Hilmi Türkay

Futbolu Beğenmedim

08 Nisan 2012 Pazar
\n

\n\n\n

Cuma günü sosyal paylaşım sitelerine bir haber düşüyor. Bu haberi okumaya başlıyorum. Önce inanmak istemiyorum. Ama karar verilmiş, inanmak zorundayım; yeni sezonda cezalı maçlarda bayanlar artık tribünde olmayacak. Durup dururken böyle bir karar neyin nesidir? Düne kadar her şey güzel iken şu yaptığınız işe bir bakın. Açıkçası Demirören federasyonu saçmaladı. Unutmayın ki; kadınların tepkileri erkeklerden daha sert olur. Tribünlere egemenlik sağlamışlarken statlarla kaynaşmışlarken bu tarz dışlayanyaklaşım hiç hoş olmadı.

\n

Oysa UEFA bilindiği üzere aylar önce F.Bahçenin bayanlarını fair - playe aday göstermişti. Ne çabuk unutuldu bu... Boş tribünlerde yıllarca maç yazdık. Karşılaşmaların tatsızlığını söylemeye gerek var mı? Futbolcular dahi zaman zaman bu konudaki şikâyetlerini dile getirmişti.

\n

F.Bahçe en kalabalık seyirci kitlesine sahip topluluk göründü. 43 bine çıktılar. Herkes onlardan söz etti. Belki yarın rekor da kıracaklardı. Her yer rengârenk, çiçeklerle doluyordu. Yaşadıkları heyecanlarını, desteklerini, eğlenmelerini neden engellediğinizin hesabını vermelisiniz... Yoksa onlar sizden bunun hesabını soracaktır. Ben sıcağı sıcağına buradan kadınlarımıza sesleniyorum: Bütün tepkilerinizi ortaya koyun, birlikte hareket edin, telefonla ulaşın, gerekirse yürüyüş yapın, sesinizi yükseltin, hakkınızı arayın... Biri uygulamaya alıyor, diğeri kaldırıyor. Her alanda ne yazık ki bu böyle. Yaşıyor muyuz, yaşar gibi miyiz, yorum sizlerin...

\n

İkinci husus Emre konusu. Futbolcunun durumu açık ve net, artık sıktı. Kalacak mı, gidecek mi, adını koysun. Sağda, solda konuştukları kulağımıza geliyor. Hiç hoş karşılamadım. Tamam, iyi çocuk, iyi oynuyor, zaman geliyor hırsına yeniliyor ama aile içindeki problemler benim bildiğim yine aile içinde kalır. Hele ki yeğeninin, Aykut Kocamanla ilgili bir sosyal paylaşım sitesinde yazdıkları yenilir, yutulur cinsten değil. Kaptan Alexin de hocasıyla sorunu var. Bunu hiç dışa taşıdı mı? İşte ikisinin arasındaki fark. İkisi de profesyonel ama biri daha gerçek profesyonel.

\n

Alexsiz nereye kadar?

\n

Fenerbahçe-MP Antalyaspor karşılaşması öyle bir maçtı ki; kelimenin tam anlamıyla işkence. Böyle futbol oynanmaz. İnsan utanır, sıkılır, yüzü kızarır. Konuk ekip ateş hattında, futbolcuların sanki umrunda değil. Ev sahibi bildiğiniz gibi al-ver, 20 pasla yarı alanı geç, tekrar geri dön, yana git, sola çek, yok böyle bir şey. Hiç mi televizyonlardan Avrupadaki maçları izlemiyorlar? Sahada, birkaç kişi dışında ruhsuz oyuncu doluydu. Rakip kaleye bir şut dahi atmadan ilkyarı kapanır mı? Alexsiz Fenerbahçe hiçbir şeye benzemiyor. Nereye kadar? Brezilyalı geldi 35 yaşına, 50sine kadar oynayacak hali yok ya...

\n

İnsan bir önlemini alır. Rakip, senin yarı sahanda, topu kapmışşın, hâlâ kalene dönüyorsun. Bizler, aramızda bile yapmıyoruz. Bunun olmaması için illa ki tribünlerden ıslıkların yükselmesi mi gerekiyordu? O da oldu ama değişen bir şey görmedim. Futbolcuların işi futbol oynamak değil mi? Ama oynamıyorlar. Kolay para kazanıyorlar. Yabancıları da kendimize benzettik, ne güzel değil mi?

\n

Taraftarlar tribünde çıldırdı, ta ki golün atıldığı ana kadar. Sonra kötü futbol unutuldu. Coşku başladı. Aykut Hoca, takımı geride çok paslı oyundan kurtarıp, çift santrforu tercih edince taktiğinin meyvesini 3 puan olarak aldı.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 yıl oldu! 27 Mayıs 2024
Heba olan 1 yıl daha 13 Mayıs 2024
Bu iş bitti! 7 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları