Yaşasın internet!

10 Nisan 2016 Pazar

Türkiye ilk kez 12 Nisan 1993’te internete bağlandı. Gazetelerde haber bile olmadı.
Aradan iki koca yıl geçti. Binlerce insan interneti kullanmaya başladı. Yıl 1995. Devlet Planlama Teşkilatı’nın yeni kalkınma planı açıklandı. Baktık planda internet sözcüğü tek bir yerde var. DPT de önemsememişti interneti iyi mi.
“Hani matbaa Osmanlı’ya çok geç geldi. Bunun bedeli ağır oldu” diyorlar ya. Aynı şeyleri yaşıyoruz. Üstelik internet matbaadan daha önemli.

***

Türkiye’de internet tarihini kabaca iki döneme ayırabiliriz.
İlk dönem, internetin önemsenmediği yıllar. Bu döneme kısaca “O ne ki” dönemi diyorum.
Ne zaman internetten söz etseniz, karar vericilerden aynı tepkiyi alırdınız: “O ne ki?”
Başta Doç. Dr. Mustafa Akgül olmak üzere, Türkiye’de internetle ilgilenen ne kadar insan varsa, o dönem seferber olup herkese interneti anlatmaya çalıştılar. Akgül hâlâ anlatmaya çalışıyor.
Sonradan ortaya çıktı ki, “O ne ki” şu anlama geliyormuş:
“Sen ne anlatırsan anlat. Ben senin anlattığını anlamayacağım. Bu konuyla da ilgilenmeyeceğim.”
Yani ne yapsanız boşuna. Neyse ki kamuoyu, devleti yönetenler kadar duyarsız değildi.

Yıllar geçti. İnternet devletin yavaş yavaş ilgisini çekmeye başladı.
Umutlandık tabii. Galiba bir şeyler olacak beklentisi içine girdik. Oldu da. İnternette ikinci dönem başladı. Buna kısaca “Baş belası dönemi” diyebiliriz.
Devlet internetle kavga etmeye başladı.
Oysa özel sektör internetin önemini kavramış, artık “Bana icat çıkarma” söyleminden “Bana lütfen icat çıkar” söylemine geçmişti. Ama ne fayda. Artık “Twitter mivittır, hepsinin kökü kazınacaktı”.
İnternet ha bire sansürlendi. YouTube, Facebook, Twitter, Google hepsi sansürden payını aldı. 104 bin web sitesine erişim engellendi.

***

Uzmanlar “Bilgi toplumuna” geçişten söz ediyorlar ya, o topluma geçişin anahtarı internet. Hedef 4. Sanayi Devrimi’yse, o da internet olmadan olmaz.
Fakat özgürlük olmadan da internet gelişip serpilemiyor. Özgürlük olmadan bilim olmaz, sanat da. Yaratıcılık olmaz. Ekonomiyi sıçratamazsınız.
Sadece olduğunuz yerde debelenip durursunuz. Komik de olursunuz.
Şimdi 4G’ye geçtik. Niye?
Daha hızlı bir internete kavuşmak için.
Peki, internet neden yavaşlıyor söyler misiniz?
Neden bazı dönemler insanlar sosyal medyaya bağlanamıyor?
İnterneti hızlandırmak için milyonlarca dolarlık yatırım yap, sonra onu kontrol edeceğim diye yavaşlat. Ya da sansürle. Ya da “kökünü kazımaya” çalış. Bu nasıl bir mantık?
Türkiye’de toplumun neredeyse yarısı internet kullanmıyor. Avrupa sonuncusuyuz.
Yakışıyor mu?
İnternet Türkiye’de 12 Nisan’da 23. yaşını dolduracak.
İyi ki doğdun internet. Sana iyi davranmadık. Hırpaladık seni, sansürledik. Baş belası dedik, kökünü kazımaya çalıştık. Güdük kaldın biraz. Yine de iyi ki varsın. Kusurumuza bakma.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları