Bir hafta önceki Rize maçı sonrası medya mensuplarına saldıran kaleci Volkan Babacan sahada. Kaptan Emre Belözoğlu ise zaten maç yasağına hiç uğramadı; sahada. Ev sahibi bu avantajlarına rağmen Rize cezalısı Yalçın’la birlikte Eprianu ve Mahmut’un da sakatlanmasıyla savunma hattında eksikli.
Kartal ise bildik kadrosuyla sahada.
Tamam da futbolda hız her şeyden önemli. Maçın hemen başında bir hızlı atak, yerleşemeyen Beşiktaş savunması ve Başakşehir’in ilk golü… Siyah - Beyazlılar bu golü daha hazmedemeden ofsayt kokan 2. golü geliyor Başakşehir’in. Henüz karşılaşmanın 11. dakikası. Yetmiyor 18’de hızlı ve organize bir atakta 3. gol de Beşiktaş kalesinde.
Neler oluyor böyle; Siyah - Beyazlılar şaşkın, dağılmış, neye uğradıklarını anlayamamış halde. Ayaklarında top bile tutamıyorlar.
Aslında geriye kaçan ağır savunmanın bedeli bunlar.
Ama büyük takımsan çabuk toparlanabilmelisin.
Ne var ki toparlanamıyor ve kendi oyununu kuramıyor Kartal sürekli önde basan rakibi karşısında. Bu arada rüzgârla bile düşenlere faul çalan hakem Çakır çıkardığı ağır sarı kartla Tosiç’i derbide cezalı hale getiriyor.
Beşiktaş’ın atak arzusu daha da bozuluyor. En fenası ilk yarının sonunda Atiba sakatlanıyor.
Güneş, Aboubakar’ı alınca Başakşehir önde basmayı biraz yavaşlatıyor. Bu arada Q7 topların çoğunu kaleciye atmaya devam ediyor. Sadece o mu; top kaybeden kaybedene Beşiktaş’ ta. Dolayısıyla akışkan oyununu kuramıyor Siyah - Beyazlılar. Yine de son 15 dakikada gol arayışını artırıyor. Ne ki moralleri de ayarları da bozulmuş bir kere. Demba Ba oyuna girer girmez 88’de golü buluyor ama bu Kartal’a yetmiyor.
Sonuç mu: Abdullah Avcı ve öğrencileri hakkıyla net bir galibiyet alıyor. Beşiktaş ise bu maçla birlikte ortaya çıkan zaaflarını düşünmek zorunda. Ve acilen bu maçı unutup kendini Fenerbahçe maçına hazırlamak zorunda.