Samsun Potada

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Geleceğin Samsun’u Atakum mu olacak?
CHP’li Atakum Belediye Başkanı
Metin Burma, bu sorunun olumlu yanıtlanması için tek bir somut verinin yettiği kanısında:
“Karadeniz’de nüfus artışı olmazken Atakum’da her yıl yüzde 10 oranında nüfus artışı olmaktadır.”
Atakum Belediyesi, bütçesinin yüzde 60’ından fazlasını yatırıma ayırıyor. Kültür sanat merkezi inşaatı sürüyor. Çakırlar Korusu düzenlendi, halka açıldı.
Burma’nın, CHP’nin bir kez daha Atakum’da seçimi kazanacağından şüphesi yok, hatta Samsun Büyükşehir için de umutlu:
“CHP, Türkiye’deki bütün yönetim birimlerine taliptir. Samsun’da geçmişte bunu yaptık. Belediyeciliğin temelini oturtmuş bir partidir. Halkın talep ettiği, istediği belediyecilik CHP belediyeciliğidir. Kentlerin gelişmesinde, kentlerde kentsel yaşamın sürdürülebilmesi noktasında CHP projelerine ihtiyaç vardır. Bu noktada iyi bir çalışmayla ve kamuoyuna projelerimizi aktarabilecek iyi bir adayın seçilmesi halinde iddialı durumda olacağımıza yürekten inanıyorum.”

\n

Telefonumda Kulak Var...

\n

Hırsız görünümündeki jurnalciler milletvekillerinin evlerine giriyor, istihbaratın fil kulakları CHP’yi fişliyor, faşizmin hamamböcekleri telefonların içinde dolaşıyor.
CHP’li
Erdal Aksünger’in, haberleşme özgürlüğüne ve özel yaşamın gizliliğine yönelik ihlallere ilişkin TBMM’de kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’na sunduğu raporda okumuştuk. Türkiye’de yasa dışı dinlemelerin en önemli kaynağı GSM operatörleriymiş. Örneğin, Turkcell ve Vodafone’da bu sistem olmasına karşın Avea’da bu sistem yokmuş. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) veriler, GSM operatörleri aracılığıyla geliyormuş. İzinsiz girişleri önlemek için teknik yazılım ve donanımların sağlanması, ilgili logların tutularak sisteme kimlerin ya da hangi kurumların giriş yaptığı tespit edilerek kayıt altına alınmalıymış. Cep telefonları ithal edilirken, Türkiye’de kullanım için mevcut yönetmeliğin değiştirilmesi ve kripto koşulunun getirilmesi gerekirmiş.
Aksünger raporunda şu önerilerde bulunmuştu:
“Telekomünikasyon altyapısının ulusal anlamda imalat kodlarına hâkim olmamız gerekiyor. Buna hâkim olmadığımız müddetçe sonuç alamayız. Komisyona yapılan sunumlardan 1990’lı yıllarda Türkiye’de böyle birtakım çalışmalar yapıldığı, ancak uluslararası bir firmanın çalışma yapan firmayı satın alarak tasfiye edildiği ifade edilmişti. Tüm GSM operatörlerinin santralları ve kullanılan yazılımlar yerli olmalı, yasal olarak GSM şebekelerinin nasıl kontrol edilebileceğine, nasıl denetim altına alınacağına ilişkin yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Dinleme ve izleme yapılan kuruluşların binalarından dışarıya elektromanyetik dalga çıkışının engellenmesi gerekir. Giriş yerlerinde kullanılan bilgisayarların tümü biometrik olmalıdır. Bu işlerde görevlendirilecek kişilerin güvenirliği test edilmeli, akreditasyon uygulanmalı, herkes kendi yetkisindeki işlemlere giriş yapabilmelidir. Bu işlemler tüm dinleme ve izleme yapan kuruluşlarla birlikte GSM operatörleri ve TİB’le birlikte bu kuruluşların bağlantıları olan tüm yerlerde (81 il) zorunlu hale getirilmelidir.
Dinleme ve izleme yapma yetkisi bulunan kuruluşlar ve GSM operatörlerinde çalışanların özel kimlikleri olmalı, kimin nereye girip çıktığı bilinmelidir. Bilgisayar oturumlarına şifreli olarak değil, biometrik (optik) el okuyucuyla yapılmalı, ayrıca güvenliği artırmak için pin ve elektronik imza kullanılmalıdır. Sistemlerde güvenlik açısından kullanılan algoritmaların her görüşmede değişmesi gereklidir.
Acil dinlemelerde hâkim kararı haricinde yapılan ve 24 saat içerisinde hâkime getirilmek zorunda olunan dinlemelerin kararını hangi kuruluş adına kimin talep ettiğini içeren kayıtlarının tutulması zorunlu hale getirilmelidir.
Son dönemlerde siyasi parti temsilcilerini itibarsızlaştırmak için yapılan operasyonlarda kullanıldığı bilinen, çift sim kart takılarak kullanılan, görüntüleri 3G sistemiyle aktarılabilen, sim kartlarını arama veya SMS gönderme yöntemiyle çalışan kameraların hangi kurumlarda bulunduğu, bunların ülkeye hangi yollardan giriş yaptığı ve envanterlerinin bulunup bulunmadığı sistemin bugüne kadar nerelerde kullanıldığı tespit edilmelidir.”
Laf olsun diye kurdukları komisyonlardaki ciddi saptamaların peşi bırakıldı, öneriler kulak ardı edildi.
Abdülhamit dönemi hortladı. Dinleyen dinleyene....

\n

Payanda

\n

Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, partiler “türbanlı kadın milletvekili” konusunda anlaştılar.
Kadınlara uygulanan bir yasağın
“özgürlük” olarak görülmesine CHP’yi payanda edenler, tarih önünde hesap vereceklerini de göz önüne almışlardır herhalde.

\n

Diktatör

\n

Attı tuttu, cart curt... Dayattı, şart şurt... Konuştu, zart zurt...
Şişindi, patladı
“cart” diye. Artık şarttı gitmesi, kaydı ayağı “zart” diye.
Kaldı ondan geriye bir curt, bir şurt, bir de zurt!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları