Kıbrıs’ta Ödün Ortamı

22 Şubat 2014 Cumartesi

Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı’ya, Kıbrıs’taki görüşmelerin adada “adil ve kalıcı bir çözüm”e yol açıp açmayacağını sorduk. Uluslararası ilişkilerin “adil ve kalıcı” olabilmesinin önkoşulunun “siyasal güce” bağlı olduğunu vurguladı:
“Yolsuzluk, hukuksuzluk, yargıya karşı alınan tutum nedeniyle bugünkü iktidar, uluslararası alanda sorgulanıyor. AB sözcüleri, Türkiye’de yaşananların hukuk ve demokrasi ilkeleri açısından Kopenhag ölçütlerine uymadığından söz ediyorlar. ABD yönetimi, kendi demokrasi anlayışı ve ilkeleri çerçevesinde benzer değerlendirmelerde bulunuyor. Arap ve İslam dünyasında da Suriye, Mısır gibi ülkelere karşı Recep Tayyip Erdoğan’ın takındığı tutum yüzünden zorda olunduğu ortada. Yani, iktidarın dıştaki konumu çok zayıf. Batı, özellikle ABD, hazır Türk tarafının zayıf konumda olduğu bir ortam varken bundan yararlanmak, çözüm olarak sundukları ‘tek Kıbrıs’ dayatmasını gündeme taşımaya çalışıyor. AB zaten, Kıbrıs Rum yönetimini tüm Kıbrıs’ın temsilcisi olarak kabul ettiğinde, bu yaklaşımı benimsemişti. Şimdi Türk hükümetinin zayıf olduğu bir ortamda ödün koparma amacındalar. Eğer tek Kıbrıs olursa, Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz yatakları sorununun da çözülebileceğini düşünüyorlar. Üstelik de bu durumun petrol ve doğalgazın Anadolu üzerinden geçirilmesiyle Türkiye’nin de işine yarayacağını ileri sürüyorlar. Oysa, böyle bir ortamda Türkiye’nin lehine adil, kalıcı ve barışçı çözümü içeren bir formül mümkün görünmüyor. Yalnızca ödün görünüyor.”

Donanım
Uğradığı haksızlığın derin üzüntüsünü yaşarken onulmaz hastalığa yakalanarak aramızdan ayrılan iyi insan Engin Aydın uyduruk savlarla tutuklandığında, avukatı İsmail Sami Çakmak, dönemin gözde savcısı Zekeriya Öz’e odasında söylediklerini aktarmıştı bize:
“Bu soruşturmayı yürütecek hukuki donanımda değilsin. Hukuka uygun tek bir iş yap ki, ileride sen de yargılanırken avukatlar örnek gösterip de seni savunabilsinler. Bu gidişle, ileride avukat diye meleyeceksin.” Geçen zaman, Çakmak’ı doğruladı. Hafta ortasında geçirdiği trafik kazasında ölen avukat Mahmut Gönültaş, Zekeriya Öz’ün vekilliğinden istifa etmişti.

Savaş Suçları
Barış Derneği, “Suriye Halkına Karşı İşlenen Savaş Suçları” başlıklı raporunda; Suriye’deki silahlı gruplara destek veren ABD Başkanı Obama, İsrail Başbakanı Netanyahu ile Recep Tayyip Erdoğan’ı “insanlığa karşı suçun hem azmettiricileri hem de suç ortakları” olduğuna yer vermiş, Suriye’ye cihatçı toplayanların “yabancı bir devlete karşı asker toplamak veya diğer hasmane hareketlerde bulunmak” suçunu işlediklerini vurgulamıştı.Raporda ayrıca, Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir önceki İçişleri Bakanı Muammer Güler’in “savaş suçu işlemiş olanlara destek sunmak”, “kamu kaynaklarının suçu destekler şekilde kullanılmasını sağlamak”, “savaş suçlularının ülke topraklarında barınmasını sağlamak” gibi gerekçelerle Yüce Divan’da yargılanmaları gerektiğinin altı çizilmişti.
Rapor; Dünya Barış Konseyi, Uluslararası Demokratik Hukukçular Birliği, Dünya Demokratik Gençlik Federasyonu, Uluslararası Demokratik Kadın Federasyonu ve Dünya Sendikalar Federasyonu gibi uluslararası örgütlere ve BM Suriye Arap Cumhuriyeti Uluslararası Bağımsız Soruşturma Komisyonu üyelerine de ulaştırıldı.
Böylelikle, Türkiye’de halkın büyük çoğunluğunun, dostumuz Serdar Şahinkaya’nın deyimiyle “seyrek bıyıklı asabi şahsiyet” gibi savaş çığlıkları atmadığı tüm dünyaya duyurulmuş oldu.

Sözleşmeli Tasfiye
Ordudaki tasfiyenin derinleşeceği yönünde işaretler var:
Edindiğimiz bilgiye göre, ABD’ye uzun süreli eğitime gönderilmek üzere sözleşmeli subaylar alınmış. Türkiye’ye dönüşlerinde harp okullarında öğretmen olacaklarmış.
Poliste de aynı süreç yaşanmıştı. Sonucunu yaşayarak görüyoruz.  

YOK
Eski CHP yöneticisi Algan Hacaloğlu, 30 Mart seçimlerinde partinin aday koyamadığı ilçeleri belirlemiş.
Öyle anlaşılıyor ki, CHP’nin Güneydoğu politikaları ile yakından ilgilenen Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun bu bölgede pek sözü geçmiyor. Çünkü, Şırnak’ın tüm ilçelerinde, Van’ın Bahçesaray, Başkale ve Muradiye’sinde, Kars’ın Digor ve Kağızman’ında; Muş’un Bulanık, Hasköy ve Malazgirt’inde CHP’nin adayı yok örneğin.
Bırakın Doğu, Güneydoğu’yu bir zamanlar CHP’nin kalesi olan Sivas’ın Doğanşehir, Gölova, Hafik, Kangal, Koyulhisar, Suşehri ve Yıldızeli’nde de yok. Kütahya’nın Aslanapa, Dumlupınar, Emet, Gediz, Hisarcık, Pazarlar ve Tavşanlı’sında da yok!

İlan
Onların deyimiyle “T.C.” çökertilmişken...
Yakında, çok yakında Abdullah Öcalan, “özerk” denen yerde başkan ilan edilirse, kimse şaşırmasın.

Sıkıntı
Abdullah Gül’ün “sıkıntılı” olduğunu ileri sürenler vardı.
İnternete sansür getiren yasayı onayladığına göre, sıkıntısı geçmiştir.   



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları