Hikmet Çetinkaya

Sivil Faşizmin Ayak Sesleri...

13 Mart 2012 Salı
\n\n\n

Türkiye darbecileri, cuntacıları yargılamadan, temel hak ve özgürlüklerin yaşandığı demokratik bir hukuk devleti olur mu?

\n

Bu soruyu sağcı-solcu-liberal-yandaş-dindaş sürekli gündeme getiriyor...

\n

Yeni bir anayasayla demokratik bir hukuk devleti olacağımızı sananlar ise yanılıyor.

\n

Türkiyede önce kafalara demokrasi ve özgürlük bilincinin yerleşmesi gerekir.

\n

Bilinçli yurttaş hem askeri vesayete hem de sivil vesayete karşı dik durur.

\n

Bir ülkede yargıya güven duyulmazsa işler karışır...

\n

Vesayetleri ortadan kaldırmadıkça Türkiyenin demokratik ve özgür bir toplum olması zor!

\n

***

\n

Bırakın 12 Martı ve 12 Eylülü, Türkiye bugün ABD ve AB destekli postmodern 28 Şubat 1997 darbesiyle yüzleşemiyor; 27 Nisan e-muhtırasını veren eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Büyükanıttan bile hesap sorulmuyor, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlunun sık sık değindiği gibi...

\n

Bugün Türkiyenin geldiği noktaya baktığımda sivil faşizmin ayak seslerini duyar gibi oluyorum.

\n

Kitlesel gözaltılar, üniversite öğrencilerine, HES eylemcilerine yapıştırılan terör örgütü üyesi yaftası...

\n

Ne yapmış bu öğrenciler, çevreciler?

\n

İzinsiz gösteri!

\n

O zaman atın zindana akılları başlarına gelsin... Çevre eylemi yapmasınlar...

\n

Okullarıyla ilişkileri kesilsin, sınava girmesin, mezun olmasınlar.

\n

***

\n

Terörle mücadele adına yapılanların çoğu yıldırma, sindirme...

\n

Terörist yaftasıyapıştırılınca akan sular duruyor, çocuk yaşta liseli öğrenciler hapse atılıyor...

\n

Türkiyede evrensel hukuk kuralları apaçık çiğnenirken, terörle mücadele, yerini devlet terorizmine bırakmıyor mu?

\n

Zorunlu din derslerinin olduğu bir ülkede hâlâ laik devlet elden gidiyordiyenlerin sayısı da giderek artıyor.

\n

Geçenlerde bir Alman gazeteci sormuştu:

\n

Türkiyede Nazi dönemine doğru bir süreç mi başladı? Türk Silahlı Kuvvetlerinin laiklik yapısı kırılıyor mu?

\n

Birkaç gün sonra ise Avrupa Parlamentosu raporunda ilginç bir uyarı vardı Türkiyeye:

\n

Türk Silahlı Kuvvetlerinin laik bütünlüğü bozulmasın!

\n

***

\n

Türkiye aynı gün eğitimde 4+4+4ü tartışırken işin içinden çıkamıyordu.

\n

Her kafadan çıkan ses farklı!

\n

Meclisteki zorbalık, bir başka deyişle sivil faşizm değil midir?

\n

Pozantı rezaletini, Sivas katliamını, Başbağları unutmayın, unutturmayın!

\n

Unutturuyorlar, Mecliste yumruklar konuşurken olayı amacından saptırıp çocuklarımızın geleceğiyle oynuyorlar.

\n

Eğitimde bu tartışmanın asıl nedeni şuydu:

\n

İmam hatiplerin orta bölümünün açılması...”

\n

İmam hatip dönemi aslında çoktan bitmişti... Bunu söyleyenlerin çoğunluğu zaten imam hatip kökenli olanlardı.

\n

***

\n

Türkiyenin demokratikleşmesi ve özgürleşmesini isteyenler, bu konuda ahkâm kesen yandaş, candaşlar, dindaşlar ve bizim rüzgârgüllerisadece Arap Baharıdenilen oyuna ve Libyaya baksınlar yeter.

\n

İşte o zaman Cumhuriyetimizin temel değerlerini, Mustafa Kemali ve Aydınlanma Devrimini çok iyi anlayacaklar.

\n

Mısır seçimlerinden sonra halk Hüsnü Mübareki arar oldu.

\n

Müslüman Kardeşler, Ortadoğuyu ve Kuzey Afrikayı kuşattı.

\n

ABD, Iraktan çekilince iç savaş başladı.

\n

Libyada kan gövdeyi götürüyor...

\n

Hep söylerim, emperyalist güçlerin Ortadoğu ve Kuzey Afrikayı ele geçirmek için çabaladığını.

\n

Çevremize bir bakın şöyle!

\n

Afganistanda şeriat yasaları ulemalar tarafından hazırlanıyor, kadın toplumdan dışlanıyor.

\n

İranda mollalar rejiminin yaptıkları ise ortada...

\n

Anlatmaya gerek yok!

\n

***

\n

Gelin önce şu darbecileri, cuntacıları, işkencecileri, faili meçhul cinayetlerin ardındaki karanlık güçleri yargılayalım.

\n

Bunların hepsi TBMM Araştırma Komisyonu raporlarında, gizli arşivlerde var...

\n

Eski Tunceli Jandarma Komutanı Albay Kazım Çillioğlu intihar mı etti yoksa öldürülmüş müydü?

\n

Olaydan üç yıl sonra sahte belgeyle evine giden askerler Albay Çillioğlunun iki beylik silahına niye el koydular, üç ay sonra silahları niçin geri verdiler?

\n

Ne diyor iki asker:

\n

Biz verilen emri yerine getirdik!

\n

Bugüne dönelim...

\n

Bırakın ihbarcılığı, gazetecilik maskesiyle dolaşıp muhbir vatandaşolmayı; meslektaşlarınızı sindirmek için listeler yayımlamayı...

\n

Biraz olsun demokrasi ve özgürlüğü savunun...

\n

Eğer vicdan sahibiyseniz!

\n

***

\n

Akşam saatleri... İstanbul Adliyesi’nden bir haber geliyor:

\n

“Oda TV davasında tutuklu gazetecilerden Nedim Şener ve Ahmet Şık tahliye oldu.”

\n

İçeride daha pek çok meslektaşımız var. Başta Balbay, Tuncay, Soner, Deniz, Barış vb.

\n

Pek fazla sevinemiyorum.

\n

İçimde bir parça hüzün bulutu, bir parça umut...

\n

Pencereden dışarıya bakıyorum...

\n

Yağmur yağıyor!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları