Koltuk Tehlikelidir

03 Ocak 2012 Salı
\n

Türkiye Futbol Federasyonu zor durumda. Kendi yarattığı sorunlar, iyice içinden çıkılmaz hale geldi. Istakoz Sepeti sıfatını boşuna kullanmıyorum ben. Bu sepetin içinden doğruyu, en azından doğruya yakını bulmak çok zor. Krizin atlatılma çabaları sürerken bir de şimdi 58. madde fırtına yarattı. Bu maddedeki küme düşürme kuralının bir defaya mahsus olarak kaldırılması fikrine tepkiler büyük. Sanırım, bu durumda gemi fırtınaya dayanamayıp, kayalara çarpacak. Hepimizin bildiği ve yazılanlardan okuduğu gibi Profesyonel Futbol Disiplin Kurulunun kararı, şike yapan ve teşvik primi uygulayan kulüplerin ikinci kümeye düşmesini öngörüyor. Krize sebep olan bu eylemlerin soruşturmaları devam ederken Federasyon Başkanı -bilmiyorum kime yaranmak için- Ben varken hiçbir takım alt kümeye düşemez gibi bir cümle sarf ederek kahramanlık gösterisi yaptı. Son günlerde bu söyleme, büyük kulüplerin tepkisi giderek çoğaldı. Bu söylem pek hoş karşılanmadı. Özellikle Trabzonspor bas bas bağırıyor. Fenerbahçenin felaketinden, şampiyonluk kupası ganimetini istiyorlar. Belki de kendilerine göre haklılar. Çünkü, gereksiz bir kördüğüm oluşturulmuş durumda. 58. maddedeki bu küme düşme kuralı, madem ki var, suçlar sabit olursa Disiplin Kurulunun kararı, kesinkes uygulanmalı ve ikinci kümeye düşme cezası görmemezlikten gelinmemelidir. Bunun, sonraki yıllara bırakılması, usul ve yasaya aykırıdır. Ama kolay yolu var. Çark etmek ve 26 Ocakta olağanüstü genel kurulu toplamak. Tam anlamı ile sorumluluktan kaçış. Bir üst düzey yöneticinin yapmaması gereken bir davranış biçimi. Peki böyle bir krizden nasıl çıkılacak? Ve sağlıklı yapı nasıl oluşturulacak? Ama biz her nedense ülke insanları olarak, bu tür krizlerden akılcı bir yol ile çıkabilmek gibi sağlıklı bir yapıya sahip değiliz. Hep, bir şeyler eksik kalıyor. Neden böyleyiz? Zaman zaman söylediğim gibi bunu araştırmak, toplum bilimcilerinin görevi. Herhalde genetik bir durum değil. Bir sürü olayda kaş yapalım derken göz çıkartıyoruz.

\n

Krizin başında Mehmet Ali Aydınları yakından tanıdığım için, karınca kararınca, yazılarımda TFF gibi çok karmaşık bir yapı içine girmemesini yazmıştım. Artık eski Mehmet Ali değil o. Çok büyümüş ve sınırları aşmış bir Mehmet Ali var. Bizlerin fikirleri ne ki? Haydi madem girdin bu yönetime. Durumu gördün. Her şey arapsaçı oldu. O halde istifa et! Bu kriz olmasaydı da işin pek kolay değildi zaten. Fenerbahçede yılların geçmiş. Ne kadar tarafsız olmaya çalışsan da Fenerbahçelilik duygusundan kurtulamazsın. Bu nedenden ötürü de sağlıksız karar verme tehlikesi var. Koltuk sahibi olma hırsı ne kadar ilginç bir duygu. Geçen akşam rahmetli Kemal Sunalın oynadığı Koltuk Belası adlı filmi seyrettim. Filmde, rol gereği Kemal Sunal, yakınlarının zorlaması ile yörenin belediye başkanı olur. Ama giderek anormallikleri görünce, kafası bozulur ve bürosundaki koltuğu alıp, yörenin meydanında ateşe vererek, yakar. Filmdir ama öğreticidir. İbret almak gerekir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Olmaz.. Olmaz... 6 Kasım 2012

Günün Köşe Yazıları