TRABZON - Trabzonspor’un kuruluşundan bugüne değin liglerde her zaman yarışan kimliğiyle ayrı bir yeri olmuştur. Yarım asıra yaklaşan futbol geçmişleriyle Bordo-Mavililer, yurtiçi ve yurtdışında sahalarda yakaladığı başarılarıyla büyük takım olabildi. Ama ne yazık ki büyük kulüp olamadı. Trabzonspor olağanüstü genel kurulunda başkanlığa seçilen İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibi koltuklarına henüz oturmamış, devir teslim işlemi yapılmamışken, Tolunay Kafkas’ı gönderip, Mustafa Reşit Akçay’ı takımın başına getirdiklerini açıkladılar. Karar doğrudur, yanlıştır tartışılabilir. Ama zamanı ve biçiminin doğru olmadığı, Trabzonspor’a yakışmadığı kesin. Dakika bir olmadan golü yiyen Başkan’ın, “Trabzonspor Başkanı konuşmaz icraat yapar” söylemi de Trabzonspor’u gelecek günlerde yeni süprizlerin beklediğinin habercisi gibi. Bir dönem Trabzonspor’da Yılmaz Vural ve Samet Aybaba da apar topar gönderildiler. Gelişleri gibi gidişleri görkemli olmadı. Buna Şenol Güneş de dahil. Havaalanı çalışanları şahit, uğurlamada özel arkadaşları dışında kimse yoktu. Dost ayrılmak varken düşman kazanmak niye? Yönetimler, teknik adam ya da futbolcu ile neler yaşanırsa yaşansın ayrılırken haklı olmak kadar, haklı kalabilmeyi önemsemeli hatta ilke edinmeli. Trabzonspor’a da yakışan budur diye düşünüyorum ve paylaşıyorum.