Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cumhuriyet Kitap bizim kürsümüzdür
Turhan ağabey,
Bütün zamanlarda genç oldun, sana anjiyo yapıldığını duyunca şaşkınlık geçirdim doğrusu; her ne kadar sana “ağabey” desem de genç bir insana bunu neden yaptıklarına şaştım.
Geçmiş olsun.
Siyasal nedenlerle hapse girenlerin genç olmasına alışkınız, bu ülkenin geçmişi böyle. 12 Eylül’de cezaevindekilerin durumu kötüye gittikçe yazarlar kaygıyla duruma eğilir, açıkça karşı koymak yasak olduğu için ima yoluyla, durumu eleştirir, içeridekilere de satır aralarından mesajlar yollarlardı. Özellikle Uğur Mumcu’nun açlık grevine başlayan gençlere “anaları babaları düşünün” diyerek yazdığı kaygı dolu sözler akıllardadır.
Şimdi gazeteci ağabeyler içeride, gençler onlar için kaygılanıyor, onlara açık seçik bir şeyler diyemeyerek, kıvranarak mesajlar yolluyor. Dünya pek şaşılası bir yer oldu.
Gerçi sen genç bir ağabeyimizsin, fazla kaygılanmam saçma olur. Yapacağın işleri yarım bırakıp gitmene takılıp kalsam da, seni olmadık bir anda karşımda bulmak bana hep olağan göründüğü için, bir gün öyle karşıma çıkacağını biliyorum. Dışarıda olman özellikle Cumhuriyet Kitap için önemli; biz okurları ve yazarları olarak seni bekliyoruz.
Ortalıkta “Kitap Eki” diye bir şey yokken, kitap ekleri özel sayı olarak verilirken, Cumhuriyet Kitap Eki düzenli olarak yayımlanmaya seninle başladı ve senin emeklerinle bütün yazarların kendilerine ait olduğunu bildikleri bir alan doğdu. Bunu söylemek için artık erken değil, bu nedenle seni asıl işinin başına bekliyoruz.
Yayımlaman için sana çok yazı gönderdim; bilirdim ki, Cumhuriyet Kitap benim de kürsümdür. Doğrusu sen de benimle ilgili pek çok şeyi o kürsüde yayımladın. Gel, teşekkür edenler olarak sıradayız, bunları söylemek için bekliyoruz.
Cumhuriyet Kitap gerek içeriğiyle gerek biçimiyle birçok kez taklit edildi, bunu söylemek hiç yeni bir şey olmaz ama söyleyeceğiz artık, bekliyoruz.
Evden bir süreliğine gittin, biliyoruz.
“Turhan Ağabey saz şairi olarak bir müddet dolaşıp gelecek” diyerek çocukları kandırıyoruz. “Pamuğa gitti, tütüne gitti, Çukurova’da çalışmaya gitti” diyoruz ama oradan bir roman karakteri olarak döneceğinin de farkındayız.
Buruk bir zaman bu, senin cezaevinde olmana bir türlü anlam veremiyoruz.
Yahut bir anlam veriyoruz şüphesiz ama Kassandra’ya döndük: Tam bir şey söyleyecekken dilimiz duruyor.
Çık gel de bir yemeğe gidelim artık.
Sen bir de türkü söyle bize.
Sevgilerle, hasretle.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Korhan Berzeg olayında yeni gelişme
- İstanbul'da zincirleme kaza
- Polis meslektaşlarına ateş etti
- Mert Hakan Yandaş'dan sosyal medyada çok sert tepki!
- Müsavat Dervişoğlu İYİ Parti Genel Başkanı oldu
- En yüksek faizi hangi banka veriyor?
- Kuryeden ‘görev tamam’ pozu!
- Yıllar sonra gelen itiraf: 'Onlar varsa oynamam dedim'
- 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak'
- Sevdiğinde tüm kalbiye seven 4 burç