“Ben elitim” diye giriyor söze. Şaşırıyorum. Taksi şoförünün eliti... İlginç geldi, nasıl olabilir diye düşünüyorum.
“Çaykovski’yi seviyor musunuz” diye soruyor. İkinci şaşkınlığı yaşıyorum. Sanırım bana klasik müzik dinletecek. Elit ya! “Evet seviyorum” diyeceğim, Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel bale müziklerinin adlarını sıralayacağım ama fırsat vermiyor:
“Ben de arada bir orada oturur bir çay içerim.
Klasik müzik çalıyorlar” diyor.
Taksiyi cep telefonumdaki “BiTaksi” uygulamasıyla çağırmıştım. Şişli’de “Çaykovski Cafe”nin önünden binmiştim taksiye.

***

“BiTaksi” başarılı bir uygulama. Taksiyi tek bir tuşla çağırıyorsunuz. Size en yakın olanını buluyor. Sonra ekranda, taksi şoförünün fotoğrafı, telefon numarası ve müşterilerin o şoföre verdikleri yıldız beliriyor. Taksinin harita üzerindeki konumunu görüyorsunuz. Size doğru gelişini harita üzerinden adım adım izliyorsunuz.
Yanlış yoldan mı geliyor, hemen arayıp uyarıyorsunuz:
“Yanlış yola saptınız. Geri gelip ilk yoldan sola girin.”
Ödemeyi isterseniz kredi kartıyla yapabiliyorsunuz.

***

Soru sorma sırası bende:
“Sizi elit yapan nedir?”
“BiTaksi üyesi binlerce taksi var İstanbul’da. Ben İstanbul’daki en iyi 232. taksiyim” diyor ve ekliyor:
“Arabama binen müşterilerin büyük çoğunluğundan 5 yıldız alırım. Çok çalışırım. Bu yüzden de elit taksiyim. Standart, gümüş, altın ve elit taksiler var. Daha çok yıldız aldıkça yükseliyorsunuz. Bunun da avantajları oluyor tabii.”
“Peki, başarınızın sırrı ne” diye soruyorum.
“Müşteriniz sizden memnun kalacak” diyor ve anlatıyor:
“Gidilecek yere en kısa sürede götürmeye çalışıyorum. Başarabilirsem tatlı bir sohbet başlatıyorum. Güzel bir fıkra ilgi çekebiliyor. Yok, baktım müşteri kafasını dinlemek istiyor. Hiç sesimi çıkarmıyorum.”

***

“Elit şoförüm” konuşurken, iki gün önce bir başka taksi şoförüyle yaptığım sohbet geliyor aklıma.
Taksiyi yoldan çevirmiştim. Bir müşterisini, trafiğe girmemek için ineceği yerden 500 metre önce indirmiş. Müşteri durağı arayıp şikâyet etmiş.
“Ne oldu peki?”
“Hiçbir şey olmadı. İstediği kadar şikâyet etsin. Ne olur 500 metre yürüsen kardeşim.”
İki taksi şoförü arasında farkı düşünüyorum. “BiTaksi” gibi bir yazılım taksilerin hizmet kalitesini artırabilir mi?

***

“Bu teknoloji çok işimize yaradı beyefendi”
diyor şoförüm.
“Ne gibi?”
“BiTaksi dışında Yandex’in navigasyon programını kullanıyorum. Her yeri buluyorum. Trafik yoğunluğunu da görüyorum. Geçenlerde Koreli müşteriler bindi, Google’un Çeviri programını açtım, ben Türkçe konuşuyorum program Koreceye çeviriyor. Onlar Korece konuşuyor, program Türkçeye çeviriyor. Bir güzel anlaştık inanamazsınız.”
Google İcra Heyeti Başkanı Eric Schmidth’in sözleri geliyor aklıma: “Gelecekte internet hava gibi olacak. Günlük hayatımızın hemen her anında, her yerde olacak. Internete bağlı olduğunuzun farkında bile olmayacaksınız.”
“Teknolojiyi yakından takip ediyorsunuz. İyi öğrenmişsiniz.”
“Çok iyi bir öğretmenim var. Oğlum. 13 yaşında.”
Taksiden inerken, “Elit şoförüme” 5 yıldız veriyorum.