ANKARA - Buluşma yeri Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin Levent’teki tesisleri, hareket saati 11.30. Otobüsümüz Funtoro firmasına ait. Koltuklar yayıncı kuruluş Lig TV donatımlı. Bir ilk mi; aynen öyle. Yıllardır biz gazeteciler, uçak, otobüs ve trenle yolculuk yapıyoruz. Ancak aramızda hep kopukluklar vardı. Birbirimizi fazla görme imkânı bulamazdık, sohbetlerimiz kısıtlı olurdu. Bu durum dün itibarıyla ortadan kalktı. Ankara deplasmanıyla sıcak gelişmeler yaşandı. Herkes birbiriyle koyu sohbete girdi. Bir taraftan çayımızı, kahvemizi yudumlarken diğer yandan gündemdeki spor gelişmelerini tartıştık. Melih Gümüşbıçak, Aybars Hünalp, Sezgin Gelmez ve ben, aramızdaki gençlere göre meslekte daha çok görmüş, geçirmiş ve yıpranmış kişilerdik. Geçmişle günümüzün farkı tartışılmaz. Teknoloji hızla ilerliyor. Bizler daktiloyla çalışırken bugün internet üzerinden bütün işler kolayca yapılabiliyor. Gençler sakın alınmasın, bu bir şikâyet değil. O günün keyfi başkaydı, bugünün de öyle.

Ankara’yı özlemişim. Yıllar oldu buraya gelmeyeli. Askerliğimi Çankaya’da, o zamanki adıyla Muhafız Gücü Spor Kampı’nda yapmıştım. Kısıtlı zamanda fazla yer görme şansınız ister istemez olmuyor. Şurası bir gerçek ki; az sürede yine de başkenti çok değişmiş buldum. Buranın gece soğuğu efsanedir. TSYD’nin şubesine uğradım, dostlarla selamlaştım. Sonra stada döndüm, baktım tribünlere, F.Bahçeli seyirciler daha hâkim. Ankaralılar, takımlarına nedense tam destek vermiyor..

F.Bahçe’nin futbolunu gözümde mi büyütüyorum yoksa yanılıyor muyum? Benim iyi bulduğum Sarı - Lacivertlilere nedense çoğunluk ‘Kötü’ diyor. Oysa bu takım ilk 45 dakikalardaki mücadelesiyle gerek Saracoğlu’nda gerek deplasmanda, şimdiye kadar hep üstünlük sağladı. İkinci yarılarda performanslarının düşmesini ise ilk devrelerdeki tempoya bağlıyorum. Dün de aynısı oldu. Top yaptılar, çapraz koşulara girdiler, pozisyon da buldular. Ama gol bir türlü gelmedi. Bu sıkıntı zamanla giderilecek. F.Bahçe’de her hafta bir kahraman ortaya çıkıyor. Caner ile başladı, Bekir ile devam etti, şimdi de Bilica göz önündeydi. İnanılmazdı.. Ancak Özer’e artık dayanamıyorum. Bir insan şansını bu kadar mı teper? Selçuk’un da topa küskünlüğü mü vardı, bilemiyorum ama müdahalelerinde hep tereddüt etti. G.Birliği’ni anlamakta güçlük çektim; bir iyi, bir kötüler. Mehmet Sedef’in iki vuruşu vardı ki; kendi kendime “Bu futbolcu Süper Lig’de ne arıyor?” dedim!

Kırmızı - Siyahlılar, son yarım saatte kaçırdıkları golleri ileride sanırım çok arayacaktır. Bir anda farka ulaşabilirlerdi. Biraz şanssızlık, biraz tecrübesizlik, biraz da Volkan’ın gününde olması bunu engelledi.

Bitime dakikalar kala Aykut Kocaman’ın Stoch hamlesi yerindeydi ama keşke değişikliği daha erken yapsaydı. Slovak oyuncu girer girmez öyle bir pozisyon kaçırdı ki; F.Bahçe’nin 3 puanı cebine koyup, İstanbul’a dönmesi işten bile değildi.