Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yaşama Sevincimizi Yok Edemezler
Sabahı olmayan bir siyah geceyi yaşıyor gibiyiz. Ne gökyüzünde ufacık bir yıldız pırıltısı ne güneşi yansıtan ayın belli belirsiz ışığı.
Her şey kötüye gidiyor sanki. Say sayabildiğini: Ülke yönetimi, siyaset, ekonomi, insan ilişkileri...
Futbolda bile takım yöneticileri, taraftarlar neredeyse birbirini boğazlayacak.
İnsanların öfkesi burnunda. Üstelik o burunların hepsi havada. İndir indirebilirsen. Hoşgörü, incelik, birbirine saygı, görgü hak getire.
Bir kavga, zırıltı, hırgürdür gidiyor.
Baştaki; çocukluğunda yaşadığı sevgisizliklerden midir, aldığı kindar eğitimin bilinçaltına yerleştirdiği öç almaya yönelik gizli düşmanlıktan mıdır, yoksa içinde yetiştiği siyasi hareketin çağdışı yönlendirmesinden midir, nedir, gerginlikten, çekişme ve didişmekten besleniyor.
O ve yandaşları bir yana, diğerleri bir yana...
Muhalefet desen, birbirini yemekle, iç çekişmelerle uğraşıyor. Yenilgi üzerine yenilgi almış olan öngörüsüzler, toplumun onları tuş ettiğine bakmadan gözlerini yerel seçim sonrası girişecekleri koltuk kapmaca sevdası için didiniyorlar. Saray düzenine karşı topluca dik duruş yerine yerel seçimler sonrası bencil küçük hesaplar peşinde koşuyorlar.
Böyle gider mi?
Biliyoruz ki tarihin büyük ırmağı, insanlığın mutluluk, erinç, dirlik, bolluk ve dayanışma içinde yaşama gizinin çözülmesi için yürüttüğü akım gücü yönünde ilerler.
Her kaygı verici gidişe karşın direnme, gelecekten umut etme, iyiliğe varma çabası ve inancı; bu toplumu yıllardır diri tutuyor, toptan boyun eğici olmamasını sağlıyor.
Sanatçı dostumuz Serap Etike, bir yazısında İsmet İnönü’nün 1939’da Yeni Adam dergisinde yayımlanan Atatürk’ün kapsayıcılığı ve ulusuna aşıladığı yaşama sevincine ilişkin görüşlerini alıntılamış. Şöyle diyor İsmet Paşa:
“Atatürk’ü bir halk toplantısı içinde görmek gerçek bir zevk, eşsiz bir fırsattır. Yarım saat içinde halkın tüm durgunluğu gider, taze ve canlı hayatın neşesi her çehrede uyanır. Asıl önemli olanı, toplantılarda bulunanlarda birbirine sevgi, hoşgörü ve bağlılık oluşmasıdır. Topluluğun bireyleri birbirine ve hepsi Atatürk’e sarılarak bir kütle oluşturur. Toplantının emelleri bir noktada döner: Yüksek insan toplumu olmak, uygarlık ve bilim yolunda ilerlemek. Atatürk’ün toplantılarında herkes karamsarlıktan, yaşamın dertlerinden ve sıkıntılarından kurtulur.”
Bugün Atatürk’e neden saldırıyorlar? İşte bu yüzden. Çünkü Atatürk, bu toplumun kurtuluş, silkiniş, başarış, ileriye atılış simgesidir.
Atatürk, Türkiye’nin tükenmez yaşama sevincidir.
SS NE YAPTI?
İçişleri bakanı, hemen hemen her gün bir yeni operasyonu duyuruyor. “Organize suç örgütlerine karşı şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız sürecek” sloganıyla duyurulan baskınlarda kimi kez mafya örgütlerinin elebaşıları, kimi kez yüzlerce kilo uyuşturucu, on binlerce hap yakalanıyor.
İnsanın ister istemez aklına bir kuşku düşüyor:
AKP’nin SS’si zamanında bunca örgüt, bunca uyuşturucuya neden göz yumulmuş?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da zincirleme kaza
- En yüksek faizi hangi banka veriyor?
- AKP'de toplu istifa!
- ‘Sinirden kanepe örtülerini dişlemeye başladım’
- Uçum'dan bu kez '50+1' ayarı
- Barcelona'dan Arda Güler'e büyük övgü!
- Yıllar sonra gelen itiraf: 'Onlar varsa oynamam dedim'
- Kuryeden ‘görev tamam’ pozu!
- 'İnci Taneleri’nde Azem'in kızı Nehir ilk kez göründü
- 'Milliyet farkı' adı altında fazladan ücret alındı