Hilmi Türkay

Fenerbahçe Forması Şereflidir!

26 Şubat 2012 Pazar
\n

ESKİŞEHİR - Şike ve teşvik davasında 4ü Silivri; 4ü Çağlayanda olmak üzere 8 stresli, bir o kadar da heyecanlı gün geçirdim. Silivride hiçbir zorluk çekmedim. Buradaki çalışma şartları mükemmeldi. Ancak Çağlayan için aynı şekilde düşünmüyorum. Sözüm ona Avrupanın en büyük Adliye Sarayı. Ne var ki işlevi son derece kötü. Duruşma salonunun olduğu C Blokta her gün sorun yaşadım. Kapıdaki görevliler özel güvenlik; hiçbir şeyden anlamıyorlar. Sarı Basın Kartımı gösteriyorum, Bu nedir diye soruyorlar. Birinci kapıyı geçsen diğerlerinin başındakiler Nereye?diyor. Geçiş izni yok; işin yoksa bekle.. Bir şekilde içeri giriyoruz, burası facia. Herkes üst üste; bu, işkence değil de ne?

\n

Son geceyi unutamam. Karar anıydı. Saatlerce sürdü. Heyecanı başkaydı. Meğer maçlarda yaşadığım heyecan boşmuş. Hele hâkimin iki dudağının arasından çıkacak sözleri beklemek insanın ömründen alıyor. Yıllardır spor basınında çalışıyorum, adliyede gördüklerimin yanında bizim yaptıklarımızın eğlence olduğunu anladım. Gece yarısı 02.10’da 7 tahliye kararı çıktı. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, tek tek isimleri saymaya başladı: Şekip, Bülent, Cemil, Mecnun..Peki ya Aziz Yıldırım? Başkana tahliye yok. Suçu ne; hâlâ belli değil. O zaman neden yatıyor? Bu sorunun yanıtı da nedense cevapsız kalıyor.

\n

25 milyon üzüldü, ağladı.. Yıkım tablosu Aykut Kocamana, Volkana, Alexe, Gökhana, Mehmet Topuza, Emreye kadar uzadı. Gel de top oyna.. İnsanın psikolojisi allak bullak oluyor, motivasyon sıfıra iniyor ve düzelmiyor. Sarı - Lacivertliler bunu 8 aydır yaşıyordu. Şimdi bir ay daha katlanacaklar. 26 Mart günü geldiğinde neler olur kestirebilmek güç. Tüm iddiaları çürüten F.Bahçe Başkanı hâlâ içerideyse düşündürücü bir durum var demektir.

\n

Geçirdiğim yorucu gecenin ardından Eskişehir deplasmanı bizi bekliyordu. Görev kutsaldır, koyulduk yola.. Kente varışımız 4 saat sürdü. Sonra Atatürk Stadındaki yerimizi aldık.

\n

Oyunun adı kandırmaca

\n

İlkyarıda sahadaki futbol beni hiç doyurmadı. Böyle oyunu sanırım amatör futbolcular sergilemez. Sanki sezonun son maçı; koşan, mücadele eden yok. Avrupada hafta sonları en üst düzeyde maçlar izliyoruz. Bizimkilerin yaptığıkandırmacaya giriyor. Bu bölümde oyun içinde bir şut var; o da gol. F.Bahçe savunmasının acizliğinden oldu. Bakıyorum; Emre, Yoboya bağırıyor, bir başka pozisyonda da Bekir, Volkanın attığı topa ayağını uzatamıyor, küser gibi. Arkamda bir ses: Ben bu adamı Samandıraya sokmam. Eskişehirspor da gollerin dışında yoktu. 1-0 gerideysen gol yemeden atmayı düşüneceksin. Böyle bir zorunluluğun var ama teşebbüsün olmazsa rakip gelir 2yi atar. Sonra uğraş dur.

\n

Dün gece F.Bahçede Alex, biraz da Emre ile Stochun dışında formanın gerçek hakkını vereni göremedim. Hep söylüyorum; yinelemek durumundayım, ayıptır beyler, bu formanın bir şerefi var. Sadece üzerinize giymekle olmuyor. Ersun Yanal ve öğrencileri için 3 puan tabii ki altın değerindeydi. F.Bahçe, deplasmanda ev sahiplerine moral veren bir takım oldu. Bu yenilgi fobisinden ne zaman kurtulacaklar, merak ediyorum...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 yıl oldu! 27 Mayıs 2024
Heba olan 1 yıl daha 13 Mayıs 2024
Bu iş bitti! 7 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları