Ya Adalet?

29 Aralık 2014 Pazartesi

Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, aralık başında yürürlüğe giren hâkimler ve savcılar ile ilgili yasa değişikliği çerçevesinde küçük bir araştırma yapmış. İşte vardığı sonuç: 
“30 Haziran 2014 tarihi itibarıyla Adalet Bakanlığı’ndaki hâkim/ savcı kadrosu sayısı 19 bin 801. Hâkimlik/savcılık ve bu meslekten sayılara ait toplam kadro sayısı ise 22 bin 652. Yeni yasayla Adalet Bakanlığı için 4 bin hâkim, savcı kadrosu ihdas edildi; bakanlıktaki mevcut kadro yüzde 20.2 oranında bir artışla 23 bin 801 sayısına ulaştı.
Adli yargıda 31 Aralık 2013 itibarıyla Türkiye genelinde 592 yerleşim yerinde adliye teşkilatı bulunuyor. Adli yargıda halen toplam 5 bin 551 adet mahkeme faaliyet gösteriyor. HSYK kararlarıyla çok sayıda ilçedeki adliyeler kapatıldı, il merkezleri veya yakın ilçelere taşınarak birleştirme yoluna gidildi. Bu uygulama ile vatandaşlar, devletin temel görevlerinden biri olan adli hizmetlere erişimde ciddi güçlükler yaşamaya başladı. Örneğin, 13 ilçesi olan Çorum’un bugün 7 ilçesinde adliye teşkilatı bulunmuyor.”
Hâkim ve savcı var, ama adliye yok. Dahası, adalet yok.

Mahalle Mektebi Geri Döndü 
Anaokuluna değin kızların kapanması, zorunlu din dersi derken varılması özlenen yere ulaşılmış.
Fotoğrafı, okurumuz Dr. Ertan Kılcıgil, Trabzon Çarşıbaşı ilçesi Fener Köyü’nde çekmiş. Köyün camisinin hemen altında Fener Şehit Muhammet Türk İlkokulu bulunuyor. Bu ilkokul, aynı zamanda “Okullar Hayat Olsun Proje Okulu”. Bu proje, okulların 24 saat eğitim vermesi ve kullanılmasını öngörüyor.
Artık cami ile bütünleşmiş “mahalle mektebi” aşamasına geçmiş bulunuyoruz!

Anlayana Felsefe Dersi
Bir üfürme daha: Bir sabah kalkmışız, bir bakmışız ki; dilimiz başkalaşmış. Hatta o dille felsefe bile yapılamazmış.
Ne diyeceksin bu saçmaya?
Aklını ve gönlünü felsefeye vermiş Prof. Dr. Ahmet İnam’a, “Ne dersiniz buna” diye sorduk. Hemen, Türkçe ile felsefe yapmış düşün insanlarından birkaç örnek verdi:
“Örneğin, Nermi Uygur. Örneğin, benim de öğretmenim olan Teo Grünberg. Kendisi Türk kökenli olmamakla birlikte, pırıl pırıl bir Türkçeyle doktora tezi verdi, ders kitapları yazdı. İonna Kuçuradi var. Hilmi Ziya Ülken var. Cumhuriyet’in yetiştirdiği ve Türkçe ile felsefe yapmış birçok düşünürümüzü sıralamak olası.”
Ahmet İnam, “Ben şöyle düşünüyorum” dedi ve ekledi:
“Bir sabah uyandım, baktım ki, ülkemde Karacaoğlan’ların, Yunusların, Pir Sultan Abdalların dili çiçek açmış. O zaman dedim ki, ben bu dille felsefe bahçesine güller ekebilirim. Öğrencilerim de ekebilir. Biz güllerimizi ekmeye devam ediyoruz. Bu bahçemiz o kadar zengin ki, çiçek yetiştiremeyenlere çiçek gönderebiliriz.”
İşte bu kadar!

Yeni Yıl
Birkaç gündür düşünüp duruyordum, “Yeni yılda Noel Baba’dan ne istesem?” diye.
Özgürlük mü istesem? Eşitlik mi istesem? Dirlik, düzenlik, barış mı istesem? Kardeş kardeş geçinip gitmek mi istesem? Gönenç mi istesem?
Tam ben bunları düşünürken bacadan sesler duydum. “Yaşasın, armağanları ile Noel Baba geldi” demeye kalmadan, salonun ortasına paldır küldür bir adam düştü. Bir baktım, boş torbasıyla hırsız.
Anladım ki, olmayan özgürlük, eşitlik, dirlik, düzenlik, barış, kardeşlik ve gönençten geri kalan yalın insanlığımızı ve onurumuzu çalıp götürecekmiş...
Direndim, vermedim.

Parti İçi Demokrasi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, 2015 milletvekili seçimlerinde yalnız yüzde 15’ini genel merkezin seçeceğini açıklamış bulunuyor. Bu demektir ki 83 aday genel merkez tarafından belirlenecek. Yani listelerin seçilebilecek sıralarının büyük bölümünü genel merkez saptayacak.
İşte bu yüzden “Parti içi demokrasi, ülke için iktidar” sloganı ile yola çıkan CHP üyeleri, seçimlerde Siyasi Partiler Yasası’nda öngörülen yüzde 5’lik kontenjan dışında tüm adayların, üyeler tarafından yargıç denetiminde yapılacak önseçim yöntemiyle belirlenmesini istiyorlar.
Bu amaçla bir araya gelen CHP üyeleri, Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya geldiği gün (27 Aralık) “Tuna Caddesi No: 14/10 Kızılay” adresinde bir çalışma bürosu açtılar. Parti içi demokrasi için çalışacaklar.

Canlı Yayın
21 Aralık öğle saatleri. TRT Haber, Devrek AKP ilçe kongresini veriyor. Kapalı salonda yapılan kongre kürsüsünde Bülent Arınç var. Kürsüde, başını öne eğmiş, susuyor. Arkadan ezan sesi geldiğine göre, o yüzden susuyor. TRT de o susuşu canlı yayımlıyor...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları