Gülengül Altınsay

‘VAR’ varsa futbolun tadı ‘YOK’

11 Ekim 2018 Perşembe

Güntekin Onay’la birlikte Önder Özen ve Metin Tekin çok güzel futbol analizleri yapıyorlar ekranda. Ders niteliğinde. Zevkle izliyorum. Ama VAR o kadar futbolun önüne geçiyor ki futbola dair fikirler arada kaynayıp gidiyor.
Aslında daha gelmeden VAR’ın bizdeki uygulamasının nasıl olacağını öngörmüş biri olarak hiçbir şaşkınlık yaşamıyorum.
VAR’ın gerekçesi teknolojiyi kullanıp hataları en aza indirmekti ama o teknolojiyi yine bizim hakemler kullanacaksa ne değişebilirdi ki? Sekiz haftanın sonunda VAR’dan bir iki kez avantaj sağlamış bir iki kulüp dışında memnun kalan yok. Şimdi tartışmalara sahadaki hakemlere ek olarak VAR hakemleri de dahil oldu. Ve adaletsizlik tartışmalarını azaltmadı tersine arttırdı. VAR hakemleri kimi zaman bir gol öncesi ta orta alandaki pozisyonu incelemeye aldı, kimi zaman penaltı kokan pozisyonları izlemeye bile gerek duymadı. Kırmızı kartlarda da öyle. Net kırmızı kartlık pozisyonlarda sahadaki hakeme uyarı gönderilmedi. Sahadaki hakem de “Şuna siz de bir bakın” demedi. Ama bazen de sarı kartlara bile karıştı. Yani kimine öyle kimine böyle uygulamalarla kafaları daha da karıştırdı.
Sonuçta VAR’ın başındakiler de yine bizim faal hakemlerimiz değil mi? Bir hafta sahada bir hafta VAR başında değiller mi? Sahada yaptıklarını ekran başında da tekrarlıyorlar işte. Kapasite de mantalite de aynı. Mete Kalkavan Antalya-Galatasaray maçını nasıl yönettiyse, Konya-Beşiktaş maçının VAR hakemi olarak yine öyle yönetti. Yani Antalya’da da hatalı kararlar aldı, Konya’da da hatalı kararlara çanak tuttu. Ya hakemlikleri sorunlu bu tip hakemlerin ya da niyetleri.
Eskiye göre daha da kötü oldu çünkü hatayı herkes birbirinin üstüne atıyor artık. Bir bahane de VAR’ın henüz oturmamış olması. Otursa ne olur oturmasa ne olur, zihniyetler, ilişkiler, güç dengeleri böyle kurulmuşsa.

MHK değişmeli mi?
MHK başkanının değişmesi konusunda kampanya başlatanlar var. Artık yıprandığını, yeni bir kanla belki işlerin daha bir düzene gireceğini düşünenler var. Var da sonuçta MHK başkanının da üstünde insanlar var. Onu atayanlar, denetleyenler var. Onlar bu gidişatın sonunun kaos olduğunu görmüyorlar mı? Demek ki görmüyorlar. Herkes sistemin işleyişinden gayet memnun ki köklü bir değişim de düşünülmüyor.

Topun adaleti
Tamam futbol ne kadar adaletli yönetilirse yönetilsin sonuçta her sonuca açık bir oyun. Üstelik top yuvarlak. Her şeyi kurgulasanız bile top bazen kendi istediğini yapar. Tam kontrol ederken kendisini garip bir şekilde kayıp gidiverir ya da üç metreden ağlarla buluşmak yerine havaya dikiliverir. Zidane yaptığı bir yorumda “Bir keresinde daha top ayağıma gelmeden top da ben de gol olacağını biliyorduk” ifadesini kullanmış. Ve bir anlamda topa can katmış.
Ayrıca salt adalet penceresinden bakarsak futbolun kurallarında da bir çok adaletsizlikler var. Mesela ceza sahasının uzak köşesinde golle ilgisi olmayan bir faul de penaltı, kalenin bir metre uzağındaki faul de. Sert faul de sarı kart, hakeme itiraz da.
Ne var ki futbol kurallarıyla böyle bir oyun. Hem önceden kurgulanıyor hem de her maçta yeniden yazılıyor. Ama tüm bunlar kendi içinde. Dışardan müdahalelerin futbolu öldürmemesi gerek.
VAR’lar, ‘VAH’lar hep bu oyuna dışarıdan müdahale etmek isteyen iktidar tutkunlarının marifeti... Her dışarıdan müdahale de bu oyunun zevkini, heyecanını, tadını kaçırıyor. Kalitesini de düşürüyor.
Ne demiş Valdano: “Böyle kabul edip oynuyor, izliyoruz bu oyunu. Adalete meraklıysanız dünyada adalet için mücadele edeceğiniz bir sürü alan var.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ha hakem ha referee 25 Nisan 2024
Kim çürümüş? 18 Nisan 2024
Süper kriz 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları