Öğretmene Tavşan

22 Eylül 2014 Pazartesi

Öğretmenler için torbadan çıkarılan tavşanı Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir özetliyor:
Torba yasayla, aday öğretmenlerin asaleten atanması için sözlü sınava tabi tutulacak olması, tıpkı yönetici atamalarında olduğu gibi öğretmen atamalarında da siyasi referansların dikkate alınacağının göstergesidir. Yönetici görevlendirmelerinde tam bir kıyım gerçekleştiren bakanlık, kendi ideolojik hedefleri ve yandaş sendikanın istekleri doğrultusunda kendi öğretmen sınıfını yaratacaktır.
Torba yasada yer alan bir diğer düzenleme ise öğretmenlere il içi ve il dışı zorunlu rotasyon düzenlemesidir. Öğretmenlerimizin isteği dışında rotasyona tabi tutulması sürgün anlamına gelmektedir. Bu uygulama ile kavimler göçünden sonraki en büyük göç yaşanacak ve büyük bir karmaşa ve mağduriyet oluşacaktır. Yüz binlerce öğretmenimiz ailelerinden ayrılacak, aile bütünlükleri bozulacak, buna bağlı olarak da iş verimleri düşecektir. Böyle bir rotasyon öğretmenlerimizi emekliliğe ve istifaya zorlamak demektir.”

Diyet
Anayasanın 138. maddesi çok açık: Yasama, yürütme organları ve idare, mahkeme kararlarının yerine getirilmesini geciktire-mez-ler!
Oysa AKP, kadınların ardından hukukun da başını torbalamada ısrarlı. Son torba yasayı incelerseniz, idare mahkemesi kararlarından bir kısmının hem uygulama süresinin iki yıla çıkarıldığını, hem de bu kapsamdaki kararları uygulamayan kamu görevlileri hakkında, ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamayacağının öngörüldüğünü görürsünüz.
Yargı-Sen Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, bu yasa ile yargı denetimini kâğıt üzerinde bırakan bir sürecin başlayacağını vurguluyor:
Yapılan bu düzenlemeye, bir kısım mahkeme kararları konu edilmiştir. Bu nedenle düzenleme, eşitlik ve ayrımcılık yönünden açıkça anayasaya aykırıdır. Ancak öncelikle, erkler ayrılığı, hukuk devleti ilke ve kuralları gözetildiğinde, idarenin kendisini adeta yargı denetimi dışına çıkarması sonucunun ortaya çıkması, bunun da tüm güçlerin tek bir elde toplanması anlamını taşıması karşısında, anayasanın 2. maddesi yönünden anayasaya aykırılık tartışmasızdır.
Buradaki sorun, bu yasa hükmünün anayasaya aykırılığı değildir. Çünkü aykırılık son derece açık ve ortadadır. Artık anayasa, siyasi iktidarı sınırlayamaz, güvence oluşturamaz ve herhangi bir hüküm ifade etmez hale gelmiştir. Her geçen gün artarak çıkarılan yasalar ise hukuki güvenlik öne çekilerek değil, siyasi iktidarın aykırı uygulamalarına zemin yaratmak için çıkarılmaktadır. Bir hukuk devletinde herkesin beklentisi, belirli konuların hukuki güvenceye kavuşması için yasa çıkmasıyken; ülkemizde son yıllarda, artık herkes kendisini ilgilendiren alanlarda aman bir yasa çıkmasın der hale gelmiş, yasalar hukuki güvenlik sağlayan değil, hukuk terörü yaratan niteliğe bürünmüştür.
Antidemokratikliğine karar verilmiş ve bu niteliği kaldırılmamış bir siyasi partiden de, erkler ayrılığını da gözeten, demokratik bir hükümet görevi yapması beklenemeyeceğinden, böyle bir iktidarın her üç erki de her geçen gün daha fazla eline almaya ve elinde tutmaya yönelik adımları, darbenin sivil halinin ve bu durumdan da artık asla geri durmadığının en açık ifadesidir.”
AKP, idari mahkeme kararlarını uygulanamaz hale getiriyor, Danıştay’dan “çıt” yok! Başkan Zerrin Güngör diyette herhalde..

DEMOKRASİ
Erdinç Utku’dan bir “Yüksek Yerilim Hattı”:Bir taraf çoğulcu demokrasi diyor, diğer taraf oğulcu demokrasi.”

KIŞLADAN SONRA OKUL
Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği değiştirildi. Artık ortaöğretim kurumlarında “ibadet ihtiyacı için doğal aydınlatmalı uygun mekân” ayrılması zorunlu.
Müslüman ülkelerin “şeriat” hükümleri ile yönetilmesini amaç edinen Suudi Arabistan kökenli Rabıta’nın 1976’da -Türkiye’den de Milli Selamet Partisi’nden (AKP’nin babası sayılması gereken parti) Devlet Bakanı Hasan Aksay’ın da katıldığı- Pakistan’da toplanan “Uluslararası Siret Kongresi”nin aldığı kararlardan bir tanesi neydi bir kez daha anımsayalım:
Bütün daire ve işyerlerinde anlaşma ve nizamlar dua ile birlikte takdim edilmeli ve bu yerlerde bir imam bulunmalı ve mescit açılmalıdır.”
Sultanımız efendimiz, bir zamanlar “Camiler kışla, minareler süngü” demişti ya, şimdi de okullar cami oluyor. O aşamadayız.

BAKIŞ FARKI
Arkadaşımız Sertaç , Hacıbayram Mahallesi’nden IŞİD’e katılanlarla görüştü, onları adları ile somutlaştırdı.
Doğru dürüst bir ülkede bu haberden sonra hemen soruşturma açılır filan. Yok, bizde tersine, en tepedeki bağırıyor: “Benim namaz kıldığım bölgeden terörist devşirildi diyenler alçaktır, adidir” falan...
Şaşırmamak gerek: AKP’nin bakış açısını Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan açıkladı geçenlerde. AKP, IŞİD’in yöntemlerini reddediyormuş. Özüne, düşünme tarzına ise itirazları yok...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları