Yanlışları Taklit Ediyoruz

26 Nisan 2011 Salı
\n

Konu yine Ulusal Marş. Gına geldi diyenler olabilir mi? Sanmıyorum. En azından öyle olduğunu umut ediyorum. Benim için çok önemli. Herkes için de öyle olmalı. Bu konudan bazı insanların belleklerine ulaşabilmek için sık sık söz edeceğim. Askerlik yaptık. Hepimiz biliriz ki askerlik felsefesinin ilk adımı, esas duruş yani hazır ol duruşudur. Bu basit olayı yapamazsanız, asker olmanız çok zor. O denli önemlidir. Ulusal Marş çalınır ya da söylenirken ip gibi esas duruşa geçilmelidir. Yani ayaklar, bir ayak boyu açık, kollar yandan vücuda yapışık, göğüs şişik, gözler ileriye bakar vaziyette adeta put gibi durulacak. Hiç unutmam, yedek subay hazırlık kıtasındaki bir talim sırasında ayaklarımı bir ayak boyu açmamışım. Başçavuş bunu gördü ve ayağıma basarak, Düzelt ulan dedi. Düzelttim ama ayak başparmağımın acısı içime çöktü ve bu acı günlerce de geçmemişti. Şimdi futbol maçlarında görüyoruz. Yabancılar kendi usullerine göre, kimi ayaklarını açıyor, kimi kollarını arkasında birleştiriyor, kimi de birbirine sarılıyor. Oysa bu marşı dinlerken esas duruş şarttır. Kimse bunu yabancılara anlatmıyor. Tersine, yabancıların duruşları taklit ediliyor. Ne kadar da taklitçi olduk. Atatürkün belirttiği, Muasır medeniyet seviyesine böyle mi ulaşılacağını zannediyor bu insanlar. Bu konu üzerinde kafa yoran sanırım çok az. Siyasette de Amerikayı taklit edip onların kötü yönlerini almaya çalışıyoruz. Bir türlü kimliğimizi kişiliğimizi koruyamıyoruz. Bağımsız ve bağlantısız olamıyoruz. Ulusal Marşın artık bizim çocukluğumuzdaki gibi bir anlam taşıyamadığını, adeta sıradanlaştırıldığı için gerekli saygının gösterilmediğini geçen ay yine bu köşemde yazmıştım. Başka bir yara da saygı duruşuna rağbet edilmediği. Bu da yozlaşmışlığımızın tam bir göstergesi. Çünkü kimi ıslık çalıyor, kimi kulüplerinin tezahüratlarını yapıyor.

\n

Bucaspor-Fenerbahçe

\n

Maçı televizyondan izledim. Dorukta bir heyecan vardı. Önce Bucasporu kutluyorum. Fenerbahçe gibi bir takıma karşı üç tane gol attı. Bir ara öne de geçti. Ancak, 90 dakika sonunda boyunlarını büktüler. Sonra­; Fenerbahçeyi kutluyorum. İyi oynamadı ama büyük takım olmanın avantajını kullandı. Ya Guiza. Usta futbolcu olduğunu attığı usta golle kanıtladı. Sanki birilerine mesaj verdi. Fenerbahçeyi ipten aldı. Alex için ne diyeyim ki. O hep aynı güzel şeyleri yapıyor. Fenerbahçenin olmazsa olmazı. Kısa boyu ile çok iyi zamanlama yaparak bir kafa golü attı. Sanıyorum Fenerbahçe aldığı bu galibiyetle şampiyonluktaki umudunu iyice güçlendirdi.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Olmaz.. Olmaz... 6 Kasım 2012

Günün Köşe Yazıları