TRABZON - Hey gidi günler hey... Geçmişte Trabzonspor’un şampiyonlukları, büyük başarıları ‘festival’ havasında yaşanırdı, heyecan dorukta olurdu. Bu sezon son yılların en çekişmeli şampiyonluk yarışına tanık oluyoruz. Haftalardır bir F.Bahçe bir Trabzonspor öne geçiyor, zirveyi bırakmayıp mutlu sona ulaşmak istiyor. İkisi de yarışta pes etmedi, lider F.Bahçe önde avantajlı elbette.

Trabzon umutlu; şehir adeta bir gelin gibi süslenmiş durumda. Sokaklara, caddelere asılan dev bayraklar yere kadar iniyor, seçim afişlerini çok geride bırakıyor. Ama şu gerçek ki; bir kol kırık, bir ayak aksak. Çünkü her şey Sivas’tan gelecek habere bağlı. Bordo - Mavililerin Karabükspor’u yenmesi yetmeyecek, Sarı - Lacivertlilerin puan kaybetmesi gerekecek.

Yine de futbolcuların, özellikle de Teknik Direktör Şenol Güneş’in özverisi, gayreti kesinlikle göz ardı edilmemeli. F.Bahçe’nin ligin ikinci yarısında yakaladığı yükselişte özellikle yabancı futbolcularının üstün performansı etkili oldu. Ancak Şenol Hoca bu açıdan pek şanslı değildi. Teofilo’nun takımdan ayrılması, Yattara’nın bir türlü bekleneni verememesi, Jaja’nın yaşadığı sorunlar ekip içindeki dinamikleri etkileyen unsurlardı. Şenol Güneş’in her defasında kazanmaya çalıştığı Engin Baytar’dan verim alınamadı. Bu koşullarda yarışan, şampiyonluk kovalayan bir takım kurmak çok güç. Zorluklara göğüs gerip, Bordo - Mavili takımı içeride dışarıda destekleyen taraftarlar da büyük bir alkışı hak ediyor. Trabzonspor bugüne dek hiç umudunu yitirmedi, yine de yitirmeyecek. Trabzon kenti, Karadeniz halkı, Bordo - Mavilileri ikinci olsalar da şampiyon gibi karşılamaya, hepsini bağrına basmaya şimdiden hazır.