Mehmet Şakir Örs

‘Kalpaklı iktisatçılar’ın kongresi 101 yaşında

16 Şubat 2024 Cuma

İçinde bulunduğumuz günler, ulusal kurtuluş sonrasında İzmir’de toplanan İktisat Kongresi’nin 101. yıldönümüdür. Önceki yıl 100. yaşında, başta İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin topladığı “İkinci Yüzyıl İktisat Kongresi”olmak üzere, birçok önemli etkinlikle hatırlanan tarihi kongre, bu yıl yerel seçim sürecine denk gelince unutulmamalıdır diye düşünüyoruz.

Toplumsal hayatımızda ekonomik sorunların ağır bastığı bir dönemde, her vesileyle “kalpaklı iktisatçılar”ın kongresini anmanın, anımsamanın, geçmişten günümüze ve geleceğe taşımanın yararlı olacağına inanıyoruz. Özellikle de adaylardan ve partilerden, 101. yıl anısına, günümüze dair ekonomi ağırlıklı söylemler ve projeler bekliyoruz. 

101 YIL ÖNCE NE OLDU? 

Ulusal kurtuluşun ardından, 1923 yılının ilk günlerinde İzmir’de bir iktisat kongresinin toplanması kararlaştırıldı. Kongre ile ilgili kapsamlı çalışmalar başlatıldı. Amaç, askeri utkuyla sonuçlanan ulusal kurtuluş mücadelesinin, ekonomi alanında verilecek toplumsal kalkınma mücadelesiyle de tamamlanması ve taçlandırılmasıydı.

Dönemin iktisat vekili Mahmut Esat Bey’in koordine ettiği hazırlıklar sonucu 17 Şubat 1923 günü kongre toplandı. Daha önce Osmanlı Bankası depoları olarak bilinen, sonraları üzüm ve incir işletmeleri olarak kullanılan binanın üst katındaki salonlarda toplanan kongreye 1135 temsilci katıldı. Temsilciler işçi, çiftçi, ticaret ve sanayi grupları gibi farklı sosyal toplulukları ve meslek gruplarını temsil ediyordu. Kongre, İzmir’de ve bütün ülkede büyük heyecanla karşılandı. 

EKONOMİNİN ÖNEMİ 

Elbette kongrenin İzmir’de toplanması tesadüfi değildi. İzmir’in, hem ulusal kurtuluşun simge kenti oluşu ve hem de o dönemde taşıdığı ekonomik ve sosyal potansiyel dinamikler nedeniyle, özgün bir konumu vardı. Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli bir dönemeç ve yapı taşı olan kongrenin açılışını Mustafa Kemal Paşa yaptı. “Ekonomi demek her şey demektir; yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için gerekli olanların hepsi demektir” diyerek ekonominin önemini vurgulayan Mustafa Kemal, şöyle sesleniyordu: “Yeni Türkiyemizi layık olduğumuz düzeye eriştirebilmemiz için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız. Çünkü; zamanımız tamamen bir ekonomi devresinden başka bir şey değildir. Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar ekonomik zaferlerle taçlandırılmamışlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz.” 

101. yılında, ulusal kurtuluş ekonomik kalkınma mücadelesinin simgesi İktisat Kongresi’ne ve bir zamanların “kalpaklı iktisatçılar”ına selam olsun!..

***

Tariş Yeniden Yapılanmalı

Milli Aydın Bankası ile birlikte ilk kuruluşu Cumhuriyetten de eski yıllara uzanan Tariş, bir zamanlar Ege’nin kalbi sayılırdı. Ege tarımının ekonomisinin kalbi adeta orada atardı! Başta İzmir olmak üzere, Çanakkale’den Fethiye’ye kadar uzanan geniş bir coğrafyada hep Tariş vardı. Yüzlerce ilçe ve beldeye dağılmış kooperatiflerinde; kent merkezlerinde yoğunlaşmış işletmelerinde ve İzmir’de odaklaşmış büyük fabrikalarında; Egeli üreticinin ürünü, emeği işlenip değer bulurdu. 

Tariş, çalışan işçisiyle, ortağı üreticileriyle; her daim ekonominin, siyasetin, toplumsal ilişkilerin, kısacası hayatın harman alanıydı o yıllarda… 

YANLIŞ POLİTİKALARIN KURBANI 

Geçmişi 1910’lu yıllara kadar uzanan bu büyük dev kuruluş, ülkemizde izlenen yanlış ekonomik politikalar sonucu giderek sönümlendirildi. Önce milli bankası elinden alındı, sonra da fabrikaları ve işletmeleri. Kooperatifçilik faaliyetleri de alabildiğine küçültülüp sembolik hale getirildi. Gelişmiş çağdaş ülkeler tarımda kooperatifçiliği geliştirip güçlendirirken bizde tam tersine tarımsal kooperatifçilik etkisizleştirildi. 

Tarımsal üretimdeki gerilemenin ve kırsaldaki çözülmenin altında, işte böylesi yaşamsal gerçeklikler var. Uluslararası sermaye çevrelerinin dayatmasıyla çökertilen ve etkinlikleri yok edilen kooperatifler, birlikler, piyasadan çekilince üretici yalnızlaştı ve emeği alın teri piyasa koşullarına yenik düştü. Böylece üretici, daha işin başında üretime başlarken yenik başlıyor. Bu arada, olağanüstü artan üretim maliyetleri ile baş edebilmesi de zorlaşıyor!.. 

Tariş kurucuları

TARİŞ VE BİRLİKLER DESTEKLENMELİ 

Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına girerken bütün bu politikaların yeniden gözden geçirilmesi ve Tariş benzeri kuruluşların yeniden yapılandırılması gerektiğini düşünüyoruz. En başta da Ege’nin öncü kooperatifçilik kuruluşu Tariş, eski güçlü günlerine kavuşmalıdır. İşte tüm bu nedenlerle, önümüzdeki süreçte, mutlaka tarımın yeniden yapılandırılması ve tarımsal ilişkilerin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. En başta da üreticinin örgütlenmesi ve desteklenmesi önem taşıyor. Bu ihtiyaç ve zorunluluk, tarımsal kooperatifçiliğin, tarım satış kooperatifleri ile birliklerinin, öncelikle toplumsal bir anlayışla sahiplenilmesinde odaklaşıyor. Tarımsal sorunlara çözüm arayan ve bu alanda yeni yaklaşımlar geliştirmeye, yeni projeler üretmeye çalışan siyasiler bu konuyu dikkatle özenle ele almalıdırlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları