Türk-İslam Sentezi Anayasası

07 Ekim 2023 Cumartesi

Saray’daki AKP’li son günlerde çok büyük sözler söylüyor. “Vesayetçilerin 27 Mayıs 1960 darbesiyle Türkiye’nin ayağına vurduğu, 12 Eylül rejiminin perçinlediği prangaları söküp atma vakti”ymiş.

Epeydir kendisine iliştirdiği ortağı da benzer yolda. Ona göre de “Darbe anayasası Türkiye’ye layık değil”miş.

Bir kere açıkça belirtmek gerekir ki 27 Mayıs Anayasası, Türkiye’nin şimdiye değin gördüğü en özgürlükçü anayasadır. Bugün uyguladıkları rejimle, bırakın o anayasayı eleştirmeyi, eskilerin deyimiyle onun öngördüklerinin yanından bile geçemezler.

Ellerinde geriye kalıyor bir 12 Eylül Anayasası.

12 Eylülcülerin resmi ideolojisinin ne olduğunu biliyoruz: Türk-İslam sentezi!

Hani iktidar ortakları “yerli ve milli” diyorlar ya, onun leblebi gibi bir geçmiş zaman ununa bulandırılmış halidir Türk-İslam sentezi.

Dinci-ırkçı, Osmanlıcı-Turancı, gerici-kafatasçı; ne derseniz deyin, çağdaş uygarlık ve ilerleme ile uyuşmayan bir çizgidir.

Aslına bakarsanız, 1923 Cumhuriyeti’nin mezarını kazıp üzerine eğreti bir temel ile oluşturdukları reisçi sistem, 12 Eylül’ün ta kendisidir.

12 Eylül’ün reisi Kenan Evren her gün her konuda konuşur, halka sözde ders verir, beğenmediklerini hapse atar, basını sansür eder, kürsülerde ayetler okuyarak imamlık yapardı. Üniversiteleri ve okulları gericilik yuvasına çevirmişti. Küresel egemenler ne isterlerse onların sözünden de çıkmazdı.

12 Eylül’ün bir sentezi olan Saraycı ittifakın reisi de bugün aynı halk öğütücüsü değirmen taşını çeviriyor. Ayrımları yok.

Yeni anayasa masalının varmak istediği tek mutlu son bellidir:

Ömür boyu reis seçilebilmek!

‘TÜRKİYE’NİN YÜZYILI’ SLOGANI AŞIRMADIR

AKP’nin, Cumhuriyetin 100. yılını kutlamamak için bulduğu “Türkiye’nin Yüzyılı” sloganı bir aşırmadır!

“Kanıt nedir” diye soracak olursanız...

2000’lerin başında Amerika’daki tutucu neo-con takımı, ABD’nin, başta Ortadoğu olmak üzere dünyaya yeniden egemen olmasını öngören “Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi”ni gündeme taşımıştı. Projenin hedefi “Amerikan liderliği; hem Amerika hem dünya için iyidir” diye özetleniyordu.

O projenin savunucularından birisi de “karanlıklar prensi” olarak adlandırılan ABD Savunma Bakanlığı’nda müsteşar yardımcılığı da yapmış olan Richard Perle’ydi.

Ne büyük rastlantı ki Perle, AKP iktidara gelmeden önce Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüş ve onu “ülkesini yeni bir yöne doğru götüren genç lider” olarak tanımlamıştı.

Daha sonrası biliniyor zaten. Erdoğan, ABD tarafından Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığı ile onurlandırılmıştı!

Amerika liderliğinin dünya için iyi olduğuna inananların eş başkan atadığı Türkiye liderine, tüm dünyanın mazlum uluslara örnek olmuş bağımsızlığın simgesi 1923 Devrimi elbette uygun düşmezdi.

Ona, Fethullah Gülen’in deyişiyle “altın nesil”, Necip Fazıl Kısakürek’in deyişiyle “kindar nesil” ve kendisinin deyişiyle “ucube değil, dindar nesil” gerekmekteydi.

Türkiye’nin yüzyılı dedikleri Amerikanvari sözün ardını kurcalarsanız altından çıkacak olan ortadadır:

Bağımsızlık bundan böyle bir ucubedir. Eş başkanın yüzyılı geçerli olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları