Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dadaab'da Açlıktan Ölenler Salt İnsanlar Değil, Tüm İnsanlıktır!
Sera etkili gaz salımlarının tetiklediği küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliklerinin doğal felaketleri de arttırdığı uzun zamandır bilinen bilimsel bir gerçek. Sözü edilen sera etkili gaz salımlarının azaltılması için dünya uluslarının hemen her yıl düzenledikleri konferansların kaderi ne yazık ki birbirinden farklı değil. Zengin ülkeler somut yaptırımlı adımlar atmaya kutsal rekabet, maliyet hesapları nedeniyle yanaşmıyorlar. Her defasında konuyla ilgili umutlar bir başka bahara erteleniyor.
\nNe var ki, bu arada “doğal” diye nitelediğimiz felaketler giderek artarak milyara yakın insanı açlığa mahkûm ediyor. Örneğin 2010’da Rusya, benzerine az rastlanan bir kuraklıkla karşılaşmış dünyanın önde gelen tahıl dışsatımcısı bu ülkenin tarım ürünlerinin dışsatımını askıya almasıyla sonuçlanmıştır. Avustralya’daki büyük sel felaketleri de buna eklenince, Asya pazarlarında hububat fiyatları zirve yaparak spekülatörlerin de devreye girmesiyle derin bir beslenme kriziyle sonuçlanmıştır. Gıda fiyatlarındaki beklenmeyen artışların ne denli tehlikeli olduğu ise kimsenin saklısı değil. Örneğin Cezayir ve Oran kentlerinde yaşanan gıda fiyatları artışı, insanları sokağa dökmüş ve kitlelerin güvenlik güçleriyle çatışmalarına neden olmuştur.
\nÖnceki yazılarımızda vurgulandığı gibi uluslararası sigorta devi Munich RE’ye göre, 2010 yılında 950 doğal felaket 295 bin insanın yaşamına malolmuştur. Maddi kayıplar ise 97 milyar dolardır. Munich RE’nin verilerine bakılırsa iklim değişikliklerinden kaynaklanan “doğal” felaketler, aslında bizzat insan elinden çıkma felaketlerdir. Ve insan elinden çıkan bu felaketlerdeki artış hızı yüzde 90 gibi ürkünç düzeylere ulaşmıştır. İklim değişikliklerinin kaynaklandığı küresel ısınmanın başsorumlusu ise bilindiği gibi sera etkili gaz salımlarıdır. Ve bunu ölçüsüz, hesapsız biçimde yapan ne yazık ki insanlardır. Oysa dünya ulusları her yıl yapılan iklim konferanslarının birinde sera etkili gaz salımlarını 1990 değerleri bazında 2020 yılına kadar yüzde 20 ila yüzde 40 onarınında azaltılmasında anlaşmışlardı. Ne ki, zengin ülkeler kutsal rekabet ve maliyet açılarından bu oranların yüzde 14 ila yüzde 18 olmasını dayatmışlardır. Ancak buna bile razı olacakları kuşkuludur. Zira her defasında ipe un sererek işi savsaklamaktadırlar. “Doğal” felaketlerdeki baş döndürücü artış, onların pek de umurunda değildir. 2011 sonbaharında Güney Afrika’nın Durban kentinde düzenlenecek konferansta da zengin ülkelerin yine yan çizerek işi savsaklama yoluna gitmeleri kimseyi şaşırtmayacak, kendilerine omlet yapmak için ormanı yakmakta sakınca görmeyeceklerdir. Sözü edilen bilim insanları 6 Mayıs 2011’de ünlü “Science” dergisinde yayımladıkları bir araştırmada, küresel ısınmanın otuz yıllık sürede buğday ve mısır üretiminin yüzde 5.5 ve yüzde 3.8 arasında azalmasına yol açtığını saptamışlardır. Le Monde gazetesinin 7 Mayıs 2011 tarihli nüshasında Stephane Foucart’ın yazdıklarına göre Kaliforniya Stanford Üniversitesi’den David Lobell ve arkadaşları 1980-2008 döneminde iklim değişikliklerinin aralarında buğday, mısır, pirinç ve soyanın yer aldığı dört temel hububatın dünya üretim ortalamasında yüzde 5.3 ve yüzde 3.8’lik bir düşüş yarattığını doğrulamışlardır. Söz konusu düşüş oranları mısırda 23 milyon tonu, buğdayda ise 33 milyon tonu ifade etmektedir. Peki, milyonlarca tonluk bu kayıplar ne anlama gelmektedir? Sorunun yanıtı tek kelimeyle çarpıcıdır. Söz konusu dört temel hububat doğrudan ya da dolaylı dünya kalori tüketiminin yüzde 75’ine tekabül etmektedir. Bir milyarı aşkın aç insanın yaşadığı gezegenimizde küresel ısınmadan kaynaklanan bu kayıpların anlamı çok daha açık ve net biçimde ortaya çıkmaktadır.
\nŞu sıralar Afrika’nın boynuzunda, Kenya ve Somali’de 60 yıldan bu yana benzeri görülmeyen korkunç bir kuraklık yaşanmakta ve buna bağlı olarak da yine benzerine az rastlanan bir açlık hüküm sürmektedir. BM Açlığa Karşı Eylem misonu şefi Kongo’dan tüm dünyaya yardım çağrısı yapmaktadır. Bölgede 10 milyondan fazla insan açlık, susuzluk ve sağlık olanaklarının neredeyse yokluğundan bir deri bir kemik kalıp ölümü beklemektedir. Kuraklık gıda fiyatlarını uçurmuş, örneğin Somali’de gıda fiyatları bir önceki yıla göre yüzde 270 artmıştır. Kuraklık ayrıca hayvan varlığını da kırıp geçirmiştir. Anlaşılan o ki BM Tarım ve Gıda Örgütü FAO’nun 192 üyesinin 2000 yılında dünyadaki açlığı yarıya indirme hedefi başarıya ulaşamamıştır. Bu konuda asıl suçlu zengin ülkelerdir. Bunlar açlığı geriletemedikleri gibi, sera etkili gaz salımlarıyla da yangına körükle gitmektedirler.
\nBugün Kenya’nın doğusundaki Dadaab’daki dünyanın en büyük göçmen barınağında 376 bin aç ve susuz göçmen yaşamaya çalışmaktadır. Tüm bölgede açların sayıları on milyonlarla ölçülmektedir. Tanrı’nın her günü Somali’den El Kaide bağlantılı İslamcı teröristlerin şiddetinden ve açlıktan kaçan binlerce göçmen Dadaab kampı çevresine yerleşmeye çalışmaktadırlar. Dünyanın neresinde olursa olsun tek bir çocuğun ve insanın açlıktan ölmesi, tüm insanlığın işlediği bir cinayettir. Yeteri kadar beslenmek önde gelen insan hakları arasındadır. Afrikanın boynuzundaki felakete seyirci kalmak insan hakları ihlalidir ve tasarlanmış bu cinayetlere ortak olmakla eşanlamlıdır
\nDadaab’da açlıktan ölen salt insanlar değildir. Bu, aynı zamanda insanlığın da ölümüdür.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bir süredir kendinizi kötü mü hissediyorsunuz? Depresyon
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
En Çok Okunan Haberler
- İmamoğlu'ndan Edanur açıklaması
- Cumhuriyet'e açıkladılar: İmamlık yapıyordu
- Valilikten açıklama geldi
- Erdoğan ve Özel görüşmesi...
- Diyanet'ten 'Audi A8' açıklaması
- Otopsi görüntüleri ortaya çıktı
- İzmir yaylalarında hasat başladı: 725 bin ton rekolte
- Panathinaikos'tan Fatih Terim kararı!
- Köprüde intihar girişimi!
- Şırnak'ta 2 asker şehit oldu!