefonlarıyla mı belirleniyor?
Tabii ben bir vatandaş olarak bunlar doğru mu değil mi, bilemem. Yalnız yalanlanmadığına göre asılsız da değil anlaşılan.
Zamanlama harika
Öyle ya da böyle, Terim ile bazı futbolcular arasındaki barış da tam zamanında geldi; Kosova gibi grupta sadece bir puan almış, bizim 1. Lig’de bile zor oynayacak bir takımla yapılacak maç öncesinde!
Ve Antalya’da oynadığımız maçta alınan 2-0’lık galibiyet ortalığı sütliman etmeye yetti.
Tabii görünüşte.
Tabii inanırsanız.
Sonuçta 23 Mart’ta oynanacak Finlandiya maçına kadar sular duruldu.
Böylece Fatih Terim de nefes aldı, en azından o tarihe kadar dünyanın en pahalı Milli Takım Teknik Direktörü unvanını koruyacak. Hem de Türk parasının tepetaklak olduğu bir dönemde Avro olarak alacak parasını.
Ne için? Türkiye grupta dördüncülüğünü koruduğu için mi?
Bu ülkede emeğiyle geçinen insanlar daha çok çalışıp daha az kazanacak. Halkın vergilerinden ve tüketiminden elden edilen gelirler reklam ve sponsorluk olarak Federasyon’a ve TV kanallarına gidecek. Onlar da Terim’in “Yörolarını” ödeyecek.
İlke mi dediniz? İşte size ilke…
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Doğum Uzmanından gebelere uyarı!
- Turizm öğrencilerinden çarpıcı yanıtlar
- Babadan Asker oğluna duygusal karşılama
- Dikkat! Kavimler Göçü 2.0 başlıyor mu? Dr. Cenk Özatıcı
- İBB'de yeni uygulama: Ücretsiz HPV aşısı
- Milli Eğitim Bakanı Tekin'den 'mülakat' açıklaması
- Besin alerjisi nasıl tedavi ediliyor?
- 10-16 Mayıs Engelliler Haftası
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
En Çok Okunan Haberler
- Kredi kartı ödemelerinde yeni dönem!
- Volkan Demirel'den boşanma iddialarına yanıt
- En iyi babalar bu 4 burçtan çıkıyor!
- Kiralarda 'yüzde 25 zam sınırı' devam edecek mi?
- Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden 'Netanyahu' kararı
- Rıdvan Dilmen'den Fenerbahçe ve Galatasaray iddiası
- 31 Mart gecesi üzüldüğü iki şehri açıkladı
- Milli yas ilan edildi!
- ‘Ölüm Komitesi’nin Üyesiydi
- Örf ve adetlere uygun değilmiş!